Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Son Hatıra — 2 yorum
  2. Hüzünlü Bahar — 1 yorum
  3. Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
  4. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Nedense

nedensebir kadını sevmeye hep memelerinden başlanırbir şeyi hatırlatmak mı onayoksa bir şeyi hatırlamak mıbilmiyorumama nasıl bir şeyse güzel bir şeyüstelik sonsuz da. Turgut Uyar

Qiblegeha Aşiqan

subh û êvarî şeva tarî şemala kê yî tuleyletul qedr û berat in nûra mala kê yî tuçîçeka baxê îrem şûx bejn û bala kê yî tu bo Xwudê key bêje min kanê şepala kê yî tu dêm kitêb e zulf e haşî şerhê xala kê yî tu dilbera gerden şefîf î danuwa durra ‘Edennazik …

Devamını oku

Nerdesin

göğe baktım gözü yaşlıyer baktım yer yaşlısular bugün kan tadındaeski yeni, büyük küçük, kara kızıltüm dertlerim burdalarsen neredesin? sen ve kuşlargözyaşının gözyaşınabenzediği kadar benziyorsunuzvurulan bir ceylanın yavrusuna söylediğişarkıyı söylüyor onlarbu sabah yine kondular tel örgüyebeni acımla başbaşa bırakmadılarsen nerdesin? hava soğuk, dışarda kar yağıyorher zaman ellerim üşürdübugün içim üşüyorhasretin geldi, hayalin geldibak, kokun da geliyorbugün …

Devamını oku

Çok Şey Var Ki Geride Kaldı

Çok şey var ki, geride kaldıDönüş yolları kapalı, Kara otağ içindeyim; Yerde de kara bir halı… Çok şey var ki geride kaldı Nice sisli-sevgili yüz Her biri bir yönden öksüzKiminin ardında kalınır,Kiminden önce ölünürZamanla her şey silinir, Bir gerçek yalnız bilinir: Tanrı verdiydi, O aldı…. Ne çok şey geride kaldı Ne çok şey geride kaldı …

Devamını oku

Anlatılmayan

I. bahçemde,kanayan; ama sessizce kanayan bir ağacınmelali kuşanan yapraklarınıiki güvercin okşuyor kanatlarıyla ben bu ara / yorgun ve duyuyorumhüznün gövdenden yayılan müziğini II. kendini,her gün başka şehirlerde unutanülkesinde dağları olan, bazen kırlara gidenanlatılmamış bir masalı gibi çocukluğumun III. şimdi gittikçe yaklaşıyor şehre İsasiliyor keman seslerini bir yağmurdüşümde hep o gücenik karartıve saçlarında anneme giden trenler …

Devamını oku

Ene’l Aşk

“Suyu bildin mi Çelebim?”“Lütfedip bildirirsen Lalam”“Su, hayatın aynıdır. Hayat sudan ibarettir. Can olan ne varsa nebatatta, hayvanatta ve ademoğlunda, suyu çekip aldığında ondan hayatı da alırsın…”“Doğrudur Lalam”“Su temizler, tâhirdir. Susuz kalan nesne kirlenir. İnsan kendini de nefsini de su ile temizlemelidir”“Hakikattir, Lalam”“Ve dahi su muallaktır, kalb gibi. Durduğu gibi durmaz, değişir. Gâhi buhar olur göğe …

Devamını oku

Hoş Eser-Sin Ömrüme…

Sevgili “emri olur” a…Geldiğinde geceydi. Yara deşti. Gitmedi… Katran çalınan saatlerdi, iyi hatırlıyorum. Uzaklardan gelen ve yılların hasretini damar damar içine çeken bir hâlle hüzün, kemanlar sokağındaydı. Caddede küçük bir dereyi andıran yağmur akıyordu âheste. Söylenecekler birikiyor, suskunluklar tezini hazırlıyordu. Üzerime üzerime geliyordu bilindik acılar. Bu acılar binip de nereye gidiyordu. Hüzzam denilen ağır bestenin …

Devamını oku

Tabirsiz Rüyalar Atlası

Kara toprağın kendi kendine dönmesinin adını ölüm koymuşlarAtların yelesinde savrulan hüznümün kalbinde atan bu aşkı ölüm koymuşlarKara büyülerin tezgâhında biçilmiş ve düğümlenmiş nice intihar çığlıklarıHer masal bittiğinde gökten düşen üç elmanın adını ölüm koymuşlar Bense dilsizlerin konserine gidiyorum aşkın namazsız kıblesindenCehennem göğüslü ağıtların şirazesi kaçmış defterindenHüzün ayazda kavrulmuş bir bahar çiçeği gibi üşürken içimdeBir telaşa …

Devamını oku

Kar

Karın yağdığını görünceKar tutan toprağı anlayacaksınToprakta bir karış karı görünceKar içinde yanan karı anlayacaksın Allah kar gibi gökten yağıncaKarlar sıcak sıcak saçlarına değinceBaşını önüne eğinceBenim bu şiirimi anlayacaksın Bu adam o adam gelip giderSenin ellerinde rüyam gelip geçerHer affın içinde bir intikam gelir giderBu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidiÖyle kar …

Devamını oku

Güz Yorumcusu

Eylül işte değiştirerek geliyor eziyor hırpalıyorsonra da coşturuyor beni Yeni bir haz olarak hayatınsonbaharında gizli Sarışınlık kokuyordu diyerekDaha iri bir nokta koymadan cümlenin sonunaNureddin Durman Neden susayım usta, kırmızı bir gök yağıyor üstümeDörtnala içiyorum rüzgârın soğumuş yapraklarınıGöğsümdeki âteş düşüyor soyunmuş dudaklarımaSavurup atıyorum taflan yemiş çocukları, alnındanYürü yürü çoğalıyor eylül denen yol,Geçiyor eşiklerden yağmur kokulu saçlarıyla …

Devamını oku