Kategori: Çeviri Şiirler

Yabancılaşma

Ağaçlar yitirmişler artık ağaçlıklarını gözümde.Dallara rüzgarda yelken açtıran yapraklar da tükenmekte.Yemişler tatlı, ama sevgi yoksulu.Bir susuzluğu bile gideremiyorlar.Ne olacak şimdi?Gözlerimin önünde kaçmakta orman,kulaklarımdaki kuşlar sessizliğe gömülmüş,kalmamış bana döşeklik edebilecek bir çayır.Bıkmışım artık zamandan,ve zamanın açlığı içimde.Ne olacak şimdi? Ateşler yanacak gece bastırdığında dağlarda.Yoksa davranıp yine koşmalı mı oralara? Yollar yitirmişler artık yolluklarını gözümde. İngeborg Bachmann

Bir Aşk Türküsü

Sascha’ya Sen gittin gideliKaranlık kaldı bu kent. Gölgelerini topluyorumAltında gezindiğin,Hurma ağaçlarının. Dallarda gülümseyerek rakseden,Bir ezgi uğuldamalıyım hep. Beni yeniden seviyorsun –Kime anlatayım ki tutkunluğumu? Akislerde mutluluğu duyumsayan,Bir bilgeye mi yoksa bir evlenen mi? İşte biliyorum hep,Beni ne zaman düşündüğünü – Kalbim çocuklaşır ansızınVe haykırır. Her sokak girişindeDurur ve düşlerim; Güneşle çiziyorum güzelliğiniVe evlerin bütün duvarlarına. …

Devamını oku

Duy Tanrı

Gözlerimin altında gece Bir halka misâli toplanır. Aleve dönüştürürse de kanımı nabzım Yine de her yanım karanlık idi. Ey Tanrım, yaşam dolu şu günde, Ölümü düşlerim nedense. Suda içerim onu ve kuru ekmekle yutkunurum. Ölçüsü yok acılarımın senin o terazinde. Duy Tanrım…çok sevdiğin mavi renkte Şarkı söyledim senin gökkubenden – Ve günü uyandıramadım ebedi nefesinde …

Devamını oku

Yurdavarış, Hısımlara

1 Orada Alplerin içinde aydınlık gecedir daha, ve bulut,Neşeliyi şiirleyerek örter orada esneyen koyağı.Oraya buraya toslar, yuvarlanarak şakacı dağ havası,Çamların arasından dikine pırıldar aşağıya ve yiter bir ışın.Yavaşça ivedilenir ve dilegelir neşeden titreyen Kaos,Biçiminde genç ama güçlü, kutlar sevgi çatışmasınıKayaların altında, çalkalanır ve duraksar bengi sınırlar içre,Çünkü daha Bakkhusca doğar orada gün.Çünkü sonsuzca gelişir orada …

Devamını oku

Sonbahar

Yolların son güzelliklerini topluyorum….Bir melek bana ölüm giysisi dikiyor-Kendimde farklı dünyalar taşıyorum. Ebedi yaşam-‘onda’ aşkın varlığı söylenirHer şeyi ayaklandırır insanda aşkSonra nefret başlar, meşale alevlerine benzer. Aşka dair çok şey söylemek istiyorumGüçlü fırtınalar estiği zaman,Girdaplarda savrulurken ağaçlar,Kalbimde onların ağırlığı var. Acılar yaşadım….Dolunaylar sorularını yanıtlar.Günlere nasıl tutunduğumu ay görüyordu,Parmaklarımın üstüne basarak geçtiğim korkular. Else Lasker-Schüler

Veda Mektubum

Ernest’e Artık gözlerimi açamamGördüklerim zamanla birlikte yok oldular. Sildi renklerini günbatımlarıAltın ışıltıların güzelliğinden yoksunlar.-Akşamın yıldızları çınlıyorErnest—— Ellerini sıkıca tutuyorum-Senin ve benimİkimizin yetişkin içtenliğiyle. Otların arasındaki mandalin ağacındaYuvadaki kuş şarkı söylüyorArtık kızarmaktan utanmadığımıHüzünlerimin acısından da.Ernest… Bir kez ‘seni seviyorum’ de!Dudakların eğerDört yapraklı yoncaya değerse-Çiçek tarhlarında düş gülleri açarIşıldar bedenim, Ernest. Beni yükselen sulara bırakİçinde yarınların uyuduğuTerkedilmiş …

Devamını oku

Irak Akşamlarda

Iraksın bendenAkşamlarda arkadaşlarının arasında;Karanlık üstümüze ışıltılarla kapanır…Ve ben tüm hıyanetlere katlanırım.Bulut saçaklarında ışıklar kızarırkenHer şey yalnızlığımızda kalır. Ve bazen yumuşak bir hava gelirVe boyar senin ve benim yanaklarımıVe bu senin sesindir, beni çağırırSalondaki tüm seslerden daha akıcı-Ve beni kollarına alırken gökyüzünü çınlatır. Oysa gözlerinde rahatı bulamıyorumSözlerin güç vermiyor avunmak için-Aşka düşüyorum ve aşk bana ağır …

Devamını oku

Kaçış

Yağmur pırıltıları var ışıltılıSaçlarında, alnına düşen;Islak gözlerin ve dudaklarınSoğuk ve ıslak; katılıp kalmış yanakların soğuktan.Neden bu kadar çok kaldınUzaklarda, neden yalnızcaGece geç saatlerde geldin banaYürüyüp saatlerce yağmur altında, rüzgârda?Çıkar giysilerini ve çoraplarını;Otur ateşin karşısındaki koltuğa.Ellerimle ısıtacağım ayaklarını;Öpüşlerimle ısıtacağım göğüslerini ve uyluklarını.Bir büyük ateş yakmak isterdimİçinde, hiç sönmeyen.Emin olmak isterdim senin taa içindeBir mıknatıs olduğuna, seni …

Devamını oku

Gümüş Kuğu

Tan ağarmasından bir saat önce,İyice eğilmiş Ay doğuda,Yakında Güneş’in yanından geçip gidecek.Seher yıldızı asılı duruyorBir lamba gibi, hilalin yanında.Grileşen ufuk çizgisi üstüne.Hava ılık, mis kokulu,Akıl almaz ılıklıktaYağmurlu bir güz, gene deYapraklar renk değiştiriyor, açıklıKoyulu dağdan aşağı.Seyrediyorum dalgalanaKıvrıla büküle yükselen dumanınıBir tapınak tütsü çubuğununOkuma lambamın ışığında.Ay ışığı beliriyor duvarımdaDoğurtmuşum sankiEfsunla. ÇıkıyorumAğaçlık bahçeyeVe yürüyorum çırılçıplak, sadeceSandallarım var …

Devamını oku

Eski Ağıt

O ağaç, küçücük elini uzattığın, güzel kırmızı çiçekli yeşil nar ağacı, ıssız sessiz bahçede yine şimdi yemyeşil, haziran onu okşarken ışığı ve ısısıyla. Sen, kurumuş çatırdayan ağacımın çiçeği, sen, ölümlü yaşamın tek ve son çiçeği, soğuk topraktasın kara toprakta; artık ne güneş seni neşelendirir ne uyandırır aşk seni Giosue Carducci 1867 yılının Haziran ayında doğmuş …

Devamını oku