Şiir Antolojim

En çok yorum alan yazıları

  1. Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
  2. DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
  3. Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
  4. Son Hatıra — 2 yorum
  5. Çamur Etkinliği — 1 yorum

Yazarın yazıları

Elveda

Artık görmek istemiyorum seni,
Kal, iyilikle kal.
Dikkat edeceğim kendi yoluma,
Senden.

Bundan böyle ne istersen yap,
Bugün artık umurumda değil,
Kadınların en tatlısı,
Terk ediyor beni.

Öldüğüm Zaman

Öldüğüm zaman,
Akşam sessizliğinde,
Bir mezar kazın bana
Denizin kıyısında.

İstemem pahalı bir mezar,
Sıradan biri gibi gömün,
Tabutuma bir yatak,
İyi bir manzara bulun.

Son İsteğim

Akşamın sessizliğinde,
Son bir isteğim var,
Bırakın da öleyim,
Deniz sahilinde,
Ormanın yakınında.
Sessiz bir uykum olsun,
Engin sular üstünde,
Mavi bir göğüm olsun,
Mum ışığı da istemem,
Süslü bir tabut da istemem,
Taze dallardan,
Sade bir yatak örün bana

HAYATIMIZI İŞGAL EDEN İNSANLAR VE HAYATIMIZIN KIYISINDAN GEÇİP GİDENLER

Hayal meyal hatırladığım kimi anılar ve insanlar var.

Ayrıntıları ve yüzleri tam çıkaramıyorum. Ama damağımda bıraktıkları tatlar şaşılacak kadar canlı.

Niye onlar “kalanlar” arasında değil de “gidenler” arasında kaldılar diye düşünüyorum.

Ve ben neden yüzlerce insanın hayatından şöyle bir geçtim gittim; niye kalıcı olmadım, olamadım?

Neden benimle hâlâ bir şeyleri paylaşanlar bunlar da geçmişte kalan yüzlerce insan değil?

AZİZ NESİN’İN ANILARI BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİTMEZ’DE BİR ÖĞRENCİ EVİ

Bu evde çok savrukça, tekbaşına yaşarmış ama arkadaşları pek de bırakmazlarmış tekbaşına yaşamasına. Haftanın çok gecesini bu evde geçirirlermiş. Gecenin geç saatinde, sabaha karşı gidecek yer bulamazlarsa, ceplerinde para kalmamışsa, kışın soğuğuna, karına dayanamamışlarsa E. A.’nin evine damlarlarmış. Halit Fahri ve daha başkalarının da katıldığı olurmuş. Sokak kapısı çalmak yok. Bu eve girmek kolaymış. Sokak kapısını kapı tokmağından tutup şöyle bir omuzlayınca açılırmış. Açan, dalarmış içeri, aç olanlar bulduklarını yer, olanı biten siler süpürürlermiş. E. A. olmadığı zamanlarda da eve girerlermiş. Kimi gece evine gelmekte gecikirse, E. A. yatacak boş yatak bulamaz, eline geçen örtüyü, paltoyu ustune çekip biyana kıvrılırmış Kendi evlerinde bile olmayan ozgurlukle evine girip çıkan, yiyen içen arkadaşlarına E. A. sesini bile çıkaramazmış. Dahası, bütün bunlar yetmezmiş gibi, geceyi evinde geçiren arkadaşları ertesi sabah hiç ödenmemek üzere E. A. dan borç para da alırlarmış.

Utanmadan

Gözde olmak ya da gözden düşmek,
korku içinde yaşamaktır.
Bedeni ciddiye almaksa
acı çekebileceğini kabul etmek.

Gözde olmak ya da gözden düşmek,
korku içinde yaşamaktır demek

Açgözlülük

Halk açlıktan ölüyor.
Zenginler yiyip yutuyor vergileri,
o yüzden ölüyor insanlar.

Halk ayaklanıyor
Zenginler eziyor onları,
o yüzden ayaklanıyor insanlar.

Sözünde Durmak

Büyük bir düşmanlık uzlaşmaya vardığında,
biraz düşmanlık kalır gene de
Nasıl sağlanacak barış?

Cahit Sıtkı Tarancı’dan Ziya’ya Mektuplar

Ziyacığım, yaşamakla ölmek arasında ter döken bir adam olduğumu ve birçok defalar ölüme teslim olmaya kadar gittiğimi yakından bilirsin. Her seferinde beni eteğimden tutup geri çeken mukaddes “el”in parmaklarından biri de sen olduğunu gene bugün burada itiraf edeceğim. Hayata her dönüşüm biraz da senin eserin olmuştur. Zaten ben, seni tanıdıktan ve sana hayran olduktan sonra, derbederliğim, içki iptilam ve vurdumduymazlığım hariç, şiir aşkımla, şiirlerimle, açık gönüllülüğümle ve çok veya az mevcut bütün meziyetlerimle intégralement [tümüyle] senin eserin değil miyim?

Küçük Kara Işık

Hayatı kucaklayabilir ve ona sarılmayabilir misin? Kontrolü bırakıp yine de işleri halledebilir misin? Hedeflerinize zorlamadan ulaşabilir misiniz?