En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Güzel kadınlara kederli şarkılar söyletmeyinBirbirini çoğaltıyor üç acı Kadın, güzellik ve şarkı… Kederli şarkıları güzel kadınlara söyletin Birbirini bütünlüyor üç acı Kadın, güzellik ve şarkı… Ey insan ömrünü dolduran biçimleyen duygu Hüzün müdür her vakit mutluluğun bir yüzü?… Şükrü Erbaş
Şub 23
Ayrılık ne biliyor musun?Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken, duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak …
Şub 23
Babam gelirdi ve akşam olurdu. Bahçedeki akasya ağacı günboyu biriktirdiği kuşları birer hayal topu olarak uzatırdı yatağımıza. Siyah-beyaz bir fotoğraf gibi gelirdi babam. Kamyonlar hep geceleri, hep uzaklara giderdi. Ben o zamanlar bütün babaları susar sanırdım. Yalnızca gaz lambasıyla konuşan bir diş gıcırtısıydı babam. Kapılar titreyerek açılır, titreyerek kapanırdı. Tanrıyı ve uzun konuşanları sevmezdi hiç. …
Şub 23
ağaçları suluyorum durmadanışığın ve rüzgarın peşinde uzun yürüyüşlere çıkıyorum.yerimi çocuklara veriyorum parklarda ve otobüslerde çocukları büyüklerden çok seviyorum.bir genç kızın halka halka gülüşüduvar diplerinde soluklanan ihtiyar aynı hazzı veriyor aynı yalınlıkla gökyüzünü biçimleyen bulutlar. eğiliyorum toprak, eğiliyorum sular bir kıyısız zamana kanat vuruyor üzerimden uçan bütün kuşlar. dört mevsim bire indi uzaya uzaya iyimser, geniş, …
Şub 23
Bir akşamdı, evimizde ecel kanat germişti,Anneni – bir cellad gibi – vurup yere sermişti. Ölüm ile pençeleşen bir hayatın güreşi, Sekiz yıldan sonra dinmiş; nihayete ermişti. Adalar’ın denizinde batan akşam güneşi Sönük, ölgün ışığını çamlıklara dökmüştü. Evde yoktun, sonra geldin, dağda kırda gezmiştin; Lâkin bilmem bu yokluğu nerden, nasıl sezmiştin? Güzel ela gözlerine bir öksüzlük …
Şub 23
Uçun kuşlar uçun doğduğum yere;Şimdi dağlarında mor sünbül vardır.Ormanlar koynunda bir serin dere,Dikenler içinde sarı gül vardır. O çay ağır akar, yorgun mu bilmem?Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem?Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?Yüce dağ başında siyah tül vardır. Orda geçti benim güzel günlerim;O demleri anıp bugün inlerim.Destan-ı ömrümü okur dinlerim,İçimde oralı bir bülbül vardır. …
Şub 23
Hastayım, yalnızın, seni yanımda Sanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Mahmûr ı hulyâyım; câm ı lebinden Kanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Bir olmaz emelin düştüm peşine Vuruldum hüsnünün şen güneşine Elâ gözlerinin aşk ateşine Yanıp da bahtiyâr ölmek isterim. Tâliin kahrı var her hevesimde, Boğulmuş figanlar titrer sesimde, O nazlı ismini son nefesimde Anıp da bahtiyâr …
Şub 23
Efendi! Yan gözle hor bakma bana, Senin baban kadar benim yaşım var Belki tuhaf gelir şu halim sana: Geçinmek uğrunda çok savaşım var. Halimden hoşnudum; düşkün değilim. Süste senden elbet üstün değilim! .. Bahtıma mağrurum, küskün değilim. Ne korkum, ne hırsım, ne telâşım var. Elimde kuvvet var; eldivenim yok. Yakamda gülüm yok, yâsemenim yok. Zengince …
Şub 23
Ağaca bakar – görmez ağacı – kendini görür Yola bakar – görmez yolu – kendini görür Yukarı bakar – yıldızlar var gökyüzünde – Görmez – kendini görür Ve aynaya bakar – görmez kendini – -Selâm verir Zareh YaldızcıyanÇeviri: Ohannes Şaşkal
Şub 23
Yarı gecede ışığını söndürme sakın Hiç değilse perdeye düşen gölgeni izleyeyim özlemle Ve yaz güneşlerinden kopardığım ışıl ışıl hediyeni Bırakıp eşiğine uzaklaşayım Yarı gecede düşlerimin ışığını söndürme sakın Zareh YaldızcıyanÇeviri: Ohannes Şaşkal