En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıktaHer şey naylondandı o kadarVe ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.Ama geyikli geceyi bulmadan önceHepimiz çocuklar gibi korkuyorduk Geyikli geceyi hep bilmelisinizYeşil ve yabani uzak ormanlardaGüneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdanHepimizi vakitten kurtaracakBir yandan, toprağı sürdükBir yandan kayboldukGladyatörlerden ve dişlilerdenVe büyük şehirlerdenGizleyerek yahut döğüşerekGeyikli geceyi kurtardık Evet kimsesizdik ama …
Şub 23
ah, nerde benim altından avaze sesim! yankısı bir duvara gömülmüş testide kaldı avaze sesim! şimdi başkalarının kalplerinde yankılanan bir zamanlar içinden geçtiğim aşklardı feryattan kimseler ölmez, denirken duvarlardan geçtim artık kimseyi sevemez aşktan ölmüş yürek, derlerdi şimdi kulağını dayadığın duvarda inleyen testi bir zamanlar feryatlarda unuttuğum avaze sesim! alacânım, mil yeşili gözlerin dindirdi gözlerimi kaç …
Şub 23
Hüzünlere daldığımda gözlerimle.. Geçip gitmeyin ne olur..Yansıtamasamda özlemlerimi.. Anlatamasamda hislerimi.. Görmezden gelmeyin beni.. Ben varım zaten yok saysanızda.. Ben varım zaten açmasanızda kapatsanızda tüm kapıları, Ben varım ve Hayatın orta yerinde koca yüreğimle.. Ellerim başımın arasında düşlere daldığımda, Bilinki sizler gibi umutlarım var benimde, Anlaşılmammak en büyük korkum sizlerce.. Ben varım zaten tutsanızda yüreğinizden Ben …
Şub 23
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. Yüz yıldır bekliyor beni bir şehirde bir kadın. Aynı daldaydık, aynı daldaydık. Aynı daldan düşüp ayrıldık. Aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. Yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından. Nazım Hikmet Ran
Şub 23
her kentin bir delisi varher aşkın bir soytarısı sarhoş günaydınlar yol alıyor sabahaiçerden yeni çıkmış bir hüzün bilmiyor nasıl yer bulacağınıarta kalan kırıntıları topluyor güvercinler bu şehrin güvercinlerini acı kırıntıları doyuruyor kurtuluş sokaklarında rüzgâra karşı çıkan saçlarımdolapdere’ye düşen bir yalnızlığa dönüşüyorçıplak mankenler karşılıyor beni sabahlarıve işçilerin mazot karası elleri ceplerinde şeker olmayan tulumları onların bakkalın …
Şub 23
Ah, kiraz çiçekleri Keşke sizin gibi Düşebilseydim. Masaoka Shiki Kiraz devşirmeye gitmiştin haniÇilek kokuyorsun vakte yabaniUnutma sana bergüzarım varİntizarım yoktur, inkisarım var.Bahaettin Karakoç Bir yolcunun Kiraz çiçeklerini döken rüzgarında, Dönüp baktım arkama. * Ne büyük bir suç, Kiraz çiçekleriyle kendinden geçmiyor, Kyoto’nun bayanları. * Bir yaprağı Eğleniyor uzakta, Dökülen kiraz çiçeğinin. * Dökülen kiraz çiçeklerini, …
Şub 23
ilham yiter ve solar gül;kalp su alan bir sandaldır işte.. ne kadar görkemli de olsaKenan Çağan Şu kısacık ömrümübir şeye benzetecek olsam,tıpkı o tekne gibi derdim,sabah limandan geçip gidenardında hiçbir iz bırakmadan. Mansy konup kalkıyor yorgun kanatlı bir serçekumsala çekilmiş sandalın çürüyen gölgesineNuri Demirci Dışına atıldım ben hüznün de sevincin deBir kıyıya bağlanmış boş bir …
Şub 23
I Zaten olup olacağı belli:Her aşktan–Kütür kütür olsa da her erikten–Bir kuru çekirdek kalır II Külü ezsem deGülü ezemem bilmelisinErik öpülür ancakVe olsa olsa ısırılır III Bir zamanlar alevlenmişBir gül cesedi kalsın istemem bu aşktanAnı, anılarBir kül kadar temiz olmalı IV Sen mektubundan çıkan yaprak kadar narin–Benim dudaklarım kadar hırçın–Çiçek tozları kadar uçucuBir ağaç gibi …
Şub 23
İrtifa kaybedip, kazanacağım yerdeAlkolün ve kalabalığın verdiği esenlikleGülümseyerek düşündüm seni, kendimi bir şey zannedipOradayken sen ve ben buradaykenİp gerip aramıza yanına gelirim zannederkenHop! dedi dış ses, kalkalım, rakı bitti!O an hayvan gibi sövdüm Hegel’e ve Heideggere’eSikerim ulan dedim tin’i de ontolojiyi deBana ne ulan, bana ne, bana ne, niye?Niye oradasın sen, neden ben buradayım?Neden burda …