En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Derin Kesik 1.Sitem de cana böyle mi batarmışGiyindim oturdum sesini çın çın. 2.YazmasaydımBorçlu ölürdüm aşka. 3.Öyle çok güldünüz kiGeceyi bozdunuz.Sizin hüznünüzü deKorumak bana düştü. 4.Gözlerine tek nokta siyah düşmesin diyeIşıttım geceyi sabaha dek gövdemle. 5.Bir tek ben bilirim değeriniAğzından ağzıma akan sözlerin. Kim neyi susarsa canımda gölleniyor.Bu aşkı ben senden sonra da söylerim. 6.O kadar …
Şub 23
Gitmiştim, artık orada değildim; ama kimse bunun farkında değildi. Çünkü hepsine hâlâ oradaymışım gibi geliyordu; küçük yatağımın üstünde oturmuş, oyuna dalmış gibi görünüyordum. * Kaybettiğimiz eşyalarımız bizim yasımızı tutar mı? * Hiçbir şey hakkında yazmak o kadar kolay değildir. * – Siz ikiniz ne konuşuyordunuz?– Tam emin değilim, o sadece Fransızca konuşuyordu.– Nasıl anlaştınız peki?– …
Şub 23
Sahip olunmaya değer hiç kimseyeTam anlamıyla sahip olunamaz;Şunu kalbinin üstüne koy,Benim küçük kızgın sevgilim;Bu gerçeği, bu sert ve değerli taşı,Koy sıcak yanağının üstüne,Bırak saklasın gözyaşını.Yalnız olduğundaBir kristal gibi tut onuVe dikkatle bak buzlu taşın derinliklerineUzun, uzun bak ve mutlu ol:Sahip olunmaya değer hiç kimseyeTam anlamıyla sahip olunamaz. Sara TeasdaleTürkçesi: Nurduran Duman
Şub 23
Öldüğümde; üzerimde güneşli nisan ayı Yağmurda ıslanmış saçlarını sallarkenKalbi kırık bir şekilde üzerime kapanmış olsan bile, aldırmamalıyımHuzur bulmam için, yağmur dalları eğdiğinde Yapraklı ağaçlarınki gibi bir huzur Ve senin şimdi olduğundan, daha sessiz ve acımasız olmalıyım. Sara Teasdale
Şub 23
Park gece ve sisle dolu,Çekilmiş dünyanın tülleri,Yollar boyunca uykulu ışıklarLoş ve işlenmiş inci gibi. Boş sokaklar altın sarısı ve pırıltılı,Dumanlı göl altın sarısı ve pırıltılıSulara gömülmüş kılıçlar gibi aynalı ışıklar,Parıldayıp titreşiyor. Ah, burada olamak yeterli miÜzerimdeki bu güzellikle?Boğazım övmekten ağrımalı ve benGöğün altında diz çökmeliyim sevinçten. Ey güzellik yeterli değil misin?Aşkın arkasından ağlamam nedenGençlikle, şakıyan …
Şub 23
Lev Nikolayeviç Tolstoy, bilindiği gibi Yasnaya Polyana istasyonunda öldü.Öldüğünde karısıyla kavgalıydı. Muhtemelen olay şöyle gelişmişti… “Levoçka! Balkondaki çiçekler neredeyse kurumuş. Onlara biraz su versene!”“Alyoşa’ya söylesene tatlım. Benim işim var.”Aleksandr, evde getir götür işlerini yapan hizmetlidir (Ruslar sevimlilik olsun diye bazı isimleri değiştirirler yakın oldukları kişiler için: Aleksandr “Saşa, Alyoşa” olur, Lev, Tolstoy’da olduğu gibi “Levoçka” …
Şub 23
Belleğin yıldızlarından başkaGökte yıldız yok bu gece.Oysa belleğe ne çok yer varYumuşak yağmurun gevşek kemerinde. Annemin annesiElizabeth’inTavan arasının bir köşesine sıkışıp kalmışVe orada kar gibi eriyecek kadarSararıp eprimişMektuplarına bile yer var. Bu kadar geniş bir boşluktaYumuşak adımlarla yürümeli insan.Burası tümüyle görünmeyenBir tel ak saça asılı,Havada bir ağ ören kuş dalları gibi titriyor. Ve …
Şub 23
Ağacı üstünde elma, şehvetidir kadının-Parıltılarla asılı, güneşten maskarası.Ağaç, kesmiş soluğunu kadının;yeltenipYükselip üstüne dal dal, dilsizce dilli sesiÇıkıverir gözlerine bir karartı perdesi.Kadın tutsak ağaca ve yeşil parmaklarına. Ve kendini ağaç sanar düşüncesinde kadın.Rüzgâr kucaklayıp örer taze damarlarını,Kaldırır onu göklere, uçarı maviliğe,Ellerinin ateşini boğup gün ışığında.Hiç anısı yok kadının, korkusu, umudu yokAyaklarındaki ottan ve gölgelerden öte. Hart …
Şub 23
Her erkeğin, bu arada babamın da, mutluluğu yakalamak için yanlış yollara da sapmaya hakkı olduğunu ancak saçlarıma aklar düştüğü zaman anladım. Ancak o zaman onun yanlışlarına saygı duymaya başladım. Senin de benim yanlışlarıma benzer saygıyı duymanı dilerim oğlum. Senin de kimi zamanlar böyle yanlışlara düşmeni dilerim. Ve umarım sen de acımasızlık noktasına varana dek seversin …
Şub 23
Benden bir şey daha söylememi isterseniz, şunu derim size: Sizi avutmaya kalkacak kişinin kendisi, sizin bazen hoşunuza giden yalın ve sessiz sözcükler arasında zahmetsiz yaşayıp gidiyor. Yaşamı çileler ve hüzünlerle dolu ve çok daha kötü, sizinkinden. Gelgelelim, bir başka türlü yaşasaydı, sizin için o avutucu sözcükleri de bulamazdı. Rainer Maria RilkeGenç Bir Şaire Mektuplar