Kalbin o soğuk ağırlığını, yoksa mideMi demeli, duydu da yazık! Böylesi şeylereÇare bulamaz en iyi eczacı,Aşkın yitirilmesine, dostların ihanetine,Üstüne titrediklerimizin ölümüne ki,Onlarla bizim de bir parçamız ölür çılgın umutlar bitince:Kuşkusuz ki daha da acıklı olabilirdi Juan’ın durumu,Ancak güçlü bir ilaç gibi yatıştırdı deniz onun bulantısını. Lorde ByronKanto II / 21
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Annem B. Heine’ye
Annem B. Heine’ye (doğuşu: V. Geldern) 1Alıştım başımı dik tutmaya,Aklımın doğrusuna giderim, dönmem;Yüzüme kim baksa, kıral da olsa,Gözlerimi yere eğmem. Fakat anneciğim söyliyeyim açıkça:Ne kadar zorluysa da gururum,Senin tatlı, candan yakınlığındaKüçülür, yok olurum. Beni böyle sindiren şendeki o ruh mu;O yüce ruhun mu deler geçer her şeyi,Bir çakar, uçar gider gökteki nurlara doğ Üzülmem onları …
Şub 23
Sevgilimi gördüm düşümde
Sevgilimi gördüm düşümde,Yılgın, çileli bir kadın;Solmuş çökmüş, eskidenBenzeriydi baharın. Bir çocuk kucağında,Birini elinden tutmuştu;Üstünde başında, bakışlarındaBelliydi kederi, yoksulluğu. Kaykıla doğrula çarşıdan geçiyordu,Birden beni gördü, baktı yüzüme;Ona şunları söyledim,İçim acıyla doldu: “Gel, evime gidelim,Bak, solgunsun, hasta…Ç alışır ederim,Yer, içersin yanımda. Çocuklara da bakarım,Ne aç korum, ne açık;Ama önce seni düşünmeliyim,Zavallı, talihsiz çocuk! Seni sevmiş olduğumuSöylemem hiç …
Şub 23
Senden Ayrılırım
Evlendik, diyelim karımsın,Herkes kıskanır seni;Zevkler, hazlar, güzelim,Geçer günlerin sevinçli.Diyelim şirret çıktın,Sabırla katlanırım;Ama şiirlerimi beğenmezsen,Senden ayrılırım. Heinrich Heine
Şub 23
uçurtma olsam gökyüzünde
uçurtma olsam gökyüzündebir rüzgara kapılsamgitsem öylesine bir yere La Edri I often sit and wish that I. Could be a kite up in the sky. And ride upon the breeze and go,. Which ever way I chance to. Blow! Anonymous.
Şub 23
Yurt
kimse terk etmez yurdunuyurdu bir köpekbalığının ağzı olmadıkçakimse dönüp sınıra doğru kaçmazbütün şehir onlarla birlikte kaçmıyorsa.komşuların senden hızlı kaçtığındakan ter içinde, nefesleri tıkalıbirlikte okula gittiğin o genç çocukhani şu eski fabrikanın arkasında öptüğünkendinden bile büyük bir silah taşıyorsaişte o zaman terk edersin yurdunubaşta yurdun izin vermez kalmana.kimse yurdundan kaçmaz, peşinden kovalayan olmadıkçaayaklarının altında ateşlerdalağı patlarcasınahiç …
Şub 23
İsviçre Kuşları
arapça gazeteleri alıp elimeoturup okumaya koyuldumcenevre gölünün kıyısındabirden…yüzlerce kuş kaçıştı, panik içindekorkmuş gibiydiler yavrularının kültürü içingazetemin başlıklarından..ülkemin haberlerinden… Nizar KabbaniÇeviren: Musa Ağgün
Şub 23
Mısır’da
mısır’da saatler birbirine benzemiyor…bütün anıların dakikalarını nil kuşları yeniliyor.ordaydım. insanoğlu icat ediyordugüneş tanrısını. hiç kimse kendine bir ad vermiyordu ‘ ben nil’in oğluyum – bu adbana yeter’. ve ilk andan itibarenkendine ‘ nil’in oğlu’ diyorsun uzak durmak için ağırlıktan. burada yaşayanlar ve ölüler birlikte koparıyorlardıpamuğun bulutlarını yukarı mısırdan,deltada buğday ekiyorlar. yaşayanve ölü arasında nöbetleşe iki koruyucu …
Şub 23
Şadi
bir zamanlar, küçükken benbir çocuk vardı,koruluktan çıka gelirdioynardım onunla benşadi idi adı. ben ve şadi birlikte şarkı söylerdik,karın üzerinde oynardık rüzgarda koşardık,kısa öyküler yazardıktaşların üzerine,aramızdaki sevgi içimizi ısıtırdı. günlerden bir gün dünya tutuştuinsanlar birbirine karşı kavgaya giriştikavga tepelere dek yaklaştıtanıyamaz olduk hayatı. kavga bizim vadiye de vardı sonundaşadi görmek için koştukorktum ve haykırmaya başladım“nereye gidiyorsun, …
