Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Nâzım Hikmet

hüzün ki en çok yakışandır bizebelki de en çok anladığımız biz ki sessiz ve yağızbir yazın yumağını çözerekve ölümü bir kepenek gibi örtüp üstümüzeovayı köpürte köpürte akan küheylanve günleri hoyrat bir mahmuzya da atlastan bir çarkıfelekgibi döndüre döndürebir mapustan bir mapusa yollandığımız biz, ey sürgünlerin nâzım’ı derkentutkulu, sevecen ve yalnızgerek acının teleğinden ve gereklâcivert gergefinde …

Devamını oku

Yollar ve Zaman

sen bir yalnızlığı koşup gittin debir yerde buluşulur diye, belki de… elbet buluşulur, orda, o yerde…bir hüzün töreniyle kutlanırbulunur birşeyler ve saklanırsaklanan Zaman mı, yoksa yol muduraranır bahçelerde ve şiirlerde kimbilir ki dündür, olgundur kalbimizyollarsa her zaman biraz küskündüryokuşlarda ve inişlerde…Zaman’dır seni sardığım kumaşbekledin, örtülsün ki yavaş yavaş…erguvandın, kayboldun dilegelişlerde Hilmi Yavuz

Sarnıç

   Dağın eteğine beyaz minareleriyle sarılmış bu şehrin lisesi, zaman geçtikçe daha canlı, daha berrak hatıralarla bize döner, bizi tekrardan içine alırdı. Biz, herhangi bir sınıftık. Herhangi bir son sınıf olduk. Ön avlusu, aynı zamanda burunları, kolları kırık heykellerle süslü bir müze bahçesi, ancak son sınıf talebeleriyle muallimlerin gezindiği bir yer olan liseyi, bir gün …

Devamını oku

Son İtiraf

Yıllar geçti, sevgili Manuel Valadares. Şimdi kırk sekiz yaşındayım ve zaman zaman, özlemimden, hep bir çocuk olduğum izlenimine kapılıyorum. Birden ortaya çıkıverecekmişsin, bana artist resimleri ve bilyeler getirecekmişsin gibi geliyor. Hayatın sevilecek yanlarını bana sen öğrettin, sevgili Portugam. Şimdi bilye ve artist resmi dağıtma sırası bende, çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok. Ara sıra sevgimle …

Devamını oku

Yalın Ölüm

“Beni hatırlayın dostlar” demedenHatırlanmayı bir küçük çocuğun,Bir insan ömrü kadar ancak yaşayacakBeynine bırakır ve ölür kanarya…Bizim ömrümüzün son buluşu, kalınBir cilt gibi…Oysa bir gül yaprağı gibi ince ve yalınOlmalısın Ey Ölüm. Hüsrev Hatemi

Su

Konuşmam artık, ağır sözler söylemembir düş için sabahları göğsüme sedeftenbir çiçek işlerim Hiç bilmedim,konuştuklarımdan ne anladın,ormanın korkunçluğunu söyledim,ovanın serinliğini sustum,sen uzun bir uykuyu uyudun, ben düş gördüm Durmadan bir yoldan söz ettim:suyum ben, adımı unutmadım,dolanıp, bir gün yanına düştüğümbir dağdan söz ettim;dünyanın işine karışmadım,beni avutmaz dünya, beni tutmaz da,dolanıp içinde kirininyine temiz geldim. Göğsümde sedeften …

Devamını oku

Ova

İki yanım dağ,üşüdüm heybetindenBir adım daha güneşe, bir adım dahabir adım derken… genişledimuzağım artık kendimden. Kurumuş bir bataklık göğsümde,ayaklarımdan uzak duruyor su.Ve sessizliğin yankısıyla kuruyorumkendimi yeniden Mutlak ıssızlıkla buluştum,mutlak kopmuştum hatıradan.Bir şey değilim ben,geç benden. Ağaç tutunacaksa bende, köklerine güvensinyol gidecekse, varsın gideceği yere.Sabahın sisi ayaklarımı yalıyorgece de geçecek benden. Sustum. Yeryüzü olacağı gibi olsun. …

Devamını oku

Hayal meyal

    “Ama en kötüsü ne biliyor musun? bunu aklımdan çıkaramıyorum. Mukaddes Hanım gerçekten bana aşık oldu mu yoksa… Yoksa… Neyse boşver. Önemli olan şu ki ben ona âşık oldum. Gerçekten sevdim.” Hayal Meyal / Tarık Tufan

Veda

Bu şehirden gidiyorumGözleri kör olmuş kırlangıçlar gibiGururu yıkılmış soy atlar gibiBu şehirden gidiyorum İnsanlar taş gibi bana yabancıAğaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarlardaBir tambur bir yalnızlığı anlatıyorsaO ışıksız penceredenBen onu bile bile duymuyor gibiyim. Bu şehirden gidiyorumGömerek geceyi içimeSabahın hüznünü beklemedenGidiyorum bu şehirden. İstanbul 1963 Erdem Bayazıt

Baba Tahir Üryan Rubaileri

Bahtım karadır, talihim allak bullakYas oldu nasibim, kaldım çırçıplak.Bir dağ yoludur aşk, yürürüm ağlayarak;Tanrım, kana boğ kalbimi, öldür ve bırak! * * * Neyler gibi inler yüreğim, yas doludur;Sensiz kalıverdim: Bu, cehennem yoludur.Mahşer günü? Bir Tanrı bilir. Son güne dekYazgın çiledir, gönül: Dövün, kıvran, dur. * * * Bak, geldi bahar: süsledi hasbahçeyi gül:Dallarda sevinç …

Devamını oku