Bir gün Mecnun sevinç içindeOturmuştu bir binanın dibinde Bir duvar vardı; yapılmış alçıylaLeyla ile Mecnun oturmuştu orada Zarif biri diyordu: Bir ömür koştumSonunda ikisini bir arada gördüm Yoksa şimdi ben düş mü görüyorum?,Baş başa oturmuş Leyla ile Mecnun İkisini böyle yan yana kim görmüş?Allah’ım; dünyada bu yüceliği kim görmüş? İlâhînâme / Ferîdüddîn AttârAyrıntı YayınlarıÇeviri: Mehmet …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Beladır Aşk
Beladır aşk; çekinmem üstüne üstüne varırımHatta uyuyacak olursa onu ben uyarırım Kurtul şu beladan diyor dostlar banaBela gönüldür gönülden nasıl uzak dururum Çiçeğe durmuş aşk ağacı kalbimin tam ortasındaSusuz kalınca onu gözyaşımla sularım Aşk hoş da acısı hoş değilse eğerHoştur bu bana ikisini birbirine kararım Ahmed Gazali
Şub 23
Maddenin Haritalarında İşleyen Şehvet
I Böyle oldu – Bıçaklar yağıyor gökten Beden öne doğru koşuyor, ruh sürükleniyor ardından. Böyle oldu – Kafatasının içinde işleyen demircilerin çekiçleri / Bir dilsizlik ve türlerin yok oluşu, – Yazmak ideolojik bir asit Kitaplar ise ıhlamurgiller. II Nerede saklayacağım henüzölmemiş bayramlarımı?Nasıl özgürleştireyim …
Şub 23
Bu Şiirin Bitmesini İstemiyorum
Bu şiirin bitmesini istemiyorumbu güz gününün bitmesini istemiyorumsonsuzluğun doğruluğundan emin olmadan.Sevmeye muktedirizsevdiğimizi hayal etmeye muktedirizertelemeye intiharı -illaki edeceksek-başka bir zamana…Şimdi burada ölmeyeceğizböylesi düğünsü bir gündeöyleyse öğlenin kesinliğiyle doldol ve doldur benibasiretin ışığıyla Mahmud DervişÇeviri: Mehmet Hakkı Suçin
Şub 23
Egemen Düşünce
Çok tatlısın sen, hem de güçlü;egemensin aklıma baştan sona;ürkütürsün, ama değerli armağanısıntanrıların bana; içimi karartangünlerimin yoldaşı; aşk düşüncemsinsen benim, karşıma sık sık çıkan.…Nasıl da tenhalaştı aklımsen ona yerleşince!Tüm diğer düşünceler hemen ardından,tıpkı şimşekler gibi sağa soladağılmaya başladılar. Bomboş bir alandatek başına duran bir kule nasılsa, sen deöylesin, dev gibi, aklımın ta ortasında. Her şey, yaşamın …
Şub 23
Anılar
…Daha gençlik çağımın başında, mutluluk,tasa ve sevdalarımın henüz yeşerdiği yıllardı;çok kez ölümü çağırdım ve uzun uzunoturdum o havuzun başına; düşündüm sonvermeyi umutlarıma, acıma. Ne ki, nedenibilinmeyen, hastalığımdan ötürü nasıl olsayaşayamayacaktım zaten; ağladım gençliğimeve zavallı günlerimin çiçeğine; zamanındanönce solup dökülen. Ve geç saatlerde sık sık,derdimin ortağı yatağımda oturmuş, sıkıntılı,dizeler yakıyordum lambanın sönük ışığına.Yakınıyordum gecenin karanlığına,sessizliklere, elimden …
Şub 23
Janya
tanrı ve zaman yanlış hatmedilmişkiliselerin çanları sağır…minareler kısa…dekolte doktrinler giyinmiş abdal…geç kalmış, geç yağmış yağmurlarla dolmuşsarnıçlar, yırtıcı bir neşter darbesiyle, bulanmışlarnükleer sevdalardan olan kuleler, rokoko kristallerlesüslenmiş tünellerde lime lime olmuşlar, bikes düşleredarılmışım, sıçramışım ve gelmişim Janya, sızlayışlarımavokalistlik yapsana(dağ keçisi kavmine uyku haramdır) antik, mitolojik ve çatlamış bir heykelim, irin akıyor benden,içimin semasında, martılar kamikazeyî uçuşlaryapıyor, …
Şub 23
İşte vedalaşmışız
Vedaların yasını tutamayız.Vaktimiz de kalmadı, gözyaşlarımız da.Veda anını bile tanımayız.Birdenbire gözyaşları içinde kalırız.İşte vedalaşmışız. Muhammed Ali Taha
Şub 23
Çingeneler
Özlemin korları var gece karanlığı bakışlarındaHiç bulamadıkları vatana duyulan özlemin korları.Öylece kapılmış gidiyorlar, derin esrarı yalnızcaSonsuz hüzünlerde yatan bir kara yazgının akışına. Bulutlar öncülük ediyorlar yollarına,Kimi zaman peşlerine bir kuş sürüsü takılıyor,Akşam vakti izleri kaybolana kadarVe bazen de rüzgâr, bir veda çanını getiriyor. Yıldızların yalnızlığıyla örülüdür döşekleri,Bu yüzden şarkıları daha bir özlemle dalgalanmaktaHıçkırıklar, kaç kuşaktan …
Şub 23
Üç Rüya
Nice kentler gördüm, alevlerin kurbanıydılar,Zamanlar, vahşet üzerine vahşet getiriyordu,Ve toprak olmuş nice ırklar,Hepsi de günün birinde unutuluyordu. Tanrılar gördüm, bir gecede yıkıldılar,En kutsal çalgılar bile paramparçaydı,Ve çürümelerden geriye kalanlar,Yeni bir hayatla güne başlıyorlardı. Yeni bir güne başlayıp, yeniden ölüyorlardı,Hep aynı tragedyaydı sahnelenen,Hem oynanan, hemde anlaşılandı, Ve deliliğin karanlığından farksız acıları,Güzelliğin kadife görkeminiGülümseyen bir diken tarlası …