Kategori: Çeviri Şiirler

Semper Eadem

“Sana nereden geliyor, dedin, bu garip hüzün,Çıkan deniz gibi çıplak ve siyah kayaya?”– Hasadı erişti mi bir kere gönlümüzün,Yaşamak bir dert olur! Bilinen bir muamma. Pek sade bir ızdırap ve esrarsız, gizlisiz,Ve tıpkı senin neşen gibi, herkese mahsus.Vazgeçöyleyse sormaktan, güzel mütecessis!Ve sesin o kadar tatlı bir sesken bile, sus! Sus, cahil bihaber kadın! Her vakit …

Devamını oku

Lethe

Göğsüme gel, sen acıma bilmez, sağır can,Tapılası kaplan, aldırışsız ifrit, gel;Gönül ister ki titrek ellerim şu tel tel,Derin yelenin içine dalsın bir zaman; Senin rayihanla dolu eteklerineAcılı başım gömülüp kalsın isterim,Yok olup giden sevgimin koklasam derimTatlı küf kokusunu derinden derine. Ölümden daha tatlı bir uykuya varsam !Uyuyuversem ! benim neyime yaşamakYüreğim titremeden, bakır gibi parlak,Pürüzsüz …

Devamını oku

Sorma

Ne günler ne aylar geçirdimAma nasıl, boşu boşuna,Neyse… O bir şey değil deBaharda çiçekleri seyretmeyeÖyle az vakit ayırdım ki, sorma… Fujiwara no Okikaze

Akşamın tek gürültüsü

Akşamın tek gürültüsüBeyaz kamelyalarınDökülüşü… Takakuwa Ranko

Son Söz

Boş eller ve gözlerle duruyorum yaşamın ve ölümün eşiğindeVe sesini duyduğum bu deniz;Boğulanları geri vermeyen bir denizdir zamanVe benden sonra dağıtacaklar ruhumu, ezik düşlerimSözlerim şimdiden ıslak dudağımdaBir yaprak gibi kuruyor işte Bu dizeleri kollarım sonuna kadar açıkken yazacağımDuyulsun kalbimin orda dört kez çarptığıGeçeceğim boğazımı ve sesimi ve nefesimi ve şarkımı ölümü göze alarak Bendim seçen …

Devamını oku

ve taş düşmeye devam ediyor bir yıldız derinliğine

sevgilim, hiçbir şey söyleme, bırak düşsün bu sözcük sessizliğin içineuzun zaman avuçlarımda parlatılmış bir taş gibihızlı ve gösterişli bir taş kihayatımızın içine düşer gibi derinkatettiği bu uzun yol olsa olsa uçurumla buluşmak içinhani o sonu gelmez sessiz yolla zamandan önce buluşmak içinve bir korku doğar işitemeyince hiçbir su sesini uzaklardanhiçbir yere çarpmayınca vurmayınca duvardan duvarahiçbirşeye, …

Devamını oku

Anımsama

IBak, anımsıyorum öğrenciliğimizi…Merdivenlerde rastlıyorum sana, rengim atıyor,Sen henüz farkımda değilsin ve bundan dolayıHazırcevap kesiliyorum tamamen. Seni düşlüyorum…Ne söylesem sanaFısıltıyla söylüyorum, gülümsüyorum,Patlamış şeftali tomurcukları sanıyorumGiysindeki düğmeleri.Bir bilsen, nasıl arzuluyordu yüreğim seni,Nefesine atışlarını nasıl bağladığını… Sen artık farkımdasın ve bundan dolayıDaha da artıyor başkalarıyla sohbetin. II… Bak, el ele tutuşmuşDolaşıyoruz en eski semtleri.“Uzağa gidelim, görmesinler”.Demiyorsun artık eskisi …

Devamını oku

Gölge

Geriye bakmaya zorlama beni hiçbir zaman,Biliyorum, yol aldıkça ardımda kalıyor hayatVe hak ettimse gerçek tutku,Cesedime bir ışık olarak vuracak. Henüz toprağa gölgesi düşüyor,Başka bir dünyaya göçen bedenin,Kurumuş ve parçalanmış olarak,Yüzükoyun düşüyor ve acıyla ağlıyor. Ve benim yerime başkaları deniyor,Dağa dönüştürmeyi gölgenin ağlamasını.Oysa o tek başına ve bir yabani hayvan gibiKendi tükürüğüyle sağaltıyor yaralarını. Benim gölgeye …

Devamını oku

Savaşa Karşı

Kimdi korkunç kılıcı icad eden?Ne vahşi, ne katı yürekli adammış.Kan dökülüyor o gün bugün sel gibi,Savaşlarla sarsılıyor insanlık. Artık ölümün yolu kısa ve korkunç.Belki suç, kılıcı icad edende değil.Vahşi hayvanları öldürelim diyeBize armağan ettiği aracı belkiBizler kardeş kıyımı için kullandık.Başımıza gelenler, hep altın yüzünden;Tahta çanaklarla çorba içtiğimizdeSavaş nedir bilmezdik. O zamanlar,Kaleler, kuleler, surlar yapılmamıştı;Sürüsünün yanında …

Devamını oku

Saat Kaç?

Şimdi vakit çok geç olmalı.Keder yürekte geçirdi geceyi…Gene de huzur vermiyor acı pişmanlık-Saat kaç, saat kaç? Penceremde duruyorum, değişmiyor gece,Bütün bir sonbaharı başıma yıktı.Şimdi ancak üç olabilir, belki de-Saat kaç, saat kaç? Saat üç çeyrek olmalı,Dışarı bakınca hava karanlık.Garın gongu çalıyor onüçüncü kez-Saat kaç, saat kaç? Düşüncelere karışmış karanlık koridor,Gecenin arabacısı seçemiyor yolu.Gene acı acı …

Devamını oku