En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
1 – Medeniyet biraz da kütüphane, arşiv ve koleksiyon demektir Bilimsel ilerleme ve eğitimin bazı olmazsa olmaz enstrümanları ‘metodik şüphecilik’ üzerine inşa edilen ‘sistemli eleştirel yaklaşım’, (tekrarlı) gözlem, (çoklu tekrarlı) deney, tümevarım ve tümdengelimdir. Yetkin bir eğitimci kadrosu (akademik heyet), günün ihtiyaçlar ve problemler küresini kuşatan fonksiyonel bir müfredat, zengin bir arşiv, müfredata dair pratiği …
Şub 23
Sen mezarım olsaydınmışıl mışıl uyurdumiçinde. Oruç Aruoba Sevmeliyiz mezartaşlarını biz,Çünkü yalnız onlar bizi yâd eder.Ahmet Kutsi Tecer Bir mezar gibisin sen artık, bakmadanGeçip gidiyoruz kibirlim, önünden. Rufinus Bir kuş yaşıyordu bende.Bir çiçek dolanıyordu kanımda.Yüreğim bir kemandı.…(Burada bir kuş yatıyor.Bir çiçek.Bir keman.)Juan Gelman Bütün hoşçakallar,Mezar taşlarında saklıdır.Kazınmıştır ince ince,Ama derin derin yazılmıştır. Mezar taşları gibidir hayatım,Mahcup, …
Şub 23
“Senin gibi bir aşk çiçeği ne yaparSeher vakti yağdığında yağmurlar? ”Diye mezar sordu güle.“Ya senin o kuyu gibi ağzınaDüşen insan ne yapar daha sonra? ”Diye sordu ona gül de. “Ey karanlık mezar, amber ve balKokusuna döner o damlacıklarAnladın mı beni şimdi? ”Mezar da dedi ki “Ey dertli çiçek,Melek olup göklerde süzülecekİçime düşen her kişi.” (1837) …
Şub 23
Anacığım!Öldürdüler evlatlarını seninVe sabretmeyi öğrettiler sana. Anacığım!Yılları senin yaşamınınbenziyor birbirinemezar taşları gibi, Ve acı çekmeyi öğrettiler sanaumut bağlayıp göklere. Fakat senin evlatlarınındaha başka oldu yazgısıÇatladı sabır taşıve çatladıtohumu acınınve öfke ağacı fışkırdı ondanVe göklere bağlanan umudunsonu geldi. Umut biziz, kendimiz! Biz ki, dününKöleleri;çıplak ırgatlarkahve plantasyonlarında:Biz ki, aç her zaman,her zaman susuz,biz ki, aydınlıktanyoksun;kör, cahil,ve bildiğimiz …
Şub 23
Kumda yürürken karar verdim senden ayrılmaya. Titreyen karanlık çamura bastım, ve battığımda ve sen geldiğinde, beni terk etmen gerektiğine karar verdim, batan bir taş gibi batırırken beni, ve hazırlandım yitişine adım adım: kestim köklerini, yalnız bıraktım seni rüzgârda. Ah, bu dakikadaydı, canım sevgilim, ki bir düş sakladı seni korkunç kanatlarıyla. Sandın ki çamur yutmuş seni, …
Şub 23
Sözün acıydı, yolun dolambaçlı…Yedi uzun yıl geçerekYedi yıl dolaştın durdun… İçimden bir his şöyle diyor:Ayrıl arkadaşlarından istasyondaSabahleyin git kenteİliklenmiş ceketinleBir dam araVe bir arkadaşın çalarsa kapınıAç! Haaa…Açma…Yine de ört hislerini Rastlarsan ana babanaİstanbul´da ya da başka bir yerdeYürü git yabancı gibiYok ol köşedeTanıma!Sana armağanları olan şapkayla gizle yüzünüGöster! Aaah! Gösterme, gösterme yüzünüYine de gizle, ört …
Şub 23
Ben, böyle olmamalıydımİsmini duyunca, boynum düşmeliydi omzuma.İçime bir ateş düşmeliydiAyaklarımın feri kesilmeliydi.Kendimden geçmeliydim sonra…Adını sayıklamalıydım, adımı unuttuğumdaAma bunu kimse duymamalıydı,Seni, mahşere kadar saklamalıydım.Ben böyle olmamalıydımNisan akşamlarını ıslatırken yağmurBahar, şarkılarını söylerken karanlığaÇalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.Ayak sesleri gelmeliydi uzaktanBen hep sana yormalıydım.Gece yıldızlarını serpince göğeSeni görmek için uyumalıydım.Şarkılar kime söylenirse söylensinSana diye dinlemeliydim.Türküler dolmalıydı odama,Ben …
Şub 23
Şehirlerde düşüncenin kalbi kitapevleri bulunmaktadır. Belli pasajlarda veya sokaklarda bulunan kitabevleri, şehre yaşam ve direnç katan unsurların başında gelmektedir. Mağaza vitrinlerinin hoyrat çağrıları, tüketim sarhoşu olmuş insanların boş ve melül bakışları arasında, başıboşluğun had safhaya vardığı şehirlerde kurtuluş limanı gibidir. 1950’li yıllardan itibaren ideolojilerin canlı olduğu dönemde kitabevleri düşünsel hareketliliğin ve etkinliğin merkeziydi. Kitabevleri bir …
Şub 23
“Şimdi” ve “Burada”olmanın kederine karşı çıkmadım. Dünyada iki kapılı bir han gibi durmanın,buraya böyle gelmiş olmanın,geçene yol açmanın, ki içinden rüzgar geçirmeninne büyük güç istediğini anladım. Durmanın en büyük sabır… İçimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki,bölünmüş bir hatırayım bendünyaya dağılan. Ve şimdi biliyorum, neden,yaş akıyoratımın sol gözünden Birhan Keskin
Şub 23
Yorgundum..köklerimdeki uğultuyla ölümü beklemekten…yaz bitmişti..bir deprem sesi geliyordu..yaprağını savuran ağacın köklerinden. Ben doğurdum seni..içimdeki kaynaktan, acı sudan..ben doğurdum seni, bir hayal için..ödünç bir bahardan. Birhan Keskin