Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Artık ben düşünmüyorum dönmeyi hâne-i iyâlime

Fecrin aydınlığı gibi bir kitap getirdi resûlüllâh bize, Hakkı görmez kör bir toplum iken erdirdi bizleri hidâyete; İnanıyor kalblerimiz, o doğruyu söyler kesinlikle,Müşrikler uyurken gaflet içinde; geceleri Rabbiyledir o, bütün kalbiyle… Senin lütuf ve inâyetin olmasaydı yâ rabbi, Veremezdik sadakayı, bulamazdık hidâyeti. Sen kereminle gösterdin bize niyaz ve ibadeti; Ulaştır bizi huzur ve emniyete yâ …

Devamını oku

İşte ölüm güvercini yaklaşıverdi

Günahkârım fakat ben, Af isterim Rabbimden. Ya da kanımı dökecek bir vuruş isterim. Kılınç ya da mızrakla deşilip çıkmış ciğerim. Ta ki beni gören samimice desin, Şu savaşçıya Allâh rahmet eylesin… Ey nefis! Bakıyorum cenneti hiç istemiyorsun. Boş bunlar, Kalbim mutmaindir ki sen, Su kırbasındaki bir damla susun, Ey nefis çarpışmasan da bir gün öleceksin. …

Devamını oku

Kendine Veda

Son da değil baslangıç daNe kadar az ne kadar çok’uzHer yerde ayak izimizNe kadar çok özel’iz Gün geceden kısa bu aralar yoğun bakımdaBir acı aldı bir ağrıya terfi etti kendiniSözden alacaklı kalmasın diye anıBir karalama defteri gibiÖmrüme iliştirdiğim o serseriŞiirle aldattı seni Ne akciğer ne kalp yetmezliğiAcı da yok hayretAklın durduğu yerde bir sayıklamaSanki mor …

Devamını oku

Kalp, çölde rüzgarın içini dışına dışını içine çevirip durduğu ağaca takılmış bir tüy misalidir.

Resulullah (sav)’a birlikte demirci Ebu Seyf radıyallahu anh’ın yanına girdik. O, Resulullah (sav)’ın oğlu İbrahim’in süt babası idi. Aleyhissalatu vesselam oğlunu aldı, öptü ve kokladı. Daha sonra yanına tekrar girdik, İbrahim can çekişiyordu. Bu manzara karşısında Aleyhissalatu vesselam’ın gözlerinden yaş boşandı. Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh: “Sen de mi (ağlıyorsun) ey Allah’ın Resulü?” dedi. Aleyhissalatu …

Devamını oku

“Rabbin, onların, sinelerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.”

2:7 – Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır. 2:10 – Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır. 2:74 – Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale …

Devamını oku

Şiiri Uçan Çocuk

“Rıza Tevfik’e bir şiir vermiştim, beğenmemiş. Masasının üstüne koymuş. Pencereden gelen cereyanla şiir uçmuş. Ali İlmi Fani Bey’e; “Çocuğun şiirini de uçurduk, ne diyeceğiz?” demiş.” * Çocuktum. Benim için edebiyat şiir demekti. Nâbî’ye, Fuzûlî’ye aşıktım. Müpheme, kavranılmayana karşı duyulan garip bir sevgi. Daha dogrusu hayranlık. * “Şiirin devri geçmiştir” dedim. Ama ben de şiir söyledim, …

Devamını oku

Asırların Efsanesi: Bu Kitap Şu Tecellîden Doğdu

Rüya gördüm, çağların duvarı uzuyorduÖnümde. Granitle etten bir yığındı bu.Bağrına uğultusu sinmişti milyonlarınEndişeden kaskatı kesilen o duvarın.Loş oyuklarda vahşi gözler parıldıyordu,Yığınlar, kabartmalar, nakışlar oynuyordu, Zaman zaman önümde açılıyordu duvar.Yeşimden somakiden ve altından saraylar:Uluların, bahtiyarların otağ kurduğu, Cihangirlerin kandan, buhur’dan kudurduğuİnler görünüyordu, Seher yeliyle nasıl Ürperirse bir ağaç, o duvar da muttasılÖyle ürperiyordu. Alınlarında burçlar, Alınlarında …

Devamını oku

Emek

Geniş gövdeleri, sert hareketleri, Alınlarında faydalı zaferlerin rüyasile,  Nefes nefese işçi kafileleri,  Hafızamda hailevi ve gerçek  Kahramanlık tabloları çizerek,  Dikilip karşısına asırların,  Koşuyor ileri.. Yiğit dölleri kumral ülkelerin,  Cilalı, ağır arabaların, kişneyen atların sürücüleri,  Severim sizleri.. Ve sizi, kızıl oduncuları burcu burcu kokan ormanların Ve seni, çamurlu, çarpık yollarıyla yalnız tarlaları seven,  Ve canlansın, ışıklansın …

Devamını oku

(Silezyalı) Dokumacılar

Karanlık gözlerinde yaş yok. Tezgâh başındalar  Önlerinde kumaş yok…  Gıcırdıyor dişleri:– Sana kefen dokuyoruz…  Sana tezgâhımızda üçüzlü beddua dokuyoruz Dokuyor, dokuyoruz… Lânet olsun önünde diz çöküp yalvarılan puta,  Kışın soğuklarında ve zalim pençesinde açlığın  Boşuna bekledik, boşuna umduk,  O bizi aldattı, bizi oyaladı… Dokuyor, dokuyoruz… – Lânet sana ey kıral,  Sefaletimiz karşısında taş kesilen  Ve …

Devamını oku

İnsan En İyi

İnsan en iyikalabalıkta, akşamüstü öğreniyor kendiniadını, adresini, dünyadaki yeriniŞaşırtmasa, gazetelerden habersiz ağacın serçeleriGürültüyle gülüşüyorlar, toplanmışlar daSaçma, ama yine de sapan kullanıyor çocuklarOysa insan bir ömür unutamıyormermileri, Köroğlu’nu, Robin Hood’u, Hazreti Ali’yiyalanı, gibiyi, şeyi, filanıaşkı, hasreti, beklemeyiinsan en iyikalabalıkta, akşamüstü öğreniyor İnsan en iyibirini dinlerken öğreniyor kendiniyüzün çırpınışını, elin kederinibakıştaki anlıyor musun’usürçmedeki gizlenme telaşınıöğreniyor, yapıyor, ne …

Devamını oku