En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Yine ikimiz, koyuyoruz ellerimizi ateşe,sen nice zamandır yıllanmış gecenin şarabı aşkına,ben ise sabahın hiç sıkılmamış pınarı uğruna.Körük, güvendiğimiz ustasını beklemekte. Keder yaydığında sıcaklığını, geliyor cam ustası.Gidişi ortalık ışımadan, gelişi çağırmadın sen, hem deyaşlı, aklaşmış kaşlarımızın alacakaranlığı kadar. Yine kurşun dökmekte göz yaşlarının kazanında,sana bir kadeh için – kutlamaktır önemli olan yitirilmişi-bana da isli cam kırıklarım …
Şub 23
Aklıma geldikçe okulda öğretmedikleri şeylerin listesini yapıyorum. Okulda bir insanı nasıl seveceğinizi öğretmezler. Artık sevmediğiniz birini nasıl terkedeceğinizi, başkalarının zihninden geçenleri okumayı, ölmekte olan birine tam olarak ne söylemek gerektiğini de öğretmezler. Aslında bilmek gereken hiçbir şeyi öğretmezler. Neil Gaiman
Şub 23
Sen gelmesende bu yangın çıkacaktıbir kırlangıç bizi ikiye bölecektiyeni adlar koyacaktık bitkilereson yaz güneşi deçekip gidecekti asmalardansenin kokun da gidecekti unutacaktık. Salih Bolat
Şub 23
beni sokakların masalında unutunkaranlık yarımadanın suç ortağı yapınseranın doluyla kırılan camlarına benzetinyanıltın, asit yağmuruna yakalanan kuşlarlabahse girin sayfayı karıştıranın ben olduğumadenizin suratında patlayan gökle avutun benibeni demiryolu tünellerinin uğultusunda unutun. ağaç kabuklarının içinde yürüyen kurtçuklarla değilkuzeyin soğuk yüzüyle kıyaslanmış sözcüklerle değilkorkuyu bölüşen hırsızların cesaretiyle değilgüneşin papatyalarda kayboluşu gibi bir şeyleevet, o şeyle avutun benibeni nöbetteki …
Şub 23
annem mi bir kadıngeciken bir kadın gece yatısınaölüm kendini göstereli babamın saçlarındangünübirlik bir kadınüsküdar’la istanbul arasında babamdı sakalıydı babamınbir akşam göle batırdıçıkmamak üzere bir dahahepsi de ekmek kokardısayısı unutulan parmaklarının akşam bir attır bütün ülkelerdeserin esmer bir attırterkisine çocukların bindiği Kemal Özer
Şub 23
Ben ki her akşam yatağımdaOnu düşünüyorum.Onu sevdiğim müddetçeYatağımı da seveceğim…. Melih Cevdet Anday
Şub 23
Giden gelen yok. Bir titreşimdir bu.Duragan fulyanın üstünde arıBir diyapozon gibi titremekte. KırlangıçTarihsizdir. Belleğim sarsılıp duruyor denizde.Martı bir uçta kanat, bir uçta ses.Ya sabah, ya öğle. Gemici ve bulut,Güneş ve yağmur kıl payı bir dengede.Dolu bir boşluğu doldurup boşaltmak işimiz.Ölülerle, gecelerle, sümbüllerle. Melih Cevdet Anday
Şub 23
O günden beri sanırım sevmenin ne olduğunu da öğrendim: atılganca kendi duyguları üstüne “abartmalı” iddialara girmek değil, karşıdakine özenle davranmak, onun arzularına ve ritmine saygı göstermek; hiçbir şey istememek, verileni kabul etmeyi öğrenmek; her armağanı yaşamın bir sürprizi olarak kabul etmek; aynı armağanı ve aynı sürprizi iddiasızca, hiçbir zorlamaya başvurmadan, karşıdakine de yapabilmek. Özetle, yalın …
Şub 23
“Oğlumu -dedi-Gördüm geliyorum.”Oturdu derin bir nefes aldıSigarasından.“Oğlumu -dedi-Çok özlüyorum.” Acısı anlamsız bir ayıbınBaskı duvarlarınaSığacak gibi değildi.Eğildi uzun uzunEğildi gözlerime-Soğuk sularda susuzBir çift dudak gibi-Kirpikleri gözlerime değdi. “Oğlumu -dedi- görseydinSana çok benzerdi.”Oturduğu yeri incitmiş gibiDoğruldu usulcacık“Üç yıl oldu -dedi-Pencerenin önündeKitap mı okuyordu, türkü müYoksa bir kitabı türkü gibi mi…Camlarda canhıraş bir ölüm ıslığı…O kuğu boynundan kanlı …
Şub 23
charles chaplin bir savaşta yitirdim sakalımıçıkmazlığın grev sesi umutlarımı vururkenyendirdim bıyıklarımı papağan kuşkularabiraz elma şekeriyle kazıdım sakalımı lohusa şerbetiyle kazıdım sakalımı yanaklarım paprika lahmacun ister misiniz al işte sana böyle yüze böyle güz demeyin deseniz de sakal yok ya ucundabu güz vermedi tarla seneye bıyık kerimben ettim …