En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
İşte yemişler, çiçekler, yapraklar ve dallar!İşte kalbim, çarpıntısı yalnız senin için!O bembeyaz ellerin kalbimi kırmasalar!Bu küçük armağanı dilerim hoş göresin. Ben geldim işte, çiğlerle bezenmiş olarak;Alnımda seher yelinin dondurduğu çiğler.Yorgunluğumu alsam ayak ucunda bırak!Hayâl etsem o tatlı demleri birer birer. Bırak unutayım başımı taze göğsünde!Hâlâ aklımda lezzeti son öpüşlerinin.Hayırlı fırtınadan sonra sâkîn, âsûde,Uyusam biraz, mâdem …
Şub 23
El yazısı ele veriryazdıkları sır değil.Sırnaşık mektuplarını okuyorumezberliyorum umarsızlığımı.Soğukkanlılıklakesiyorum kendi etimiyanıtı yazmak içinkaderimi çevreleyen duvarlaraacizliğimi kutluyorumzafer gibi.Pörsümüş çiçeklerle süsleniyorumkokusuna alışıyorumdileniyorum uykumuağaçların yorgun kederindenhavasını çekiyorumrüyalarımaGeziniyorum divane çevresinde sonbaharınkorkusuzluğu ezberliyorumbozulmuş meyveküflü ekmekle besleniyorumBu günlerin tadı çok acıdırben teselli istemiyorumayrılıyorum arkadaşlarımdansözlerdenserpiyorum hatıralarımın küllerinigecelereSuskunluğum sessizliğinden daha büyükaşkın armağanını geri veriyorumayrılığı ezberliyorumkollarında. Mario Wirtz
Şub 23
Sana bu pembe bulutları göstermek istiyorum gecede.Ama görmüyorsun. Gece olmuş -insan neyi görebilir ki? Artık senin gözlerinle görmekten öte bir seçeneğim yok,diyor,demek ki yalnız değilim, yalnız değilsin. Gerçekten debir şey yok sana gösterdiğim yerde. Sadece bir araya gelmiş yıldızlar, yorgun,bir kır eğlencesinden kamyonla dönen insanlar gibi,hayal kırıklığına uğramış, aç, hiç biri türkü söylemeyen,terli avuçlarında ezik …
Şub 23
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. GitGözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz Sanki hiç olmamıştı Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyorduŞurda senin …
Şub 23
sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksakör karanlıkta açardık paslı gözlerimizidilimizde akşamdan kalma bir küfürsalonlar piyasalar sanat sevicileriderdim günüm insan içine çıkarmaktı seniyakanda bir amonyak çiçeğiyalnızlığım benim sidikli kontesimne kadar rezil olursak o kadar iyi kumkapı meyhanelerine dadandıkönümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisiaramızda görevliler ekipler hızır paşalarsabahları açıklarda bulurlardı leşimiöyle sıcaktı ki çöpçülerin elleriçöpçülerin elleriyle okşardım …
Şub 23
Ve gözlerin gelir geçer içimden Su içerken sen sokulurken akşam kızıllığına Ekmeği bölerken Yalnızsam yıllar nasıl geçmişse aradan Unutmak kolay sanmışsa şarkılar Şiirler yalan yazmışsa ayrılığı Kör olsun sözlerim,unuttuysam adını An gibi aklımdasın Gelir geçer gemiler Belki sende geçersin diye Bir kumru konar her sabah pencereye Bir miladı taşır gece bir yıldız Soğuk olur,üşürsün ya …
Şub 23
Hiçbir şeyden çekmedi dünyadaNasırdan çektiği kadar Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değildi; Kundurası vurmadığı zamanlarda Anmazdı ama Allahın adını, Günahkar da sayılmazdı. Yazık oldu Süleyman Efendiye Mesele falan değildi öyle, To be or not to be kendisi için; Bir aksam uyudu; Uyanmayıverdi. Aldılar, götürdüler. Yıkandı, namazı kilindi, gömüldü. Duyarlarsa olduğunu alacaklılar Haklarını helal …
Şub 23
Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi. .. Ağladım. Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu; Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu Öğrendim. Zamanı öğrendim. Yarıştım onunla… Zamanla yarışılmayacağı nı, Zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim… İnsanı öğrendim. Sonra insanların içinde iyiler …
Şub 23
Adam yaşama sevinci içindeMasaya anahtarlarını koyduBakır kaseye çiçekleri koyduSütünü yumurtasını koyduPencereden gelen ışığı koyduBisiklet sesini çıkrık sesiniEkmeğin havanın yumuşaklığını koyduAdam masayaAklında olup bitenleri koyduNe yapmak istiyordu hayattaİşte onu koyduKimi seviyordu kimi sevmiyorduAdam masaya onları da koyduÜç kere üç dokuz ederdiAdam koydu masaya dokuzuPencere yanındaydı gökyüzü yanındaUzandı masaya sonsuzu koyduBir bira içmek istiyordu kaç gündürMasaya biranın …
Şub 23
daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric!oklarımız bitene kadar efendimiz…/oğuz atay/ kalabalık masaların suskunuh a y a tsen durursunben önünden geçerim bazenya siyahya beyazsın hephiç bıkmaz mısın sakız begonyalar zamanı şimdibalkonda hüzzam bir kayboluşyağmur kendi için yağacak az bekleya da en iyisi ağla senne de olsa Olric’in cevabı hazır tedirgin söz kırpmalardan geçiyordumüzerimde ergen çocukların kabahatli …