Büyükbabam dikmiştiköydeki genç ağaçları,büyükbabam çakmıştınallarını köy atlarının.Köyün çitleriniinşa etmiştibüyükbabam,buğday dövülen yerleri kendi yapmıştı.Sulamıştı meyve bahçesini,kazmıştı tarlasını,alnının temiz teriylegeçindirmişti ailesini.Büyükbabam sürüpekmişti toprağı;hasatta ağrırdıorağı tutan elinin bileği.Büyükbabam düşünürdüve konuşurdu toprakla, ağlardıbulutlarla, gevezelik ederdisuyla…Bir gün, ayaklarıansızın büküldüğünde,şaşkınlıktan donakaldıve kızardı utancından.Bıraktı sabanınefes almak için: soğuk terlerboşaldı alnından.Büyükbabam uzandısürülmüş toprağa ve uyudu,toprakla bir oldu,onu besleyen toprakla bir. Hamo SahyanÇeviren: İsmail …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Siz Aşk Nedir Bilmezsiniz
Siz aşk nedir bilmezsiniz dedi BukowskiBen elli bir yaşındayım bir bakın banaGenç bir güzele aşığımKötü saplandım bu işe ama O’nun da hali kötüFakat olacaksa böyle olsunKanlarına giriyorum onların ve kurtulamıyorlar bendenHer şeyi deniyorlar kaçmak içinAma sonunda hep geri dönüyorlarHepsi geri dönmüştür banaAma gördüğüm bir tanesi dışındaAğlamıştım ardındanAma kolay ağlardım o zamanlarÇocuklar sert içkileri yaklaştırmayın yanımaAcımasız …
Şub 23
Çalışma
Van Gogh kulağını kesipbirorospuya verdiorospuhunharca fırlattıkulağısokağa tiksinerek. Van,orospularkulakistemezlerpara isterler sanırım bu yüzdenmuhteşem birressamsın senbaşkabirşeydenanlamadığından… Charles Bukowski
Şub 23
Çok sürdü bu âlemde konukluk
Çok sürdü bu âlemde konukluk,Tam zamanı artık mutlak bir kucaklaşmadaBedenimin çölü bu beldeye egemen olmalı. Midemi bulandırdı bu dünyada yaşamak.Öyle bir milletle birlikteyim kiKötü yönetmekte hükümdarları.Bit gibi ezmekteler zavallı kullarını,Aldatmaktalar saf insancıklarıSaygı duymaksızın hak ve çıkarlarına. Ama gel gör ki koyun benzeri bu insanlarKulluk etmekte zalim hükümdarlara. Ebü’l-Alâ el-MaarrîÇeviri: Özdemir İnce
Şub 23
Kendi feryadımdır ancak ses veren feryadıma
Kendi feryadımdır ancak ses veren feryadıma!Kimseler yok âşinâdan, yârdan hâli diyar..Nerde yârânım? dedikçe ben bülent âvaz ile..Nerde yârânım diyor vadi beyâbân kühsâr… Ebü’l-Alâ el-MaarrîÇeviri: Mehmet Akif Ersoy
Şub 23
Ölünün Ardında Bıraktığı
1. ölünün ardında bıraktığıbir kadınve bir çocukhepsi o kadarbir mezar taşı bile yok 2. ölen bir kadının ardında bıraktığısolmuş bir çiçekve bir çocukhepsi o kadarbir elbise bile yok 3. ölen çocuğun ardında bıraktığıburulmuş bir bacakve kurumuş gözyaşıhepsi o kadarbir anı bile yok 4. ölen askerin ardında bıraktığıbir kırık tüfekve çığırından çıkmış bir dünyaardında ne bırakabilirdi …
Şub 23
Soğuk Geçen Yıl
Soğuk geçen yıl sona eriyor işte.Pamuklu kaftanımı sırtıma geçiripGüneşlenmek için sundurmaya çıkıyorum.Güneydeki meyve bahçesinde ağaçlar çıplak,Tek yaprak yok koca bahçede.Kuzeydeki bahçe ise kurumuş dallar yığını.Son damlasına kadar boşaltıyorum testimi.Ve dönüp mutfağa bakıyorum,Bacasından duman tütmüyor mutfağın.Kitaplar ve şiirler sedirin üzerine dağılmış,Mumun canı çıkmak üzere,Okumaya vakit kalmayacak.Buradaki hayatım Chen’deki1 gibi değil,Fakat yine de bazen acı sitemlerden çekiyorum,Edip …
Şub 23
Herkimsen şimdi ellerinde tutuyorsun beni
Herkimsen şimdi ellerinde tutuyorsun beni,Biri dışında faydalı olmayacak hiçbir şey,Dürüstçe uyarıyorum seni bende daha fazla ilerlemeden önce,Her ne sanıyorsan onun çok uzağındayım.Kim o takipçim olmaya gelen?Kim o kendini muhabbetime soyunduran?Yol belirsiz, sonuç kesin değil, hatta yok edici,Bunların hepsini bir kenara koysan bile, yalnızca ben senin biricik ve seçilmiş miyarın olmayıumarım,Çıraklığın çok daha uzun ve yorucu …