En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
şairim ben, varlığın evinde oturuyorum,düzgün ve temiz tutuyorum onu,her gün silip süpürüyorum,havalandırıyorum yeni esintilerle.buna karşılık, Ev Sahibim dekira almıyor benden. erken kalkabiliyorum her sabah;neden mi, çünkü, güneşin doğacağı saateben kendim karar verebiliyorum bu evde.kalkıp önce yıldızları topluyorumgece ortalığa saçılıp dökülen;sonra tarlaları suvarmaya gidiyorum,çayırları biçmeye,kendi küçük göğümde; ikindi üzeri, serin gölgeleriyleperçemlerinizi, yüreklerinizi yalayan.göçmen kuşlarla dolduruyorum nefesimi,ve …
Şub 23
Taşları eriterek önümüze döşüyor, yürüyüp gidiyoruz “_ Son oyalanmasını göstermeyi kim keşfetmiş ilkin? _ Çok köke inen bir soru bu, binayı çökertir, kovun bunu…” Demek ki ben, sesimi asıp can çekiştirmeye yazgılıyım. Çünkü başıyla oynanmış bazımızın, eti yavaş yavaş kelle olmuş Büyüdüğü doğru ağaçların ama doğru değil çocukların Büyümek istedikleri… Susacak ne çok şey var… …
Şub 23
içeriye girmeden eşikte durdumkoklaması gibi bir kedinin tehlikeyine mahcupluktandı ne de kararsızlıktandönüp dönüp uzakları seyredişim benimle birlikte dolan soğukladonup kaldı çay bardaklarının neşesikararsız ve şaşkın ev hanesinindönerken davetsiz konuğa bakışları sisi henüz çekilmiş bir ovanınortasındaydım sanki çarpık yüzümlegünlerdir bozguna uğramışlığımıkarın karanlığı bile saklayamamıştı öylesine uysaldım ki sen bile şaşardınkayıtsız susarken bütün imalaraböyle değil mi paylanan …
Şub 23
1.Hayatımı nasıl taramalıyım ki fiyakalı dursunkimse anlamasın bir İstanbul hatırası olduğunuyoksa taşralı bir küçük adam Paris ‘te şair olurve ölür, ütülü bir mendil gibi unutulur Galiba insanın yakışıklı bir kalbi olmalı öncesık sık tozu alınmalı, parlatılmalı aynalı sözlerlebenimse kâlp hususunda cilalı bir cümlem bile yokmırıldandığım sözlerin çoğu ondan gelse de Kendime en çok on yedi …
Şub 23
Bu nasıl bir çalıştır neyzen Allah aşkına? Yeryüzünün bütün denizlerini üzerime yürütüp, bütün dağlarını üstüme mi yıkacaksın hiç acımadan bu gece?Hangi acının metruk akşamlarını doldurdun yüreğinin yeminli düşlerine? Kördüğüm bir zaman kan mı damlattı iniltiyle yıkanmış siyah saçlarının dalgalarına? Ben sana “sus” demem, yüzyıllarca üfle, cehennemler gibi ateş hücum etsin üşüyen sırrıma ki, alev alev …
Şub 23
bu şiirde iki göz var biri senin; biri onun Senin o karanlık, küf kokulu matem gözlerini terkediyorum biliyorum; saçlarının sarısı gözlerinin yeşiline karışmış biliyorum; sana benzemek için melikeler birbiriyle yarışmış fosforlu ve derin bakışlarına çağlar boyu nice destanlar yazılmış oysa ben görülmedik bir lale yaprağına gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum gözlerin değişip kaplasın karanlığı bütün …
Şub 23
Var mı beni içinizde tanıyanYaşanmadan çözülmeyen sır benimKalmasa da şöhretimi duymayanKimliğimi tarif etmek zor benim Bülbül benim lisanımla ötüştüBir gül için can evinden tutuştuYüreğine Toroslar’ dan çığ düştüYangınımı söndürmedi kar benim Niceler sultandı, kraldı, şahtıBenimle değişti talihi, bahtıYerle bir eyledim taç ile tahtıAkıl almaz hünerlerim var benim Kamil iken cahil ettim alimiVahşi iken yahşi ettim …
Şub 23
Kim söylemiş beniSüheyla’ya vurulmuşum diye?Kim görmüş, ama kim,Eleni’yi öptüğümü,Yüksekkaldırım’da, güpegündüz?Melahât’ı almışım da sonraAlemdar’a gitmişim, öyle mi?Onu sonra anlatırım, fakatKimin bacağını sıkmışım tramvayda?Gûya bir de Galata’ya dadanmışız;Kafaları çekip çekipOrada alıyormuşuz soluğu;Geç bunları, anam babam, geç;Geç bunları bir kalem;Bilirim ben yaptığımı. Ya o, Muallâ’yı sandala atıp, Ruhumda hicranın’ı söyletme hikâyesi? Orhan Veli
Şub 23
Birincisi o incecik, o dal gibi kız,Şimdi galiba bir tüccar karısı. Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir. Ama yinede de görmeyi çok isterim, Kolay mı? İlk göz ağrısı. ……………………….çıkar ……………………….dururduk mahallede ……………………………………halde …………..adlarımız yan yana yazılırdı duvarlara …………………………………yangın yerlerinde. Üçüncüsü Münevver Abla, benden büyük Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları Gülmekten katılırdı, okudukça. Bense, bugünmüş gibi utanırım …
Şub 23
Taşralı bir şairbir kuşbazgidip geliyorum dünyadasilahsız,ıslık çalarak yolda,boyun eğipgüneşe, kesinliğine,yağmura, keman diline onunrüzgarın soğuk hecesine. Geçmiş yaşamlarınve geçmiş zaman keşiflerininakışındakötü havaların bir yaratığıydımbir ceset olarak kaldım şehirde:alışamam duvardaki nişe,fundalığı isterim ben, şaşkın güvercinleri, balçığı, sayıklayışınımuhabbet kuşlarından bir dalın,amansız yüksekliklerin tutsağıakbabanın hapishanesini,çantaçiçekleriyle süslüsarp geçitlerin en eski çamurunu. Evet evet evet evet evet,iflah olmaz bir kuşbazım ben,dizgin …