Kategori: Çeviri Şiirler

Sükûnet

Kuşların güneye göç etmelerini görüyor musun?Fani şeyler de böyledir: Gelir geçerSakin ol, düşme zamanın vehim tuzağınaBir rüyayı bir başka rüyaya ekleyen zamanın Özlemi başka uzak yerlere doğru yönelir;Bilgenin kalbi ise yaldızlı burada kalırVazgeç ulaşılmaz diyarların rüya imgesinden – Sen güneşi ve yıldızları bizzat kendinde taşıyorsun Frithjof SchuonÇeviri: Mahmut Kanık

Paraşütler Sevgilim Taşıyabilir Bizi Yukarılara

Bilmiyorum dedim yalnızcaVe şimdi sen tutuyorsun beniKollarının arasında,Ne iyisin.Paraşütler, sevgilim, taşıyabilir bizi yukarılaraGene de içinde yüzdüğüm ağaPembe ve açık mavi balıklar yakalanmış,Çok güzeller,Ama yenilir gibi değiller.Paraşütler, sevgilim, taşıyabilir bizi yukarılara daha daBu titreyerek ortada asılı durduğumuz havadan,Kollarımızı yüzüyor gibi kımıldatırsak.Şimdi asılı kalmak dedin,Son derece seçtin. Bilmiyorum doğrusu.Yüzeyin altında mercanlar var,Kum var ve yemişlerNarlar gibi büyüyen.Bu …

Devamını oku

Büyük, çok büyük acısı aşkın

En iyi kalpli insanlarSakın bana darılmayınBeni bir gemi gibi sallayınBüyük, çok büyük acısı aşkın Ariwara no Narihira

Saçlar

Büyük bir giz var Simone,Senin saçlarının ormanında. Kuru ot kokulusun, taş kokuluHayvanlar gelip durmuş üstüne;Deri kokulusun, buğday kokuluVe buğday savrulduktan sonra;Odun kokulusun, ekmek kokulu,Daha bu sabah fırından çıkma;Çiçek kokulusun, süren çiçekBırakılmış bir duvar boyuna;Böğürtlen kokulusun, sarmaşık kokulu,Tertemiz yıkanmış yağmurlarda.Hezaren kokulusun, eğrelti kokulu,Biçilmiş eğrelti, gece eşiğinde.Ölü ot kokulusun, kızıl ot,Çitlerin gölgesinde yan yana, yan yana.Isırgan kokulusun, …

Devamını oku

Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemi

Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemiUzak ülkelere götürmek için bizi.Ve hiçbir atın şaha kalkmışBir sayfa şiire ulaşamaz hızı.En yoksullar bile katılabilir bu turaKaçak yolculuk etmelere son,Ne kadar hesaplı şuİnsan ruhunu taşıyan fayton.. Emily Dickinson

Sone CXLIR

Aşık olduğu yer ve zaman aklına geldiğinde gençleştiğini duyumsar. Anımsadığımda o yer ve zamanı,aklımı yitirmiştim o yer ve zamanda,ve Aşk’ın attığı düğümü, bağlamıştı beni sımsıkıya,öyle ki acılar tatlı ve ağlamak bir oyun gibi geliyordu bana. Kükürt ve samandandır bedenim tümüyle, yüreğim bir kor ateş,o içtenlikli sözcükler kulağımın dibinde, içimi yakan;öyle ki keyif alır,ve onunla yaşarım, …

Devamını oku

Gılgamış Destanı

Ey Sedir Ormanı’na kadarEndiku’nun yürüdüğü yollar!Ağlayın ona gündüz ve geceAğlayın ona, ey YaşlılarAğıllı Uruk’u geniş sokaklarında!Ağlayın onaPeşimizden gelen, bizi selamlayan kalabalıklar!Ağlayın onaDağların dar geçitleriOnunla birlikte aşmıştık sizleri!Ağla ona, ey memleketSanki anasıymış gibi! Gılgamış Destanı / Ölmek İstemeyen Büyük İnsanJean BotteroÇeviri: Orhan Suda

Artık bize sadece ağlamak düşüyor yaşadığımız sürece

Babam!Ey Rabb’inin davetine icabet eden babam!Ey Mekanı Firdevs Cenneti olan babam!Ey Cebrail’in ölüm haberini getirdiği babam!”Ey Rabbine kendisinden daha yakını bulunmayan babam!Ey makamı Findevs cennetinde olan babam!Ey Rabbin davetine icabet eden babam!Ey vefatı bize Cebrail’ce haber verilen babam! *** Gökyüzünün ufukları tozlandı.Güneş dürülüp ışığını kaybetti.Gecesi gündüzü karanlıklara gömüldü.Peygamberden sonra, yeryüzü ona duyduğu teessürden ve şiddetli …

Devamını oku

Dostlarıma

Yaşamın şafağı, gençler, aydınlatıyor sizi,Aşk acılarından bile zevk duyduğunuz zamanKaderin karanlık süngülerini değdirmeyin üstünüze.Acı göz yaşlarını kurutun! Bu belirsiz ve değişken dünyaya teslim olun!Aşk ateşi yaksın gençliğinizi!Bir ihtiyar delikanlılık taslarsa gülünç olur,Ama bir delikanlı yaşlı gibi olsa bu da hüzün verir! Yaşamının her anında Yönü belli olana övgüler yağdırıyorum.Tutkuları yatıştırmak ve dünyanın büyük kaygılarınıKabullenmek için …

Devamını oku

Olayların oyuncağıdır insanoğlu gerçekte

17“Ancak üzme canını: Senin yaşındaki birisi içinDönek bir kadındır ya şans dönek olmasına,Yine de zor bırakır peşini sıkıntılı günlerinde senin,(Karın olmadığı içindir o da)Alınyazısıyla çekişmeye girmesi insanınKarşı koyuşuna benzer buğdayın tırpana;Olayların oyuncağıdır insanoğlu gerçekteOlaylarla oynuyor görünse de.” 19“Fırtınalı denizlerde, ancak şu son darbe -“Ve durakladı yine, yüzünü çevirdi.“Vay,” dedi arkadaşı, “Ben de bu işin içindeBir …

Devamını oku