En çok yorum alan yazıları
- Bize Kalan Nedir Söyle — 3 yorum
- DEPREMDE GÖRDÜKLERİM — 3 yorum
- Ayrıldığımızda İkimiz — 2 yorum
- Son Hatıra — 2 yorum
- Çamur Etkinliği — 1 yorum
Şub 23
sözde beni sevdin, ne uydurma bir sevgiydi o öyle,bir kırlangıcın göle dalması denli kısa,meltem denli süreksiz. ne bir gölge,ne bir ışık bırakmadan -kayan bir yıldız gibi- gitti sevgin. hiç umursamadınkayıtsızca çözdün halatlarımı.ılık düşlerle şişen ak yelkenlerledenizleri aştım, tepeleri, ırmakları, karanlık geceye girdim mavi bulutlar içinden.hem kendimi, hem yolumu yitirdim.ölümsüzlük olduğunu düşündüm bu anıngümüş yıldızların da …
Şub 23
çünkü yaşamak gibi bir şeydi yaptığıanasız bir tay gibi coşkun ve hüzünlüakşamın dinginliğini otluyordu o zaman her sabah denize çıkar, bir elma yerdihüznünü ve çılgınlığını elmanıngözünü yumsan ağzında duyarsın ellerine bakma artıkçünkü kar yağıyorçılgın hüzünlü büyük kentleri düşünse de rahatlasaişte her şey nasıl haince karıştırılmışkirli çamaşırlarla sabunlar ayrı semtlerdesaatin sonunda meydansuyun sonu ilerdeböyle yaşamak zordur …
Şub 23
her şey benim kalbimdirsöküp aldığım kardankardan söküp aldığımçocuksuz bir anne gülüşüyleher şey benim kalbimdirçünkü pek yaraşmaz bu dünyaya doğru mu değil mi bilmiyorumkentler büyüyüp gidiyor ya aldırmabaşka bir yaşama tutturmalı diyorumköprü korkuluklarınaufak buluşmalara yaslananyani tuzun amcası, sevincinöz kardeşi olanen küçük bir kuşun gözleriyledünyaya baktığın zamanher şey benim kalbimdir her şey benim kalbimdir ki bilirimkimsenin olmadığı …
Şub 23
ses düşer, anlam kırılır, haz adidas çantalara tıkıştırılırbeni sevmen karşılığında bile fikrimi değiştirmembir selam göndererek dostlarakendime devam ederim bütün ortalamaları birden değiştirir bubina temelden çürükse, kanser sıranız geldiyseçok kalamambirkaç soru cevaplayıp giderimbir doğru bütün yanlışları götürür bu dükkandaanlam herkesin ortak suçudur, kabulama sen yandaki dünyanın müşterisisin güzelimbeni tanımayanlarla konuşmam senin bir şeyi sevmen çimlerle çok …
Şub 23
kimse taşıyamaz aşk acısınıyüreğe saplanan bir şiir kadarinsanoğlu içindeki yangınısöndüreyim derken daha çok yanaryalansız her aşkta şair kanı var aşklar şiirle kanar… ve kimse kilitleyemez yüreğiniölümcül aşkına olsa da gaddarşiirin yazgısı düşsel intiharacıya bulanmış şairler yazar aşklar şiirle kanar… aşk mıdır her işin başı ve sonuşiir mi her gizi çözen anahtarkırık bir hayatın aşk olduğunudile …
Şub 23
senin yanındaykenbir şeyler akıyor içimden,çağlayanlar gibi,tutku mu desem, coşku mu desem. eve dönerkenbir şeyler dönüyor içimde,gün batıyormuş gibi-hüzün mü desem, korku mu desem. Fang Vei Teh
Şub 23
ey balıkçı teknelerinin acemi binicisiyorgun kırlangıçuzunca tutup soluğunususar gibi söylemeyi bilenyorgun toprağım:çiçekler azalmakta. biraz da bundan açtığımız ayraçsusmanın çağı gelmedensaksılarla oynuyoruz bir parçaçocukları büyütüyoruz. ah nasıl aktarabilirim şiirimekuşların uçmasını?denizsanki deniz gibi kokuyor.ha geldiha gelecek beklediğim gemi:ya bir yolcum varya binip ben gideceğim. Bilgin Adalı
Şub 23
yalnızlık,ay ışığının ağaç gölgelerini serptiği bir kaldırımda,suskun ve engin gecenin içinde, ağır ve yalnız kendi ayak seslerini dinlemektedir. yalnızlık,duvar saatinin ve kandilin önünde,aceleci tik taklara ya da zamanın sürüklenişine kulak vermektir. yalnızlık,gözler açık, sırtüstü uzanıp,yanan yüreğinin zorlu atışlarını dinlemektir. yalnızlık,ne terk edilmiş evin açık kalmış penceresi,ne de insan gölgesi bile olmayan göl ya da kurbağa …
Şub 23
Diyelim bir masa var önümdeElimde bardakOturmuş içiyorumBardak mı Urla mı tuttuğum? Bardağı masayaTak!Vurdum mu vurdumMasaya dönüyorumUrla, uzak, uzak, uzak Diyelim oturmuş yazıyorumBirden duruyor kalemBir görüntü ak kağıtlardaEv ev sokak sokakYine Urla oluyor konum Bir ağız mızıkam varÜflüyorumRe mi fa sol laBir es mi giriyor araya-Ya Urla? Bardak değil o baylarTak!Masaya vurduğumHak arıyorumDüpedüz hak!Bütün mahpus kasabalarKüçük …
Şub 23
Seni kamçılardan çıkardım Tevbelerle başladı rahmet vuruşları İnsan ağlar oldun yürekli göğüsler kurdun Sesimi işkencelerden alırdın Elimin altına dökerdin etlerini Hızlı varışlara bile hazırım daha Dayanırdı yelken bezleri saf saf insan enginlikleri Bir geçmiş zaman kalkanı indi Çınar ağaçlarından sahil sularına Kalbim kalkıp indi gemilerden Çok tarandım başka saçlar tarandım sokaklarda Kapris kamburu çıkardı yıllar Ve bir tek çıban çıkaran yoktu sancılarla Habire vuran rüzgâr Kabirlerde su yollarında Dehlizlerde İç çekmeler Sızlanmalar …