En çok yorum alan yazıları
- Son Hatıra — 2 yorum
- Hüzünlü Bahar — 1 yorum
- Her bir merâm yâra tamâm söylenilmiyor — 1 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
Hâtıralar annesi, sevgililer sultanı.Ey beni şâdeden yâr, ey tapındığım kadın,Ocak başında seviştiğimiz o zamanı,O canım akşamları elbette hatırlarsın.Hâtıralar annesi, sevgililer sultanı. O akşamlar, kömür aleviyle aydınlanan!Ya pembe buğulu akşamlar, balkonda geçen!Başım göğsünde, ne severdin beni o zaman!Ne söyledikse çoğu ölmiyecek şeylerden!O akşamlar, kömür aleviyle aydınlanan! Ne güzeldir güneşler sıcak yaz akşamları!Kâinat ne derindir, kalb ne …
Şub 23
Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman;Deniz aynandır senin, kendini seyredersinBakarken, akıp giden dalgaların ardından.Sen de o kadar acı bir girdaba benzersin. Haz duyarsın sulardaki aksine dalmaktan;Gözlerinden, kollarından öpersin; ve kalbinKendi derdini duyup avunur çoğu zaman,O azgın, o vahşi haykırışında denizin. Kendi âleminizdesinizdir ikiniz de.Kimse bilmez, ey ruh, uçurumlarını senin;Sırlarınız daima, daima içinizde;Ey deniz, nerde …
Şub 23
Seni öylesine düşledim ki yitirdin gerçekliğini.Bu canlı bedene sahip olmanın ve benim taptığım sesin çıktığı bu ağzı öpmenin daha zamanı değil midir?Seni öylesine düşledim ki senin gölgeni kucaklaya kucaklaya,göğsümün üstünde kavuşmaya alışmış olan kollarım belki de senin belini saramayacak.Beni günler boyu ve yıllar boyu yöneten ve kendine çeken gerçek görüntün karşısında bir gölge gibi kalacağım …
Şub 23
Paltomun bir cebine ölümü, bir cebine hayatı koydumBir cebine sevinci, bir cebine acıyıBana gelişini senin, sonra benden kaçışınıPaltomun bir cebine kahramanlığı, bir cebine korkaklığı koydumBir yanına dostlarımı, bir yanına düşmanlarımı… Ne kadar çok şey var bu dünyadaNefret edilecek ve sevilecek olan. Paltomun bir cebine aklımı, bir cebine yüreğimi koydum.Ancak böyle yürüyebildim. Ahmet Erhan
Şub 23
Sen elimden tutuncaDeniz basardı içimiSen elimden tutunca, yüreğimYeşil yosunlara takılıp günlerceDip akıntılarının peşisıra gitmek isterdi. Günlerce, gözbebeklerini tutuşturan o gizli alevin kaynağınıSorardım kendime. Geceler boyu yolumu arardım zor veaşılmaz tepelerde. Sonra ışıklar söner, sonra yıldızlarDüşerdi içimdeki serin göllere. Sen elimden tutuncaBen miydim, yoksa bir başkasıyürüyen seninle…Dalgalara ve rüzgâra basmadan yürüyen. Sen elimden tutuncaBir mavilik çökerdi …
Şub 23
Telefon kulübesinde titriyor bir kızBüyük mantosunun içine gizlemişGözyaşlarının dudak boyasınaKarıştığı yüzünü. İncecik avuçlarına hohluyorParmakları buz tutmuş.Bir başına dönecek evineBuzlu sokaklarda. İlk buz. Buzun ilk tutuşudur.Telefon cümlelerinin ilk buzu. Donmuş yaşlar parlıyor yanaklarındaGönül kırıklığının ilk buzları. Andrey Voznesenski
Şub 23
Yeni bir tutkuyu kaldırmaz oYeni bir aşk öldürür ceylanıO sevdi mi çocuklar gibi severSen olsan ateşe verirsin tarlanıÇiçeklerini yerle bir edersinO bir duvar dibinde yatar sesizceDüş gibi görür inen akşamıKelebekler yanaklarından öperO sevdi mi rüzgar gibi severSen olsan yere çalarsın şapkanıYeni bir tutkuyu kaldıramaz oYazık olur küçücük saçlarınaDoyamadan gider dereninIşık beyazı çakıl taşlarınaO sevdi mi …
Şub 23
Sen ey kendiyle yetinen;Fosforun yeri gece.Ne yapar gecesiz ateşböceği?Belki anlamsız ve deliceKumrunun inanılmaz yuvasıBir direğin tepesinde.Ama boşluktur biraz daBir kuşu biçimleyen.Bence böyle seni bilmem. Sen ey kendiyle yetinen;Ne derlerse desinlerSu eğimine gidecek.San şaraba banılmış ekmek;Deltasıyız bütün sözlerinVe söz sonunda bak nasılSenle bana gelecek. Sen yarım kalmış bir aşkınKaçınılmaz sürgünü,Katlanan göğsündeki kayaya.Sen orda şimdi bir hüznü …
Şub 23
DenizlerdenEsen bu ince hevâ saçlarınla eğlensin.BilsenMelâl-i hasret ü gurbetle ufk-i şâma bakanBu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!Ne sen,Ne ben,Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ,Ne de âlâm-i fikre bir mersâOlan bu mâi deniz,Melâli anlamayan nesle âşinâ değiliz.Sana yalnız bir ince tâze kadınBana yalnızca eski bir budalaDiyen bugünkü beşer,Bu sefîl iştihâ, bu kirli nazar,Bulamaz sende, bende …
Şub 23
Mademki ben güneşe kulum,güneşten söz açmalıyım size.Mademki gece değilim ben,mademki karanlığa tapmıyorum,düşten dem vurmak nafile. Mademki tıpkı güneşe benziyorum,elimi eteğimi çekmeliyim üzerindenferah, mâmur olan yerin.Mademki tıpkı güneşe benziyorum,doğmalıyım ortasında harabelerin. Gerçi bugün bir kuru elmayım,ama değerim ağacımdan çok.Gerçi sarhoşum, yıkılmışım amadoğru lâf etmedeyim,erkekçe konuşmadayım. Benim gönlümün kokusuyöresindeki topraktan gelir.Ben o topraktan utanırım danedense bir tek …