Kategori: Çeviri Şiirler

Özür

Ey yurdumun yağmuru!Ölürsem eğerBu yaban ellerdeDönemezsem bir dahaAğlamayasam yanında…Bağışla! Ey yurdumun kâkülü sarı kır çiçeği!Ölürsem eğerBu yaban ellerdeDönemesem son bir kezEğilemesem ayaklarının dibinde…Bağışla! Ey hüzünlü sevgilim!Ölürsem eğer bu yaban ellerdeDönemesem son bir defaÖpemesem seni…BağışlaBağışla beniÖldürülmüş ulusumun bedenine akanEy gözyaşı seli! Ferhad PîrbalÇeviren: Osman Mehmed

Ömrüm Yolunda Tükendi

Aşkının yolunda ömrüm tükendi ey her halden anlayan sevgiliİnleyiş ve ahlarım, zaman, aylar ve yıllarım hasretinle geçeli Çoktan sana helaldır kanımı istiyorsan eğerAşk elinden deli divaneyim bende alal ve olgunluk ne gezer Sen kalbimdeki düş, cesedimdeki ruhVirane etti gönlümün mülkünü, gam ordusundan bir güruh Aşk evinde tutsağım imdadıma sen dermanO Tatar’lar aklımı, dinimi, mal ve …

Devamını oku

Yalnızlık

YürüyorumGözlerim taş be taşÖlçüyor yeri Boynu bükükYetim bir çocukSessiz sokaklardaSoluğunu arıyorum annemin Kimse yokHiçbir ses yokKalbimin sesindenBaşka Uykusuzluğun karanlığındaRenkli rüyaların mutluluğunuBenden çalıyorSıcaklığını arıyorumAma her zamanSoğuğa bulanıyorum Harfler kaçıyor bendenVe perişanlığım elindenGünlerimToza dönüşüyor Jana SeydaKürtçe’den çeviren: Metin Aksoy

Ayrılık Feryadı

Saki! Böyle dön böyle dönYüzünü dön bana kadehle dön Benim gibi müşteri az meyhanedeÇoğu zaman kaygısızlar, neşe ve sefa içinde Mey haramdır duyarsız olana gamsızaGamsızın sarhoşluğu neden yapışsın yakamıza? Bu şarap acıdır kaygının dermanıdırHaram olsun o kimseye ki derdi azdır Bu şarap kırmızıdır dertsiz için değildirHaram olsun o kimseye ki yüzü solgun değildir Kimisi için …

Devamını oku

Hüzün Denizi

Günlerin atınaBindimAcılarımla beraber yolcuyum Aşk rüzgârıKalbimin tellerineVuruncaIstıraplar yağdıTıpkı son demlerini yaşayan sonbahar gibi Sıcaklığı bulutlardanİstiyorumVe yıldızlarla tutuşuyorum Ben ve acılarımYolcuyuzUzaklaşıyoruzVe hüzün denizindeYüzüyoruz Jana SeydaKürtçe’den çeviren: Metin Aksoy

Kavalım

Şirin kavalımSabahın seherindeVe günün batımındaYalnızların arkadaşıÇoban ve aşıkların yoldaşısın.Sesin üzgünlerin yüreğindeki gözyaşıAyrılmışların selamıAşıkların ağlama ve feryatlarınıBana hatırlatan sensinKavalım sensinTerk edilmişlerin içindeki gamları bitiren. Kavalımın sesiDağ ve yüksek yaylalar Gül ve reyhanlarla çevrilmiş pınarlarMağaraların derinliği ve uçurumların başıDinleyenlerindir.Ve batı rüzgarının esintisiAğaçların yaprakları arasında dolaştırır seniKavalım gel Biz bu dağlardan doruklara yükselelimGüçlü rüzgarlara komşu olalımUğultularının arkadaşları olalımSisli …

Devamını oku

Hüzünlerimin Defterinden Bir Yaprak

(1)Ey sevgilimBilmiyorumNasıl daldımKaranlık gecenin kanatlarına…Nasıl da yaprak gibi..DüştümGöğüslerinin arasınaNasıl da karmaşık bir zamanUmutlarımın ayı söndüYaşam balığı daldı içineÇirkin gözyaşı ayak izlerine…Ayak izleri ve ağızlaraÜveyikler dallarıma konduAcı ve ah ve ıstırap…Zihnime kazıdıEritti umutlarımın yuvasınıEritti topraklarımı. Kalbimin sahibiNe zaman girecek…Rüya ve düşlerime?Rüya ve düşlerime? (2)Ey sevgilimDenizlerde yüzerdimBoğuldumGözlerinin derin denizindeCeviz ağacının gölgesiydimDüştüm sırrınaVe dudaklarınaDoruklar ve yaylaların karıydımEritti beni,Gün …

Devamını oku

O Yılın

… Ve kıyısında bekliyorum ben onun, bir lezzet yıldızıyla kemirilmiş olarak … O kadının olacağını ben, ki anlamaz sözleri, erkeğin olmayan sözleri. S.J. Perse – Etroits sont les vaisseaux O yılın İlk gününe kadar o yılın Ocakta ilk gününe kadar o yılın Ey yontulmuş tümceler bir kalem gibi ey yongalar Yongaları bitmez tükenmez düşüncemin Başlaması …

Devamını oku

Sen ki Gülsün

Sen ki gülsün bu vaktinde yılın ey gizemli gül Büyü duası gibi hâlâ yeşil kesikli bir ağaç Sadece girmiş bir ağaç asılı toprağa ve toprakta mezar karşıtı bir haç Sakat bir adamotu Kış ayında kök salan Çarşaflar altında hala sinsi bir el gibi okşayan Uykulu bacaklarını kışın Hâlâ don topraktaki kökler Hiç bir şey sezemez …

Devamını oku

Mesel

Sâdîye benzeti Bir yerde yürüyordum ayağımın altında var sanıyordum o yer Tatlı ince kusursuz ve kille kıyaslanmaz Kuma karşıt ve suya hasım Kendinde taş bilmeyen şiir diline benzer Ayağım hiç bir otu çiğnemiyordu yine de bir koku geliyordu ardınca Bir dize gibiydi ölçüsüz uyaksız Öyle gizemliydi ki bir çiçek iç çekişi yayıyordu duruşunda Elimle dokundum …

Devamını oku