En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Tenin cam tapınağı. Arzu kör__ elirse, tekrarlanmaz kalpte, çocukluğun o beyaz sabahları. Kariâ! Kimdim ben, sen değilsem? Ey yırtıcı hazzın müphem kaynağı. Kelimelerin, bazen üstünü hafifçe araladığı. Hafızanın manyetik alanı. O tahrip kâr cazibe. Meğer doğruymuş, insanın Oteki’ne gittikçe, hep kendine vardığı. Vakte bakıyorum. Zaman’ın dilden önceki sükûnetine. Zelzele! Kayıyor avuçlarımdan hızla, ömrün sırça yaprağı. …
Şub 23
Yazmak -hâh- o güzel aldanma! Çocukluk kırık bir lehim.Ki onarılamaz bir daha asla!Ne kesif güller,ne mucizevi kanatlarla…Vural Bahadır Bayrıl Kaynak:Çocukluk ve Şiir / Zamanın ve Mekânın ÖtesiDr. Rahim Tarım / Özgür Yayınları / Nisan 2013
Şub 23
Taşında otlar biten şu sokakta yürümek.Bir bahçe duvarının kokulu gölgesinden.Uzakta, mektepteyken okuduğumuz şarkı.Su içmek o tasasız günlerin çeşmesinden. Kalbe aşina bütün rastladıklarım,Herşey eskisi gibi, herkes bahtiyar, iyi!Bana büyük babamı hatırlatan ihtiyar,Çocukluk arkadaşım sarı benekli kedi Bütün günahlarımı affetmiş sanki Tanrım,Duyuyorum kalbimde tadılmamış sevgiyi.Ah, sade koşmak, koşmak istiyorum içimden:Aradığım diyara bu yol çıkacak gibi Ziya Osman …
Şub 23
5 İşte ben hep böyle garip mahzun,Bir şey beklermişcesine yaşıyorum.Bazan öyle günlerim oluyor ki, Elâgözlüm,Ne oldu, nasıl bitti şaşıyorum..Bazı bilmem, gün nasıl başladığında,Kayıp kayıp gidiyor dünya bıkkın bakışlarımdan.Yaşıyorum, yaşıyorum da bitmiyor,Bir tutam sakız oluyor ağzımda zaman.. Yaşamak ne kadar çekilmez gelse de arasıra,Bu görmek, bu sevmek, bu aziz sıcaklık tende.Bu bir nimet, bu bir nimet, …
Şub 23
Kurudum da kadid oldum kumlardaBir sefer bekleye bekleye her gün ben.Enginlerden bir rüzgâr esmez mi serin serinPul pul ürperişler geçer içimden. Bir gün atlayıveresim gelir şu kıyılardanIşıl ışıl yeşil yeşil sulara.Al başını çek git, der deli gönülVerip kendini bir büyük rüzgâra! Ta yanıbaşında durup da böyleHasretini çektiğin şeylere hasret gitmek!Hem tut o sular için halkol, …
Şub 23
Çocuk ders çalışıyor görünüşteSayfaları yavaş yavaş çeviriyorÇocuk deniz çalışıyor gerçekteGözlerini ufuklara dikiyorDurup durup adını anıyorAşkın sözlüğünü ezberlemekteBütün nöbetçilerle yarışıyorGözleriyle gelişini beklemekte. Biz şimdi aşk öğrenelimİnsan dersi sonra da öğreniyorYüzyıllık kitaplarda bilgi kendi malımızHaritadan şehirler kaçmıyor yaSevinmek yaşarlığa dokunmaktırAtlı gibi dört nala içimizden gidiyorBazen her şey yanılmakta bile Sevişmek gene en az yanılmaktır. Afşar Timuçin
Şub 23
Başlayacak gibiyken konuşuyorsun bitiyorYeniden geliyoruz başladığımız yereAşklar ve inançlar da aynıdırBir başka yanına geçemezsinBir yanını yaşayıp bitirmeyince Ne çok şey bildiğimiz çıktı ortayaSeninle akşamları konuşa konuşa Kendimizi ve her şeyiAnlata anlata kendimize Ne çok akşam tükettikNe çok da kendimizi Kitapların doğru olduğu tamamAyrıntılarında bile anlaşıyoruzİş yaşamaya geldi mi Her seferinde yarım kalıyoruzÖylece bırakılmış gün bitiyorÖylece …
Şub 23
İlkyaz sabahlarına benziyor Yeni diş çıkaran çocuklar Süreyya Berfe uzun kanatlı kuş sürüleri diliyorum sanave severken seni,sevdikçe seni hep çocuk kalacağım, biliyorum. Sunay Akın Yalnız bırakmayın beni hatıralar.Az yanımda kal çocukluğum,Temiz yürekli uysal çocukluğum. Ziya Osman Saba Bir çocuk artık insanlara inanmayıp Ormandaki mavi çiçeğe Anlatırsa derdini Ve o gece Ağlatırsa mavi çiçeği İşte o …
Şub 23
Güneşe kavuşabilmek için çocuk,gündüzün boş yere çırpınır durur.Nihayet, nihayet geceleyin çocuk,koynunda güneşle beraber uyur. Cahit Sıtkı Tarancı içdenizlerinde yüzme çocukhayallerin boğulur dedim de kendimedile geldi eski bir sorugelincikler büyüyünce gelin mi olur anne?Aslı Durak böylece, bizi bir kere daha,çocuklarımızın önünde aşağıladılar;kadınlarımızın önünde ağlattılar,elin günün, komşu köylerin önündeyere baktırttılar. Cahit Koytak Bir çocuk bile çeker sandala …
Şub 23
ki çocukluk diretirken hala çok uzaklardaburdaavaredir gençliğim Sıtkı Caney Babam Kel Hasan Usta’ya“Babam ve Ustam” çıraklıktan yetişen iki mektuppulsuz, zarfsız, kâğıtsızbirbirine emanet iki çocukHaydar Ergülen ona hemen: Baba hangimizin oğlusun sen?Kardeş olurduk hemen ev büyürdü ikimizdenyok olurdu oğulda yer bulamayan babanın suçu,yağmur çocukluğun çatısından gidince anlaşılır yokluğuŞimdi bir başına kalan ev gibiyim gibiysembir başka yetim …