En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Ne zaman yüzün düşse yâdımabir fotoğrafta el ele tutuşmuş gibi ellerimiz – Bu gece de yine hasretin için ağladım Refik Durbaş
Şub 23
Bir tencere kaynar ocakta,Et mi kaynar, dert mi kaynar Bilinmez. Bir adam gezer sokaklardaİşi var mı, gücü var mı Sorulmaz. Ekmek umar, aş umar evdekiBulunsa da, bulunmasa da Darılmaz. Çağırırlar, çağırırlar da dostKarlı dağlar ara yerde Varılmaz. Mehmed Kemal / 1954
Şub 23
Yaşı, sonbaharın yaşında sevdalarla Yaşadım ve yaşlandım İstanbul’da Bu hicran, kimden armağan sanıyorsun? Refik Durbaş
Şub 23
Sabahın güneşi sabaha kalsınakşamın güneşi akşama… Günlerin gündüzlerin güneşiAlnımaYalnız alnıma değsin ellerin Ol karasevdalar hatırası içinsevdin de, sevmedim mi seni? Refik Durbaş İki Sevda Arasında KarasevdaÜmit Yayıncılık – 1994
Şub 23
Sen benim incelticimsinBana Cemal’in yadigârı Sen doğmadan sevmişim seniÖlüm bahanesiyle kapanmadan kalbim Ki ölülerin papatyasıdır kasımpatılarHadi gel kırlara gidelim Ben bulutlarımı sundum sanaSen yeşillerini uzattın dallarının Kuşlar sığınacak bir yer buldu amaSözcükler yitip gitti ağaçlar kaldı ortada Sığındık pul çiçeğine mühür çiçeğineYıpranmış mektuplar gibi iki gözü iki çeşme Birine sen ağladın birine benBu senin gözyaşın …
Şub 23
Hayat hikayelerine bayılırım. Ben toprağa 36 numara ayaklarıyla basan, biraz şaşkın bir kadınım. Tuhaf bir masal. Yerde ne var yer boncuk, gökte ne var gök boncuk, işte ortasında ben varım. Hayatım uzun süren bir şaşkınlıktan ibaret olacak sanırım. Uslu, içine kapanık bir çocuktum ben. Ancak nedense birdenbire olmadık şeyler yapardım. İlkokul 1. sınıftayken evden kaçtım …
Şub 23
Yaratılmışım demek sudan ve bahanedenAma kurumuyor bir türlü günlerin ıslattığıBu değil sadece beni derinden üzenBulanıyor gökyüzü taş atınca bir kuşa Bir mümin gibi kapanmış dünyaKendi aşkının ayaklarınaBen de şayet aşkıma bir ırmaktan yağacaksamBu ırmağı yağdırandan razı olsun mu AllahSöyleyin yağmura beni görmeye gelsinÜstüme yağsın ve anlasın kiKusursuz olmak yakışmıyor insana. Sessiz olmalıyız bir bıçak gibiÇünkü …
Şub 23
Önce insanlara anlatır hayatını ozan;sonra insanlar uyuyunca, kuşlara;daha sonra uçup gidince kuşlar, ağaçlara anlatır…Rüzgâr eser sonra dallarda bir hışırtı.Şöyle de anlatılabilir bu:insanlara anlattığım gururla doludur;kuşlara anlattığım müzikle;ağlayışla, ağaçlara anlattığım.Ve bir türküdür bunların tümü, Rüzgâr için ezgilenmişbirkaç kelimesini anımsayabileceği ancakbu tek ve belleksiz dinleyicisinin.Hiçbir zaman unutmadıklarıdır ama anımsadığı bukelimeler taşların.Sonsuzlukla doludur ozanın taşlara anlattığı.Ve kaderin türküsüdür, …
Şub 23
Ey şair! Kulak asma, sevgisine sen halkınO canım methü sena, anlık gürültü, geçer;Kuru kalabalığın gülüşünü duyarsın,Ve aptalın hükmünü; fakat metin ol, boşver. Sen Çarsın; yalnız yaşa, yolunda yalnız yürü,Yürü, hür vicdanının seni çektiği yere,Olgunlaştır, sevgili meyveyi, tefekkürü;Hizmetine karşılık bir mükâfat bekleme. Her şey sendedir, sende; büyük mahkeme sensin;Eserine, elden çok, kıymet biçebilensin,Söyle ey titiz şair, …
Şub 23
Yağmur fırtınası gibi,dedi,renk şeritleriYıkayıp geçiyorlar beni,yararsız.Yada birZiyafette ama üstünden dumanlar tüten yemekler arasındanSeçim yapamadığı için yemeyen biri gibi.Bu kesik elYaşamı temsil ediyor,ve dolaşıyor gönlünce,Doğu yada batı,kuzey yada güney,hepBir yabancı o yanımsıra yürüyen.Ey mevsimler ,Kulübeler,dağ evleri,koyu renk şapkalı şarlatanlarKırlarda bir eğlence merkezinin eteklerinde,Silip bir daha ağzınıza almadığınız ad benim,benim!Bir gün hesabını soracağım size nasıl tüketildiğiminSizin yüzünüzden,ama …