En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
bir mektup göndersen de açıp okumasam ben hangisiyim; sen demekten başkasana ulaşamayan zarf efendilerinin,aç beni, başka pulum yok, başka mektubumyok, yoksul olduğum söylenecek yoksa sanaannemin bir gül olarak terkettiğinden beribeni gönderdiğin mektuplar ormanına şehri karıştırmıyorum, seni yanlış anlarlarkendimi karıştırıyorum, uçmaktan yanayımruhunu parmaklarında dolaştıran perinintevekkül penceresine konduğu eski ormanlarda hangi yüzüğünden düştüm bu yolculuğa;bilseydim, sen gönderseydin, …
Şub 23
Yok’ umu arıyorum kimse bilmiyorGördüğümden beriRüyalar düşürdüğünüAy küfünün hendeklereYaşsız ölümler aldığını kimininBüyümüyorum. Sonsuzluğun boynundaki kirO akışkan hologramFosilleri ve bebekleriAynı suda yüzdürüyor Ömür denkleri, sakarlıklarYorgun erkekler, kapı mercekleriHepsinde arızalı bir kahkaha,İnziva kabuğunda çimleniyor Saksıda sızmış çiçeklerin arasındaTomurcuk kadın.Çırpar gibi balkondan sofra beziniDöküyor uykumu sokağa Ah! Hayat mı, diyorHani şu rehinci dükkânı… Serap Erdoğan
Şub 23
Nehirlere karışan zehirli atıklar gibiağır ağır akarak kanıma karışmaktayokluğun! Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğunaynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik bizgüveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki: aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun! Küçük İskender
Şub 23
Bir olay kendisini hazırlayan rastlantıların sayısı oranında önemli, anlamlı ve dikkate değer değil midir?*Her iki tarafı da mutlu edecek tek ilişki, duygusallığa yer vermeyen ve sevgililerden ne birinin ne de ötekinin birbirlerinin yaşamı ve özgürlüğü üzerinde hak öne sürdüğü ilişki biçimidir.*Bir kez yaşanmış bir şey, hiç yaşanmamış sayılır. yaşanacak tek bir hayatımız varsa eğer, onu …
Şub 23
Ben oraya koymuştum, almışlar,Arasına sıkışık saatlerin.Çıkarır bakardım kimseler yokken;Beni bana gösterecek aynamdı, almışlar. Kışken ilkyaz, sularımda açardı;Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?Eski defterlerde sararırmış yaprak.Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar. Bir ışıktı yanardı gecelerde;Akşam, çiçekler uykuya yattı,Sardı karşı kıyıları karanlık-Beni bana gösterecek lambamdı, almışlar. Behçet Necatigil
Şub 23
Bir gemici tanırımKalbini bir limanda bırakmışYa kaybolursa?Ağlar çocukluğundaki gibiKalbini almaya gidecek hâlâ Bir oğlan tanırımDerin yeşil gözlüGönlü güney denizlerinin dibiKalbi ise yerindeBirine vermeye gidecekBir gemi arar dururBulutlardan. Bir şair tanırımOnunki içler acısıKalbini asla vermemişÇalmışlarKalbi eski bir efsanede saklı. Ece Ayhan
Şub 23
Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altındaBir teneffüs daha yaşasaydıTabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdürDevlet dersinde öldürülmüştür Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:-Maveraünnehir nereye dökülür?En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:-Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir. Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı morBir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:Yani …
Şub 23
1.Şiirimiz karadır abiler Kendi kendine çalan bir davul zurnaSesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayanTaşınır mal helalarında kara kamununŞeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler 2.Şiirimiz her işi yapar abiler Valde Atik’te Eski Şair Çıkmazı’nda otururSaçları bir sözle örülür bir sözle çözülürKötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıktaSaatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin …
Şub 23
Kim ne derse desin, tek bir gerçeği vardır aşkın;Karşındakinin adam olup olmadığını, aşıkken değil ayrılırken anlarsın. Öyle insanlarla birlikte olacaksın ki; Onlar için “iyi mi ?” diye sormadan “iyi ki” var diyebilesin. Başın sıkıştığında değil; Sevdiğini anlayıp, mutlu olmayı istediğinde gel ki; Ömrümü uğruna harcayayım. Birazcık tuz etkisi yaratmalı insan birinin hayatında. Hani yaraya basıp acı vereninden …
Şub 23
Ömrümüz kısa biliyorAramızdan ne kadar çok menekşe geçerse o kadar iyiEllerini çektin ve karanlığımız başladıBiraz ışık içinGeçmiş yanılgıları ve telefonları yaksamBir karınca bir akşama girerkenHiçbir ülkede gölgesi olmayan ağacınTopraktan önce göğsüme dolan sırrınıHerkes kendi üzerine yıkılacak duvarını ararkenAteşten bir emanet olarak sana bıraksam Ömrümüz kısa biliyorsunBelki de geldi sıram Mevlana İdris