En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Geldi geçti ömrüm benim şol yel esip geçmiş gibiHele bana şöyle geldi şol göz yumup açmış gibi İşbu söze Hak tanıktır bu can gövdeye konukturBir gün ola çıka gide kafesten kuş uçmuş gibi Miskin âdem oğlanını benzetmişler ekinciyeKimi biter kimi yiter yere tohum saçmış gibi Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özümYiğit iken ölenlere …
Şub 23
Her şey değişirkenyalnız biz aynı kaldıkküçücük üç beş kişigeçmişle oyalandıkyollar bitmez gibiykendüşlere ulaşılmazkonuşmadan kaybetmedenyaşanmadan anlanmazuzak, her şey çok uzaktek sesin yakın banayok her şey bitmemişseni bana hatırlatantaksinin camındanvuran rüzgârla ayıldıkyorgun, uykusuzanıları aradıkYoruyorsa artık senieskinin eğlencesideğişen sen misinsen misin? Yorgun görünüyorsun biraz uzan istersensever gibi yapma artık daha henüz vakit varkenbir kaç yaralı ruh, birkaç bira …
Şub 23
Ezan saatinin karanlıkları başlar ve Nizam cihetinin İstanbul üstündeki ufukları kan ve mercan kızıllıklarıyla tutuşur yanarken, çiçeklerin daha susmamış kokuları, insanları uzak ve güzel gösteren akşam renkleri, sükutun ve karanlığın tadları gönlümüze dolardı. Bu loş saatlerde biz köşkün önüne dönmüş olurduk. Ve lambaları lezzetli çiçekler gibi açılmış köşke bir gönlün içine dalar gibi girerdik. Abdülhak …
Şub 23
Sana âşık olmayı unutmuşumIssız bir kemanı bölüşmekten yorgundun senÖnüne bakmaktan yorgundunSaçlarını düzeltir gibi yapan ellerinleSigarayı usulca tutan ellerinleElbiselerin için siyahlar toplayan ellerinleÇok yağmurlu şarkıların o yanlış hüznüne tutkundun sen Sana bakmayı unutmuşum en çokEzberimde kalmış o yoğun cumartesiAnlatılmamış boş bir sokakmışKendi denizinin sularında durgundun senYetmemiş kımıldatmaya yüzümün kıvrımlarınıKokundan havalanan kelebekler, sessiz cinlerDönüp dolaşıp yine senin …
Şub 23
ben deniz konuşmak istiyorumyokluğunun içinde oturuyorum kızıyım İbrahimin beş kez değişti nüfus kimliğimhayaletlerden korkmam zaman derler, -her şeyi değiştirirher şey bellidir, sıralı ve isimlibir ayak sesi yoksehpanın tıkırtısırüzgâr hışırdıyor hızlanacak belliinsanlar evlerineevlerden mezarlara çekildi-tekmelenen bir iskemle nedir onu kötü yapan, ölümü. bir daha olmayacak! hiçbir şey –dokunduğunuzkalmayacak dileklerim sende gerçekleşmeyecek gerçekleşecekbir dilekvarsa indimde solacaksoluyan kabarıp …
Şub 23
Şu gördüğünüz masaya bir aşk şiiri yazmak için oturmuştum sevgili insanlar muhterem konuklarım Pazenle kaplama parmaklar Elele tutup denizlerin üstüne basarak Dalgaları mahçupluk duvarlarını aşarak Bir aşk şiiri biçimlemek için başlamıştım. Deyin ki resitalim Çekiştiriyor bıyıklarımı yakalarımı Konfenksiyoncu kızlar Nasıl bilebilirler kimim nasıl tanırlar içimi Kertenkele gibi duruyorum bir an altında tunç bir güneşin Papatyalar …
Şub 23
Hâlbuki ben bu halde bile caizim onların hançerlerineBu halde bile boğulmadım boğdurulmadımEski tüfeklerden adım geçer de dönüp bakmazlarmışAteş olsun almazlarmış kırmızısı uçuvermiş dudaklarınaİstemedim tek buse ne nazda ne hazda gözüm varMedrese cesetlerine nazır masallarda yıllar önceSene 99 ben İstanbul acemisi yıllar önceİnmişim trenlerden adım yakama ilikliMustafa Kutlu’dan çıkmışım vermişim şiirlerimiTalebeyim ama talip değilim ne yeşile …
Şub 23
Beni kırdınSen de kayıpsın ama dedi göz ucuylaGökyüzünün susmasından alınmışBir kızın yağmursuz küskünlüğü Sen ki ağacını beğenmeyen yaprakYüzüğe sığınan ağıtYürüdüğün sokakların hatırasısınBana kalsa gölgeni yere düşürmemToprakta bırakmam iziniYarım kalmış ruhlarla açılmasanBahçeler toplanmaz yalnızlığındaParmaklarında ince uzunDindirirsin bir hayaliKendinin imgesisinSadece ölümün beğendiği Ey denenmiş yanılgıların tamircisiEvlerde insanlarda aşklardaVe yüzünün benim olan taraflarındaHayattan nem kapanO bakımsız alerji Bırakın …
Şub 23
En zoru cumartesi sabahlarıdır bilir misiniz?Noktalama işaretleri bile soğuktur soğuktur soğukturKahvaltı telaşına kaptırıp kaptırmamakla kendimiGülümseyip gülümsememek arasında kendimiHadi uzatayım birazdan Sultanahmet fetişizmine kendimiArasında darmadağın kalmışlığımdan yıllardır bilirimKalp ağrılarımdan bana kalan sabahlardan bilirimLa bohem hayatların mirasından bilirimNe ağzımda acı tadı kahvenin ne penceremde güneş takvimleriSanki Mikalengelo “Kalk ve yürü!” dedi Musa heykelineOndan bilirimİnandığım yanlışlardan inanmadığım doğrulardan …
Şub 23
ey susam!.. ey karanlık!.. ey borçlarını ödemeyenler!..sen o ses misin en aşağılardan gelen!..karıştırın bütün otları o aşağlardayıkın benim güvenimi,soğuk bir at olsun seslendigim ses, yıkın!.. ben koşarım aşağlara, koşarımyıkanacak boğulacak su bulsam… ey her şey!.. ey beni gülünç eden bitki sapları!..sessiz katlanmalarıyla… içimde ölmüş çocukları sallayanvazgeçilmez uğursuz şarkının salıncağı!..ben durmadan en utandırıcı şeyleri hatırlasam.nasıl camsı …