Bazı mektuplara hak ettikleri uzunlukta cevap verilmemesi bahsinde akla Bettina von Arnim gelir ve elbette Goethe. Ya ruha değen mektup bahsi? Şamîl Esgerov’un Cegerxwîn’e yazdığı mektup derim. 1967 olmalı. Bir gün ben de Esgerov’a bir mektup yazdım. Bir adres buldum. Şöyleydi: Nergiz Neşriyat, BAKÜ. Postaneye gidecekken ölüm haberini okudum. 21 Mayıs 2005’ti. Bir gün önce …
Şubat 2021 archive
Şub 23
Suyun Altından Mektup
DostumsanYardım et senden uzaklaşayımYok eğer sevgilimsemYardım et senden şifa bulayım Bileydim aşk bu kadar tehlikelidirSevmezdimBileydim deniz derin bu kadarAçılmazdımSonumu bileydimHiç başlamazdım Özledim seniÖğret bana özlem duymamayıÖğret bana yüreğimin derinliklerindenNasıl çekip koparırım köklerini sevgininNasıl ölür?Öğret banaGözlerimde gözyaşlarınÖğret bana bir kalp nasıl ölür?Ve nasıl ihtihar eder arzular ErmişsenKurtar beni bu büyüdenBu inkardanAşkın sanki reddediştirNolur arındır beni bu …
Şub 23
Şehadet Ederim Ki Hiçbir Kadın
1 şehadet ederim ki hiçbir kadınoyunu senin gibi beceremediaptallıklarıma on yıltahammül ettiğin gibi tahammül edemedisenin sabrettiğin gibi çılgınlığıma sabredemeditırnaklarımı kesmedidefterlerimi toplamadıbeni çocuk parkına götürmedisenden başka hiçbir kadın 2 şehadet ederim ki hiçbir kadınbir yağlıboya resim gibifikriyle ve tavrıylaaklıyla çılgınlığıylaanında bıkmasıylaanında bağlanmasıylabana benzemez senin gibişehadet ederim ki hiçbir kadınsenin yarın kadar bilebenim ilgimi çekemedisenin yaptığın gibi …
Şub 23
Önce
14 Eylül Canım –işte yalnızca bunu yazdım; ne yazacağımı bilmiyorum, düşünmedim de – öylesine, bu sözcüğü yazdım:-Canım,içimden akmağa çalışan özlem türkülerini geri itiyorum; onların yeri burası değil. – ‘Karar verme’, ‘istemeyi isteme’ demiştim. Bunlara şunu eklemek gerek : h i ç k u ş k u d u y m a m a. Hem bu …
Şub 23
Baltalanan İncire Ağıt
Duvarda kaldı köklerinçıplak, utanmış.Toprağa saçıldı dallarınkopuk, parçalanmış. Bir boşluk esniyoreski yerinde.Kumru gelince sekiyoreksikliğinden. Yongalar arasındankokulu, kuruyanbir hava yükseliyormartılara ulaşan. Yokluğun bile yokolacakboşalamadan, baharda.Ben de giderim artıkburalardan yakında. Oruç Aruoba
Şub 23
Yaşlı Profesör
Ona eski günleri sordum,hâlâ genç olduğumuz,saf, deli fişek, şapşal, toy zamanlarımızı. Bir şeyler kaldı elbet, gençlik hariç,diye yanıtladı. Ona hâlâ emin misin diye sorduminsanlık için neyin iyi neyin kötü olduğundan. İllüzyonlar içinde en ölümcülü,diye yanıtladı. Ona geleceği sordum,hâlâ açık seçik görebiliyor muydu. Çok fazla tarih kitabı okudum,diye yanıtladı. Ona fotoğrafı sordum,masanın üstünde duran, çerçeveliyi. Bir …
Şub 23
Sallanan Eller
Zeynom: Giderken dalgaların ardından baktım sana yıllardan sonraHiçbirşey eskimemişHerşey yepyeniOlabilir mi? Ne çok duygu yaşanıp geçmişDenizde sürüklenen iki somun ekmekYemyeşil bir sarmaşık, kökleri kopukNe çok yol, ne az varış Güneşin kuruttuğu, rüzgârın savurduğuKarın soğuttuğu, onca iççekişGünlerin yavaş akışla oluşturduğuNe az yer, ne çok geçiş Geçmedik belki, gitmedim belki benSen orada uzaktan el sallarkenRüzgâr sustu, dalgalar …
Şub 23
Gündüz Yarasaları
I.Neyiz ki biz?İlk ışınları görününce güneşin,Kaparız tepenin gözkapaklarını —Çam değiliz ki, kollarımız açıkÜrpererek karşılayalım donuk ışığı.Gölgeler kısalınca çıkarız ortaya,Açıklıktır, aydınlıktır aradığımız,Parlaklıkta bulur gücünü görüşümüz.Tanımayız alacakaranlığı delen,Tepelerin arasından seçen bakışı. —Kör olmuş ışıktan gözlerimiz.Gündüz yarasalarıyız biz. II.Geceyi düşleriz gündüzken,Geceyken de gündüzü, —Yitirebileceklerimiz yitiktirOnlardan uzaktayken — amaÖzleriz, döneriz yenidenYitirmedenYitirebileceklerimiziYitiremediklerimize.Yitirebilirdik, deriz;Ama yalnızca bir fiil çekimi bu —Tutsaklıklara bağlamışız …
Şub 23
Biz (Zaten)
önce…Çeşitli, birçok kaynaktan akıp biriken öfkemiz,öyle olur ki, (belki) zavallılığı içindepek de haketmediği —belki, layık bile olmadığı—bir biçimde, boktan birinin kafasında patlar:Aslında, o çok daha beterini haketmiştir; ama,işte layık değildir buna aslında. Öfkemiz kördür— en çok da ayna karşısında… Öyle olur ki, bir sürü yönden üzerimize çullanançeşit çeşit baskılar, bir basınç kaçağındabiraraya gelip, suratımızın önünde …
Şub 23
Türkiye’de yayıncılık: Her şeye rağmen
Çevirisinden basımına, dağıtımından tanıtımına, davasından dijital dönüşümüne; yayıncılık sektörünün sorunlarına detaylı bir bakış. Yayıncılık, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hiçbir zaman kolay olmadı. Üstelik Türkiye’nin kendine has sorunları; davaları, sancıları, dağıtımı, ekonomisi, teknolojiyi kullanma biçimi ve ‘bakış açısı’ var. Tüm bunlar bir araya gelince, son durumun fotoğrafını çekmenin şart olduğuna karar verdik. Sektörün önemli isimleri; …