Bırak gözlerim veda eylesin,Dilimin söylemeye varmayan!Zor, zordur taşınması erkeğin!Çünkü adamım, bazen kalpazan. Üzülür bu saatte her canAşkın en tatlı tutusu bile,Soğuk bir buse ağzından,Donuk elinin sıkması hele. Ayrıca, hafif çalınmış bir öpücük,Ah, anında beni nasıl da büyülemişti!Sanki sevindiren bir Menekşe küçücük,Martın ilk günlerinde koparılmış gibi. Yok, ben şimdi çelenk toplamıyorum,Artık bir gülü bile kıyamam sana.İlkbahar …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Hayat Kadınının Şarkısı
1 Canlarım, on yedi yaşımdaÇıktım aşk pazarınaÇok şey öğrendim.Kötülükler çoktuAma oyun buydu.Yine de midemi bulandırdı kimi şeyler(Sonunda ben de bir insandım) Tanrıya şükür, her şey hızla geçer Aşk da, hatta keder de. Nerde dün akşamki gözyaşları? …
Şub 23
İhvaniye
Seyyid Hasan Hüseyn’ı’ye Niçin akıl sahiplerine öğüt verelim?Gelin aşktan söz edelim. Bütün ibadetlerimiz alışkanlıktırAh, alışkansızlığa alışabilesem Ne olur her namazdan sonraBir çiçek için iki rekât kılalım Niyet ederken namazaGelincik çiçeğine yakınlık dileyelim Ne olur her kunut duasındaBiraz da “dinle neyden” söz edelim Ne olur aynalardaAllah’ın güzelliğini ziyaret edelim Ayrı mı yoksa dalga denizdenNiçin “tek”e “çok” …
Şub 23
Gülüşün
İstersen yoksun bırak beni ekmekten,yoksun bırak beni havadan, amayoksun bırakma beni gülüşünden. Yoksun bırakma beni gülden,kopardığın süsenden,sevincinde ansızınçağıldayan sudan,seni apansız doğurangümüş dalgadan. Savaşımım amansız, ve dönüyorumyorgun gözlerleara sıra değişmeyengörünüşüne toprağın,fakat gülüşün vardığında,yükseliyor göğe ve arıyor beni,ve açıyor benim içinbütün kapılarını hayatın. Sevgilim, bu en karanlık zamandayayılıyor gülüşün,ve birden görüyorsunkanımın püskürdüğünücaddedeki taşlara,gül, çünküellerim için gülüşünserin bir …
Şub 23
Ayakların
Yüzüne bakamadığım anlarda bakarım ayaklarına Ayakların yay kemikli küçük, pek. Bilirim ki taşırlar seni, ve tatlı ağırlığın yükselir üzerlerinde Belin ve göğüslerin çifte ergunavisi memelerinin yuvaları gözlerinin demin uçuşup giden geniş ağzın, meyveden, kızıl saç örgülerin, küçücük burnum benim Ama ayaklarını severim ben yalnızca çünkü onlar yürüdü üzerinde toprağın ve üzerinde rüzgarın ve üzerinde suların, …
Şub 23
Ayrıcalıklı olaylar
Yasaktır, insanları yakmak.Yasaktır, geçerli oturma izni olaninsanları yakmakYasaktır, yasal kurallara uyan ve geçerli oturmaizni olan insanları yakmakYasaktır, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığıve güvenliğini tehlikeye düşürecekleribeklenmeyen insanları yakmakYasaktır, davranışları yakmaya neden olmayaninsanları yakmakYasaktır, yeterince boş zaman değerlendirmeolanaklarının bulunmaması ve ilgili yasakuralları bilmemeleri ve ayrıca oryantasyonzorluklarından dolayı psikolojik olaraktehlikede olan gençlere, kişiye bakmaksızınkişileri yakmakTürkiye Cumhuriyeti’nin dıştaki itibarını düşürmemeaçısından kesinlikle …
Şub 23
Sisifos’a Öğütler
Ne etsen yaranamazsınÜmit tüketmek seninkisiAnladın artıkYanaşma pazarlığa.Vurmuşlar taşı sırtına bir kez, mahkûmsun,Ne övgü ne yardım beklemek boşunaÇetelen tutulmuş, koymuşlar kafalarınaBir rahmetlik ömrümüz var şurasında şununGeleceği varsa göreceği de var ölümün. Sevinme!Vakit genç!Çıkar yol değil umudu kemirmekÇıkmayan yolda işimiz ne?Ya it ya da iblisler sevişirKendi kaderiyleBırak kayaları kopsun yerindenDağlayacaksa yüreğiniGüneş dağlasın bırak!Düştüğün sarhoşluğu övmeGazabına gazap kat …
Şub 23
Sen Ve Siz
Boş siz’i yürekten sen’leDeğiştirdi o, sürçerek diliVe uyandırdı sevdalı gönüldeTüm mutlu düşleri. Duruyorum karşısında düşünceli,Ayrılamıyor ondan gözlerim;”Ne kadar hoşsunuz” derken dudaklarım“Seni nasıl seviyorum!” diyor kalbim… Aleksandr PuşkinÇeviren: Ataol Behramoğlu
Şub 23
Hapisteki Genç Kadın
Başak gelişir, oraklar biçmeye kıyamaz;Üzüm, içer fecrin nimetlerini bütün yaz,Ezileceğini hiç düşünmeden.Ben de o kadar gencim, bende de var o füsun,Zaman ne kadar kötü, tatsız olursa olsun,Ölmek istemiyorum erkenden. Varsın koşsun ölüme, gözü pek Stoalı;Ben de o kadar gencim, bende de var o füsun,Başımdan esen kara bir poyraz.Zaman kötüymüş… Gün iyi de olur, fena da;Hiç …
Şub 23
Dağınık Terim
Sen bağırdığında dünya susar: kendi dünyanla uzaklaşır. Her zaman alamadığından daha fazlasını ver. Ve unut. Böyledir kutsal yol. Dikeni çiçeğe çeviren, şimşeği köreltir. Şimşeğin bir tek evi vardır, birçok patikası. Ev yükselir, patikalar kırıntısız. Küçük yağmur yaprakları sevindirir ve geçip gider kendini adlandırmadan. Yılanların mahkum ettiği köpekler olabilir ya da ne olduğumuzu susturabilirdik. Akşam kurtulur …