En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Kızaran nara benzersin, dalın tepesinde;En yüksek dalında unutulmuş, bir ağacın.Hayır, unutulmuş değil, yetişilememiş. Sapppho
Şub 23
Eksildim ben, azaldı içimdeki suYeşermiyor cümlem.OysaBen senin bir kimsenim, sensin esin.Buna inandım uyudum,Uyandım bununla durdum. Narın içinde canım niye kanıyor? Birhan Keskin
Şub 23
Kıraç, boz ve kurak bir boşluktayımkilimleri rüzgâra karşı astımben buradasapların üstünde öğle uykusundayımdünya aşağıda dağlar uzaktaben küskünüm ama şu yamaç kadarama rengarenk, rüzgârda kilimlerve harman sonu, yorgun yaprak, kaçkın keler. Üzerine akşamın kapandığı gölüm benBir kez hatıra ettim aşkı, bir daha etmem. Seyrek salkımım bağdaGüz geçmiş üstündenve tenha. Göl gibi misin,Göl gibi misin?Göl gibisin hea!Rüyadasın, …
Şub 23
Yorgundum..köklerimdeki uğultuyla ölümü beklemekten…yaz bitmişti..bir deprem sesi geliyordu..yaprağını savuran ağacın köklerinden. Ben doğurdum seni..içimdeki kaynaktan, acı sudan..ben doğurdum seni, bir hayal için..ödünç bir bahardan. Birhan Keskin
Şub 23
“Şimdi” ve “Burada”olmanın kederine karşı çıkmadım. Dünyada iki kapılı bir han gibi durmanın,buraya böyle gelmiş olmanın,geçene yol açmanın, ki içinden rüzgar geçirmeninne büyük güç istediğini anladım. Durmanın en büyük sabır… İçimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki,bölünmüş bir hatırayım bendünyaya dağılan. Ve şimdi biliyorum, neden,yaş akıyoratımın sol gözünden Birhan Keskin
Şub 23
İki yanım dağ,üşüdüm heybetindenBir adım daha güneşe, bir adım dahabir adım derken… genişledimuzağım artık kendimden. Kurumuş bir bataklık göğsümde,ayaklarımdan uzak duruyor su.Ve sessizliğin yankısıyla kuruyorumkendimi yeniden Mutlak ıssızlıkla buluştum,mutlak kopmuştum hatıradan.Bir şey değilim ben,geç benden. Ağaç tutunacaksa bende, köklerine güvensinyol gidecekse, varsın gideceği yere.Sabahın sisi ayaklarımı yalıyorgece de geçecek benden. Sustum. Yeryüzü olacağı gibi olsun. …
Şub 23
Konuşmam artık, ağır sözler söylemembir düş için sabahları göğsüme sedeftenbir çiçek işlerim Hiç bilmedim,konuştuklarımdan ne anladın,ormanın korkunçluğunu söyledim,ovanın serinliğini sustum,sen uzun bir uykuyu uyudun, ben düş gördüm Durmadan bir yoldan söz ettim:suyum ben, adımı unutmadım,dolanıp, bir gün yanına düştüğümbir dağdan söz ettim;dünyanın işine karışmadım,beni avutmaz dünya, beni tutmaz da,dolanıp içinde kirininyine temiz geldim. Göğsümde sedeften …
Şub 23
“Beni hatırlayın dostlar” demedenHatırlanmayı bir küçük çocuğun,Bir insan ömrü kadar ancak yaşayacakBeynine bırakır ve ölür kanarya…Bizim ömrümüzün son buluşu, kalınBir cilt gibi…Oysa bir gül yaprağı gibi ince ve yalınOlmalısın Ey Ölüm. Hüsrev Hatemi
Şub 23
Yıllar geçti, sevgili Manuel Valadares. Şimdi kırk sekiz yaşındayım ve zaman zaman, özlemimden, hep bir çocuk olduğum izlenimine kapılıyorum. Birden ortaya çıkıverecekmişsin, bana artist resimleri ve bilyeler getirecekmişsin gibi geliyor. Hayatın sevilecek yanlarını bana sen öğrettin, sevgili Portugam. Şimdi bilye ve artist resmi dağıtma sırası bende, çünkü sevgisiz hayatın hiçbir anlamı yok. Ara sıra sevgimle …