Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Karanlıkta Geçen Gemiler

Bir deniz gecesinde unuttuğun şarkıyı Kıyı kıyı topluyor hafızan Masmavi göğün altında Yıldız mahşeri Dalga dalga açılan Bulut bulut toplanan Davut peygamberin olmalı Şu duyduğun mezamir Şu beyaz çıplakÖlümü unutturan kadın Aşkı bölüştüğümüz sofrada Zeliha olmalı Ben sevdiğim kitapları bitirdim Her satırda seni görerek Her yıldız bir şarkı söyledi Her şarkıdan bir kalp ağrısı kaldı …

Devamını oku

Pars

Aydınlık bir ölüm arayıp dururİçimde alevden pençeli bir parsGündüzün sesiyle göğsü kudurur.Geceler onunçün kevserden bir tasDurmadan arıyor yüreği üzgün,Sesinden dağlara kaçan gazalı.Durmadan rüzgârla koşuyor ölgün,Gözleri dumanlı, kalbi yaralı.Bir mavi kuş olur, düşer sulara,İpekten kanadı okşar enginikalbinden akşama açılan yara,Geceyle yükselir, aşar bendini.Boşluğu seyreder bakışı durgunVe uçar ruhunun çılgın azabı;Dökülür kalbine mavi bir sükûn,Durulur gözünün dönen …

Devamını oku

Pablo Neruda’dan Çeviriler Yaparken

Biliyor musun Pablo, bazen ağlıyorum şiirlerini çevirirken. Ağlatıyorsun beni sonsuz imgelerinle. O geniş şiir galaksinde bir zerre gibi hissediyorum kendimi. Yılmıyorum ama, dolanıp duruyorum şiirlerinin çevresinde. Şiir evreninin güneşisin sen Pablo. Işığının dokunduğu her yer dönüşür şiire. Betimlediğin Amazon gibi coşkunlaştırıyor yüreğimi bazen dizelerin. En çok o haklı öfkeni anlıyorum senin. Şiirlerinde gümbürdeyen talebini, halk …

Devamını oku

Oyun

“Bu son olsun” diyor kumral olanı. Saçlarını bir kere daha (alışkanlık işte) önden avuçlayarak, biriyice gerip alnının derisini yineliyor. “Bu son olsun!” “Ne yani” diyor esmer olan, “bundan böyle hiç mi oynamayacaksın?” Ses yok. Öbürü kendini oyunaiyice kaptırmış gibi yaparak, inandırıcı olmadığını bile bile yanıtlamıyor esmeri. Şimdi her iki eliyleoyun tahtasının köşelerini tutmuş. Gözleri taşlarda. …

Devamını oku

Yeni Kantolar’dan Mısralar

“Ama onlar bir türlü anlamıyorlarHüznün de bir ölçü olduğunu”…“Kapısı çarpıp duran bağ evinde”“Benden toprağa gitmekte olanı görüyorum” …Kayanın sümbülünü leylağını, çılgın aylarınıMevsimlerin bırakıp gitti. Yeni oldu öleli.…Kimdi dünyayı güzelleştirmek isteyenDurdurup parmaklarından akan zamanıGeleceğe başlangıç çizgisi çeken?…Annelerinse kırgınlıklardan hüzne döndüğünüHüzün varsa yerleşen bir şey olduğunu…Bizi yılların acılarıyla bırakıp gittilerHer gölgeye her ağaca ateş ettiler…Anılar kalır daracık sokaklardaGirsen …

Devamını oku

Yarıda Kalan

Araya hiçbir şey girmemiş gibisürüp gider mi yenidenyarıda kalan söyleşibirbirine bağlanır mı sözcükleranımsar mısın ne dediğimihışmı geçince karagünlerin Kemal Özer

“Dün, En belâlısından musallattır bu güne”

bitirdiğin yerde/n.. Bitirdiğin yerde/nbaşlarım kanamaya..Kızıl bir ağızgelip, yutar şehri..Dili pastır,Dişi taş.. Emirgân,kan altında kalır o saat,canı çekilir erguvanların,Usul bir yaş yürür ,yaprağın damarında;yaprak çürür..damar çürür..an çürür… Oysadaha denizin dibine inmemiştir bilemartıya fırlattığımız simit,Bardakta yarım kalan çaydaha soğumamıştır..Terimizin nemikurumamıştır çarşafta,Duvarlar,daha unutmamıştır sesimizi..silinmemiştir kaçaklığımız,sokak kayıtlarından.. Ama böyle birden,pat diyebir kızıl ağız gelipyutuvermiştir şehri..N’aparsın!“N’aparsan yap şimdi” der,o kızıl …

Devamını oku

İşte ben, Seni en çok o zaman..

En çok , baharda seviyorum seni.. Kiraz çiçekleri açtığında.. Dallar , körpe sürgünler verip, Çatlayasıya attığında tohumun nabzı, Güneş, kardan duvaklarını kaldırıp, öper dağların yüzünü.. Duvağın yaşı dağın yaşına karışır.. Karışır  aklı yağmurların.. Gece güne, gün, geceye karışır.. Ben, sana karışışırım o an.. Sesin seçilmez olur sesimden Saçlarıma, ak düşer saçlarından .. Düşer uykumun orta …

Devamını oku

Bir Aşk Türküsü

Sascha’ya Sen gittin gideliKaranlık kaldı bu kent. Gölgelerini topluyorumAltında gezindiğin,Hurma ağaçlarının. Dallarda gülümseyerek rakseden,Bir ezgi uğuldamalıyım hep. Beni yeniden seviyorsun –Kime anlatayım ki tutkunluğumu? Akislerde mutluluğu duyumsayan,Bir bilgeye mi yoksa bir evlenen mi? İşte biliyorum hep,Beni ne zaman düşündüğünü – Kalbim çocuklaşır ansızınVe haykırır. Her sokak girişindeDurur ve düşlerim; Güneşle çiziyorum güzelliğiniVe evlerin bütün duvarlarına. …

Devamını oku

Duy Tanrı

Gözlerimin altında gece Bir halka misâli toplanır. Aleve dönüştürürse de kanımı nabzım Yine de her yanım karanlık idi. Ey Tanrım, yaşam dolu şu günde, Ölümü düşlerim nedense. Suda içerim onu ve kuru ekmekle yutkunurum. Ölçüsü yok acılarımın senin o terazinde. Duy Tanrım…çok sevdiğin mavi renkte Şarkı söyledim senin gökkubenden – Ve günü uyandıramadım ebedi nefesinde …

Devamını oku