En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Kimse gelmedi bugün bana sorular sormaya; kimse bir şey istemedi benden bu ikindi. Bir tek mezarlık çiçeği görmedim bütün o neşeli fener alayında. Affet beni, tanrım: ne kadar az öldüm! Herkes, herkes geçip gidiyor bu ikindi sorular sormadan bana, beni sormadan. Bilmiyorum ne unuttular, ellerimde kalan bu fenalık yabancı bir nesne gibi. Kapıya çıkıp, bağırmak …
Şub 23
Deniz nerede pırıl pırıl,Nerede yolculuklar, yollar..Orada adımlarım var. Gemiler midir giden, dumanlarıyla,Trenler midir gelen, insanlarıyla..Orada gözlerim var. Sayısız yeşil rengi yapraklar mı verir..Tadları, meyvaları, gıdalarıAğaçlar mı verir, topraklar mı verir..Orada ağızlarım var. Renk renk, biçim biçim açan çiçekler mi..İlkyaz dolu bahçeler mi..Ses kaynayan geceler mi..Orada duyularım var. Nerede kuşlar, orada kulaklarım.Nerede taşlar, topraklar ellerim orada.Nerede …
Şub 23
Hadi gitİşkillenip durmasın söyleŞimdi sabah işler değişti Edip’e bir hal oldu şiir yazıyor de Sus bakalım sen de bıcır böceğiHiştOt musun fasulya çiçeği misinSeni dinleyecek değiliz Ötüşün bakalım enayi dümbelekleriAklınız olsa kuşluğa özenmezdinizHanginiz çıktı da iki satır yazdıHanginiz kafa şişirdi tutsaklık içinHanginizin insanlığı tuttu birdenbireHer şey ama her şey bizden olsun değil miBizdik sanki sizin …
Şub 23
Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşanSicim yağmur taklidiBıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktanBardağa bir kaç çiçek ıslamaktan.Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulutOnu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damlaParmağıma düşen bir damla kandı aşk. Seni sevince pazara çıktım sevinçtenEnginar aldım “süper enginarlar” diye bağıran adamdanOturup ağladım sonra, şaşırdın.Bu, “süper” oluşta canımı acıtan birşeyler vardı.Canımın acısıydın.Ben bir …
Şub 23
Biter, yolcusu olan her yolculuk biter. Şehir bir kez sarsılır, sonra artçılar peşi sıra Kalp hatları kırılmıştır mutlak, aşk yolunmuştur Kaçak bir bilet olarak dolaşır ününüz karaborsadaSonra bildik masallara karışır, çocuklar uykusunda Küçük aşklar 35’liktir tükenir hemenMidesini ağzında taşır acemi sarhoşlar Gölgedir, size bütün aşklardan kalanBiter, aşk da biter, âşıkları varsa Bir ter, bir ter …
Şub 23
sen ateşsin, hiçliğin inşa ettiğiarzu, acı dolu ve parlak, çölde kaybolangün iskelesi ağacın yelesindeki akşamgeyik boynuzundan aya tırmananeğrelti otu, kırılganve uçucu alev, tülsün senömürsüz hazzı yanılmalarıntatlı ormanda telaşsız dumanyalan yemişi adil ve bilge toprağın altın eşikli dağdayankısın sen, ıssız koruda rüzgârefsaneler yazan fısıltısı zamanınyer altı cennetisin, Hades’in vaveylasıbuz tutmuş çayırsın ateşin köklerinde sen isteksin, narda …
Şub 23
Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta göz kapaklarının kırmızı yaprakları altında. Gömül vızıldayan sesin düşen sesin halklarına ve uzaklarda yankılanan dilsiz bir çağlayan gibi, davulların çalındığı yerde. Bırak kendini karanlığa, kendi etine gömül, kendi yüreğine; kemik, o mor şimşek, kamaştırsın gözlerini, kör etsin, mavi göğsünü göstersin akşam ışığı körfezler ve gölgeli koyaklar arasında. O sıvı karanlığında …
Şub 23
Bir anda olur biter -Ölmek Hiç canın yanmaz diyorlar Solmaktır aşama aşama Sonra gözden tamamen yitmek Kara bir Şerit –günün üzerinde Şapkanın üzerinde bir tül Derken günün hoş ışıkları gelirYardımcı olur unutmamıza Yoktur O –gizemli varlık İçi bizim zekamızla dolu Çekildi derin bir uykuya Artık kalmadı yorgunluğu. EMILY DICKINSON Çeviri:Tozan Alkan
Şub 23
Üç yıl sonra mıydı bilmiyorumama ekimin onbeşiydi biliyorumekimin onbeşiydi ama ekimin onbeşinde ne oldu bilmiyorumherkesin sular gibi dağıldığı ama herkesinbir sur önünde miydik bir yolda mısemtini bilmediğim bir karakolda mısonra topluca bir bahçede durduk bıktım böyle sayrılıklardanateşim çıksa neyse ne neyi bıraksam aklımdan bir suya karışıyorbir büyük savaşda Kıbrıs kıyılarındavurulan ve ölen bir askerinçelik miğferi …
Şub 23
Uzanmış, uyuyor göğsümde sevdiğim;Koruyucu ruhum, şarkılar söylüyor ona.Keyfim yerinde, mutlu edebilir beni;Açan bir çiçek, düşen bir yaprak.Bülbül ah, ah bülbül;Ne olur, uyandırma aşkımı şakıyarak! Matthias Claudius