Kuzeye doğru Gidiyor şiirim Ateştir ve gidiyor Hüzündür ve gidiyor Ta Van üzerinde duruyor ve bükülüyor Şafağın turuncu penceresi üzerine yağıyor Ve Dersim’in gözlerinde eriyor. Şiirimin gözleri Annemin gözleri Dersim’in gözleri Aydınlığın ırmaklarıdırlar Onların kaynakları karın yüreğindedirler Kar da ebedi bir aşk Ve hiç sonu gelmiyor! Şerko Bekes
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Oğlunun Doğumu Dolayısıyla
Ana baba çocuğu doğduğu zaman, âdet,Akıllı olsun ister.Oysa akıllı olduğum için değil mi,Başıma gelen bunca belâ?Ondan işte şimdi bütün dileğim, Budalanın biri olsun çocuğum.Ömrü boyu rahat eder, en azındanMüdür olur, nâzır olur. Su Tung Po Çeviri: Can Yücel
Şub 23
Şair Telefonda Sevgilisiyle Konuşuyor
Suladı sesin yüreğimin kumulunuşu şirin tahta kulübede.Çiçek açtı bahar güneyinde ayaklarımınkuzeyinde alnımın bir eğrelti çiçeği. Bir ışık çamı dar boşluğun içindetürkü söyledi tansız, kaynaksızve kan ağlayan içim ilk defaumut taçları astı çatıya. Aktı içime o tatlı, uzak ses.O tatlı, uzak ses tazeldei beni.Tatlı, uzak, boğuk ses. Karanlık, yaralı bir geyik kadar uzak.Ve karda bir hıçkırık …
Şub 23
99. Sone
Erken açan menekşeyi payladım şöyle diyerek:“Tatlı hırsız, nerden çaldın o güzel kokuyu öyle,“Aşkımın soluğundan mı? Çekip almış olsan gerek“Yumuşak yanağındaki o allığı, görkemiyle,Beyaz zambak benden zılgıt yedi eli senden diye,Fesleğen de, koncasını senden çalmış ya, ondan.Güller, dikenler üstünde kapılmıştı ürpertiye:Biri, alı al utançtan, öteki apak, kahrından;Üçüncüsü ne al, ne ak, her birinden nemalanmış,Aşırdıklarına bir de …
Şub 23
Yeminler Ediyor
Yemin ediyor daha temiz bir yaşam kuracağına.Ama gelince gece kendi öğütleriyle,uzlaşmalarıyla, sözleşmeleriyle;gövdenin diriliğini de getirince gecetitreyerek arzudan gerisin geri dönüyorbitkin ve yeni aynı ölümcül eğlencelere. KavafisÇeviri: Barış Pirhasan
Şub 23
Sen Git
sen gitben bir gecenin siyahında saklayacağım saçlarınıyüreğim, titrek ellerinin arasında atacakbiraz ıslak biraz da kırmızıküçük bir umut türküsü dolayacağım dilime eskiden kalmabıraktığın yanını yüzdüreceğim derin denizlerimdegözlerimde son bakışın kalacak çaresiz ve üzgün sen gitben bir isyanın eteğinde saklayacağım gözyaşlarını devrilmiş cümleler anlatacak sana hasretimi mektuplarımdakırık dökük hatıralarla süsleyeceğim yatağımı damla damla akarken gün geceyebir yudum …
Şub 23
Kurban
(Gelecek geçmişe kısa bir yolculuk) Doğuştanmış kadersizliğimçocukluğumun sıradan bir şubat ayınınsoğuk çarşamba akşamındaannemin ağlamaklı çığlıklarına kurban gittiğinde anlamalıydım… Daha küçüktüm.. anlamını bile bilmediğim ismiminbir nüfus memurunun iyi duymayan kulaklarınakurban gidişine aldırmadım… Gurbet habersizce çıktı karşımababamın sert bakışlarıylaergenliğimin hayallerinişehirler arası otobüslerin camlarının buğusuna kurban ettim… gençliğimin altında ezildiğimdealnımdaki çizgiler daha inceydibüyüdüğümü zannedipsevdiğime emanet ettiğim yüreğimbir yalana …
Şub 23
Yaşam İlahisi
Gerçek bir dostun bir dostu sevdiği gibiBilmece yaşam, seviyorum seniİster güleyim ister ağlayayım seninle, İster hüzün getir bana ister neşe Seni seviyorum, verdiğin acıyla da, Yine de mecbursan beni yıkmayaBir dostun bağrından kopar gibi Çekeceğim senden kendimi. Tüm gücümle sarılıyorum sana! İstersen yak beni, seni muammaKavganın en ateşli anında bile Yalnızca inebilirsin daha derinlerime. Var …
Şub 23
Bir Tek Sensin Sen
geceleri ağlayarakyattığımı söyleyemediğim sen,özü beni bir beşik kadar yoran.benim yüzümden uyumadığınıbana söylemeyen sen:bu hasreti gidermezseknice olur halimiz? sevenlere bir baksana,itiraf etmeye başlar başlamaznasıl da yalan söylerler. sensin yalnızlığımın tek sebebi. tek seni karıştırabilirim.bir süre sensin o, sonra yine uğultuya da iz bırakmayan bir koku.ah, kaybettim hepsini kollarımda,bir tek sensin, sen, tekrar tekrar doğan:sana hiç bir …
Şub 23
Anahtarlar ve Kilitler
anahtarlar.. ve açlık vardır, ve çocuklar vardır,benim Hindistan’da gördüğüm en güzel,en çoşturucu , ağlanacak, haykırılacakölçüde çoşturucu şey, ne Akra’nın Tac Mahal’i,ne Elephanta mağaraları ne de Benares’inölü yakım yerleriydi, hayır yolun darlığınınsollamamızı engellediği, haldur huldur,şıngır mıngır ilerleyen eski bir sarnıç-kamyondu,köyden köye sarsıla sarsıla gidiyor, görünüşe göreönceden belirlenmiş noktalarda duruyordu,çünkü bu noktalarda bekliyorlardı onu,paçavralar içinde çocuk topluluklarısarnıcın …