En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Şub 23
bir yerlerde sürgit yapılan bir şeylerkımıldamaktadırbitenleri vardır, durur orda, olduğu yerdeçekilmeyi bekler ya da resimlenmeyiöyle sanılırgüzün bir yanında o çini sobakendini kaçıran mavileriyleöte yanı yağmurbitmiş ve fotoğrafı çekilmiş bir kuzineysekış mutfağındahiç de sessizce durmuyordurçünkü açık pencereden girmişgirmeyle birlikte kendiniduvardan duvara çarpanbirçok dövme kuşu izliyordurkanatları gagaları kan revan bir de seni seviyorum fotoğrafıneden sen yoksun içinde …
Şub 23
hiçbir yerin yerlisi değilimbenden yollarda söz edilsinkara trenlerde geçsin adımuykulu yaylılarda düşüm görülsünçünkü bir yanım sana gelirken dostumbir yanım hep bir yerlere gider hiçbir yerin yerlisi değilimbelki bulutlarla soydaşımuçuyorum -yağmurumuacılara yağdırmaya koşuyorumyakılan şiirlere -bir de sana dostumyağmurumu yağdırmaya koşuyorum(şiir yansa bilene mavi bir bulut oluro da yağar acılara) hiçbir yerin yerlisi değilimgurbeti olanın sılası olurne …
Şub 23
herkesin kalbinin söküldüğü bir an vardıryoksaolmalıdıren azından kalbinin söküldüğünü hissettiği bir ananne çocuk sevgili hayata hep geriden bakanherkes “yıkılalım da hırsımız geçsin” kadardır büyüyen büyür büyümeye inanmasa da büyüranne ölür çocuk ölür sevgili daima büyük ölürsöküldüğü yer kadar kabartır toprağıbiçilmiş ekinler gibi sapı kalır bir sarı kalır kalırsa benim sarı saçlarım kalırsevgilim sarıyı sever ağıdına …
Şub 23
Elbet bir hinlik vardır seni sevişimdeey kanıma çakıllar karıştıran isyan saçlarıma bin küsür yalnızlığı takıp girdiğim şehreinsan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksamgünü geçmiş bir gazete, toprak bir çanakbir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanındaşeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım içinbir şahan tüylerini döker ardımsıraartık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırımböğrümde kambur çocuklardan bir …
Şub 23
DönelimDöndürsün biziKalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesiYağmursuz bir yağmura açılmış kapılardanVe akılda kalan bir yokuştanVe yalnız çocuklara özgü o sonsuz sinema koltuklarındanVe çocukluktanDönelimDönelim mi bizGençlikten, oralardanMutluluğu bir kabuk gibi saran mutsuzluklardanDönelim mi acıyaAcıya, büyük acıyaVe soralım mı acabaEy büyük yalnızlık insansan eğerBir kayaDalgalar yalarken onuO bakarken kaskatı kalabalıklaraAh, kalbin bulut bulut akan sesi. Bütünüyle bir …
Şub 23
Korkudan ağlasaydım ıssız bir evde tek başımaGözlerimi söküp aç hayvanlar gibi kemirseydimSeninçin yapardım onu, portakal ağaçlarının yasını duyuran Yiğit türküsü için şiirinin Seninçin hastaneleri maviye boyuyorlarOkullar ve deniz kıyısı kentleri büyüyor senin içinSeninçin yaralı melekler tüylerle kuşanıyorlarGelinlik balıkların pul pul giysileri senin için Uçuyor deniz kestaneleri göklere doğruSeninçin dikimevleri kara zarlarıylaKaşık ve kanla dolduruyorlarYitik kurtelaları …
Şub 23
Kayan her bir yıldıza selam durup, taş atan avuçlarını okşamalısın çocukların.Sonra Mekke’den gelen rüzgara yüz sürmelisin.Eski zamanlardan kalma selamlar doluşmalı koynuna…Taşın altındaki siyah adamın iniltilerine kulak kesilmelisin ve hayat her sabah yeniden yaratıldığında ,SEN yeniden ayaklarının altında kanayan yaralarını sarmalayıp yürümelisin…Dikbaşlı yürüyüşlerin olmalı…Her aşkı feda edebilecekmiş gibi duran çelik bir kalp taşıyormuş gibi asi, umarsız …
Şub 23
En zoru cumartesi sabahlarıdır bilir misiniz?Noktalama işaretleri bile soğuktur soğuktur soğukturKahvaltı telaşına kaptırıp kaptırmamakla kendimiGülümseyip gülümsememek arasında kendimiHadi uzatayım birazdan Sultanahmet fetişizmine kendimiArasında darmadağın kalmışlığımdan yıllardır bilirimKalp ağrılarımdan bana kalan sabahlardan bilirimLa bohem hayatların mirasından bilirimNe ağzımda acı tadı kahvenin ne penceremde güneş takvimleriSanki Mikalengelo “Kalk ve yürü!” dedi Musa heykelineOndan bilirimİnandığım yanlışlardan inanmadığım doğrulardan …
Şub 23
Hâlbuki ben bu halde bile caizim onların hançerlerineBu halde bile boğulmadım boğdurulmadımEski tüfeklerden adım geçer de dönüp bakmazlarmışAteş olsun almazlarmış kırmızısı uçuvermiş dudaklarınaİstemedim tek buse ne nazda ne hazda gözüm varMedrese cesetlerine nazır masallarda yıllar önceSene 99 ben İstanbul acemisi yıllar önceİnmişim trenlerden adım yakama ilikliMustafa Kutlu’dan çıkmışım vermişim şiirlerimiTalebeyim ama talip değilim ne yeşile …