Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Deniz

Boğuldum karanlık gecelerin serin rüzgârındaOturdum babamla Karaköy sahileDenize karşı Ahmet Kaya Arka MahleBabamın elinde bi yirmilik rakıBenimse avuçlarıma düşen bi kaç damla göz yaşıGirdim onbeş yaşımaGittikçe daha çok yaklaşıyorum Deniz Abimin asıldığı yaşa 16.08.2015 Murat Can Koyutürk

Kendi feryadımdır ancak ses veren feryadıma

Kendi feryadımdır ancak ses veren feryadıma!Kimseler yok âşinâdan, yârdan hâli diyar..Nerde yârânım? dedikçe ben bülent âvaz ile..Nerde yârânım diyor vadi beyâbân kühsâr… Ebü’l-Alâ el-MaarrîÇeviri: Mehmet Akif Ersoy

Çok sürdü bu âlemde konukluk

Çok sürdü bu âlemde konukluk,Tam zamanı artık mutlak bir kucaklaşmadaBedenimin çölü bu beldeye egemen olmalı. Midemi bulandırdı bu dünyada yaşamak.Öyle bir milletle birlikteyim kiKötü yönetmekte hükümdarları.Bit gibi ezmekteler zavallı kullarını,Aldatmaktalar saf insancıklarıSaygı duymaksızın hak ve çıkarlarına. Ama gel gör ki koyun benzeri bu insanlarKulluk etmekte zalim hükümdarlara. Ebü’l-Alâ el-MaarrîÇeviri: Özdemir İnce

Bab Aziz

“Dünyadaki ruhlar kadar Allah’a giden yol vardır.” Çöl, arayış. Toz bulutlarıyla raks. Kendi müpheminde boğulma gayesi. Zahirî olan çöle inmez, batınî olan görünmez. Çöl, ruhların kemâle erme girdabındaki son durak, son öğreti. Çöl, sonsuzluğun sonu, sonsuzluktaki zaman… Çöl, ‘ Bir ben var, benden içerû ! ‘ Çöl, şiirin son hali, girift, muğlak, namütenahi… Çöl, ruhun …

Devamını oku

Çalışma

Van Gogh kulağını kesipbirorospuya verdiorospuhunharca fırlattıkulağısokağa tiksinerek. Van,orospularkulakistemezlerpara isterler sanırım bu yüzdenmuhteşem birressamsın senbaşkabirşeydenanlamadığından… Charles Bukowski

Siz Aşk Nedir Bilmezsiniz

Siz aşk nedir bilmezsiniz dedi BukowskiBen elli bir yaşındayım bir bakın banaGenç bir güzele aşığımKötü saplandım bu işe ama O’nun da hali kötüFakat olacaksa böyle olsunKanlarına giriyorum onların ve kurtulamıyorlar bendenHer şeyi deniyorlar kaçmak içinAma sonunda hep geri dönüyorlarHepsi geri dönmüştür banaAma gördüğüm bir tanesi dışındaAğlamıştım ardındanAma kolay ağlardım o zamanlarÇocuklar sert içkileri yaklaştırmayın yanımaAcımasız …

Devamını oku

Orşilim Kızları

Gitti genç delikanlılar Babil’e;Gitti erkek çocuklar bile;Bir solukta boşaldı Ken’an ili. Düştü yollara Orşilim kızlarıAl benizleri şimdi süzgün, sarı;Gözkapakları isli, mor sürmeli. Dallarında kalan turunçlar gibiDurdular senelerce tunçlar gibi;Elde başka ne var ki, çağ durmadı. Çöktü ayrılık ayrılık üstüne.Servi boylar eğildi günden güne;Körpe çağları Tanrı durdurmadı. Bağ bozuldu, kesildi ırmakta suSürgülenmedi gitti bir tek kapu;Dört …

Devamını oku

Akdeniz Şiirleri

Dalarım engineKi yaşadığımAnıladığımdır. Roma’yla Kartaca’nın arasındaYüzer, sevgi sevgiİstanbul. Böler bir kuş düşüncemi ikiyeMavidenYarıda kalır içki. * Sen Deniz Gök,Bir an dursanız uykudaBüyür bir yosun geceye karşı. Tedirgin olur ölülerBir an yaslansanız karanlığa,Sen Deniz Gök. * Dersin kiEllerimize değecekYıldızlarBüyüyecek büyüyecek de. Dersin kiBir aydınlığı varSevgililer için,Karanlık sessiz de. Dersin kiUyuyamıyorumYalnızızGece, mavi de. * Sessizdi yeryüzüYeryüzünde biricik …

Devamını oku

Kocaman Bolu

Kuşlarda ses yellerde ses, dağda ses,Bir türküdür aramızda akan şey. Toprakların birliğini demez miAyvaların sarılığı kardeşim? Burda duyduğum duyduğumNane kokusu kokusu. Hadi beni sevmedinizGetirdiğim maviliği alsanız ellerimden. Fazıl Hüsnü Dağlarca

Bu Eller miydi?

Bu eller miydi masallar arasındanRüyalara uzattığım bu eller miydi.Arzu dolu, yaşamak dolu,Bu eller miydi resimleri tutarken uyuyan. Bilyaların aydınlık dünyacıklarıBu eller miydi hayatı o dünyaların.Altın bir oyun gibi eserdiAltın tüylerinden mevsimin rüzgarı. Topraktan evler yapan bu eller miydiKi şimdi değmekte toprak olan evlere.El işi vazifelerin önündeTırnaklarını yiyerek düşünmek ne iyiydi. Kaybolmus o çizgilerdenFalcının saadet dedikleri.O …

Devamını oku