Kategori: Çeviri Şiirler

Sevgili

Diz çökmüş göz kapaklarım üstüne;Saçlarım içindedir saçları;Hali var, ellerimin halinden;Rengi var, gözlerimin renginden;Kapılmış, koyulmuş gölgeme,Göğe karşı bir taş gibi. Gözleri var, açıktır, herdaim,Uykuyu haram ettiren bana;Ya güneşleri önüne katan,Ya o ışık delisi rüyaları,Güldürür ağlatır da güldürür beni,Söyletir bilmeden ne söylediğimi. Paul Eluard

Hiç Kimse Bilemez Beni

Hiç kimse bilemez beniSenin bildiğin kadar Gözlerin, içinde uyuyupKoyun koyuna uyandığımız gözlerin,Ağarttı dünyanın tüm geceleriniİnsan parıltılarınla senin Gözlerinden başladı yolculuğumDünyalar ötesine anlamlı bir güzellikİçinde binbir hevesle uçtuğum gözlerin Gözlerinde yansıtırdı biziBitip tükenmeyen yalnızlığımızO bakışlar değil ki şimdi gözlerindeki Hiç kimse bilemez seniBenim bildiğim kadar Paul EluardÇeviri : Sacide Üçer

On Altı Ton

Bazı insanlar der ki insan çamurdan yapılmıştırZavallı adamcağız kas ve kandan yapılmıştırKas ve kan ve deri ve kemiklerZayıf bir zihin ve kuvvetli bir sırtOn altı ton yüklersin, eline ne geçerDaha da yaşlanıp daha da borca batarsınAziz Peter beni çağırma çünkü gidememRuhum şirkete zimmetliGüneşin ışıldamadığı bir sabah doğdumKüreğimi alıp madene doğru yürüdüm9 numara kömürden on altı …

Devamını oku

Yaşlı Bir Adam

Gürültülü kahvenin içerlek bölümündeyaşlı bir adam oturuyor tek başınabaşını masaya eğmiş, önünde bir gazete. Ve sefil yaşlılığının küskünlüğü içindehayatını nasıl boşa harcadığını düşünüyorgüçlü, yakışıklı, sazı sözü yerindeyken. Biliyor artık çok yaşlandığını, duyuyor, görüyor.Oysa daha dün gibi geliyor ona gençlik günleri.Nasıl da hızla geçmiş zaman, nasıl da hızla geçmiş. Onu nasıl yanılttığını düşünüyor aklının,ona nasıl her …

Devamını oku

Gece Treni

Tren gece yarısı geçiyordu tuğla harmanının önünden;bir an, trenin nabzını duyuyordu evler duvarlarında,pencerelerinde, korkmuş ya da şaşırmış gibi.  Sonra uykuya dalıp unutuyorlardı. Bütün gece gözünü kırpmadı.  Damarlarının içinden geçmişti tren,Getirdiği, alıp götürdüğüyle. Ve o, kendi içinde, tarlaların ötesinde, ağaçların gerisindeSon tren düdüğünü bekledi kalkabilmek için. Yannis RitsosÇeviren: Cevat Çapan

Pencere

Sonra sessizlik, hareketsizlik. İkiyüzlülük bile diyebilirsin,çünkü, belki de bilirsin, kaç çarmıha gerilmiş çığlık,kaç diz çöküş gizlidiro dikey saydam görkemin gerisinde.Hele akşam olurken, şu bahar günlerinde, ve limanuzakta bir yangınken, yaldızlı ve kızıl,gemi direklerinin karanlık ormanında, balıklarıduyarsın, suların basıncında, küçük üçgen ağızlarıyladerin bir soluk almak için suyun yüzüne çıkan. Dikkat ettin mi?Böyle zamanlarda suyun yoğun aydınlığı …

Devamını oku

Şiir

Geçsin yıllar ölmüş olayımDağılıp toz haline gelmiş olayım Bir kız yürüsün üstümde yalnayak Derin ürperişlerle dolayım Papatya kokulu bacaklarını Sarayım için için yanarak. 1940 Stepan ÇipaçovÇeviren: Attila Tokatlı

Uyuyamıyorum

Yağmur ağaçları sarsıyor.Bahçemdebir bülbül ötüyordokunaklı, nerdeyse acı,sanki hiç bir şeyin olduğu gibi kalmak zorunda olmadığınıgöstermek istermişçesine Ne zamanBir mayıs böceği gibi Sırtüstü yatsambir bent üstünde koştuğumuve ardımdanbirinin güldüğünütahayyül ederim Hasta olmakVücudunhastalığa karşıkendisinisavunma teşebbüsüdür Hasta olmakVücudunbir başka yolbulmateşebbüsüdür Hasta olmakVücudun … teşebbüsüdür Anna Dau

Merdivenden İnen Bir Nü

Cinsellik saçan buluşmalarıGerçekleşti duraksayarak, ilk kezmişçesine,Bir trenin pencereleri ışıltılarlaGörüntüleri yinelerken.Karşılarında kendini bilmez cafe’lerVe teneke, sineklerin taşıdığı dükkanlar. Coşkuluydu ikisi de.Bir ay ya da fazlası geçmişGörüşmemişler telefonla bile,Uzun süre sırt sırta dönmüşler: Kimin ilk adımı attığınıBilemedi öteki. Dolaşabilirler ufuk çizgisininKırıldığı yerdeGerçek dostlar gibi-Gölgelerin maviye döndüğü köşelerdeVe kuytularda.Şimdi eksik kalansa bir nü. Anna Rouse

Muallâka

1- Durun! Sevgilinin ve onun ed-Dahul ile Havmel arasındaki Sıktu’l Liva’da bulunan yurdunun hatırasına ağlayım. 2- Tudih ve el-Mikrat’a kadar uzanan, güney ve kuzey rüzgarlarının dokuması sayesinde henüz izleri silinmemiş olan hatırasına ağlayım. 3-Sevgilinin yurdunun geniş alanlarında ve oradaki su birikintilerinde, bembeyaz ceylanların karabiber tanesine benzeyen gübrelerini görürsün. 4- Göçlerini yükledikleri günkü ayrılık sabahında ben, …

Devamını oku