Tag: Yakup Yaşa

KUŞLARIN ÖLÜMÜ

La mort des oiseaux Akşam ocak başında, ormanda bir kuşun Bir yerlerde öldüğünü düşündüm uzun uzun. Can sıkıcı, hüzün dolu kış günleri boyunca, O bomboş, o sahipsiz yuvalar, rüzgârda, Külrengi gökte savrulup duruyor şimdi. Kuşlar şu kış günü ne diye ölüyor sanki ! Bereket versin ki menekşeler açtığında, Güle oynaya koşacağımız nisan çayırlarında Rastlamayacağız artık …

Devamını oku

VEDA

Çekip giden sonbaharı hatırla
Bir daha görmeyeceğiz birbirimizi

HABERCİ

Signe Baş eğdim sonbaharın o en büyük müjdecisineMeyveleri seviyor, nefret ediyorum çiçeklerdenPişman oluyorum verdiğim her öpücüğe Çıplak bir ceviz ağacıyım, rüzgâra içini döken Ebedi Sonbahar, ey düşümdeki mevsimEski zaman âşıklarının elleridir örten toprağınıBir kadın izliyor beni, gölgem benim, kaderim Ve bu akşam güvercinlerin son uçuşları Guillaume ApollinaireÇeviren: Yakup Yaşa

YAĞMUR DAMLASI

Az önce denize düşen bir
Yağmur damlasını arıyorum.
Acele acele aşağı indiğinde,
Daha parlaktı diğerlerinden.

AYRILIK

Beni terk ettiğin an,
Gittiğin an değil inan ki.
Git, küçüğüm, bırak beni, .
Git de bir an önce kurtar kendini !

TEFEKKÜRE DALMA

İnsan öylesine sever önce,
Bir zevk ve merak uğruna,
Belki bir umut görür diye,
Hayran olduğu bakışlarda

SUSMUŞUZ

Nous nous taisons İki söğüt, yalağın üstünde Salınır beşik gibi. Susmuşuz. Hiçbir şey söylemesen de Biliyorum, bu son gecemiz. Hoşça kalın, solan yapraklar, Gökteki Ay, dekorlar anlamsız ! Kumrular, alacakaranlıklar; Hoşça kal son noktadaki yıldız ! Senin yüzünde acı bir gülücük, Benim yüreğimde ise tütsü tütsü Uzaklardaki ıssız, boynu bükük Bahçelerin o tatlı şimşir kokusu. …

Devamını oku

HEYECAN

Ve sonsuz bir aşk dolduracak içimi;
Göçebeler gibi, uzaklara gideceğim,
Mutlu, bir kadınla birlikteymiş gibi

KİTABE-İ SENG-İ MEZAR

Épitaphe Mezarlığa uzanan kenar mahalleden, Bin bir hayal içinde her geçtiğimde, Tahta haçlarla, künyelerini bekleyen Çok sayıda taş mezar ilişirdi gözüme. Uçup gittin yavrucuğum, ve karanlık Ördü ağını umudu tükenen ruhuma. Ah, adın kalbimden hiç çıkmayacak, Bir mezar taşına kazınmışçasına. 1877 François CoppeeÇeviren: Yakup Yaşa

GÖL VE SÖĞÜT

Yalnızlık şu derin gölün
En tatlı, en sadık misafiri :
Ne o güzel söğüdü ne kendisini
Bir an olsun terk etmiyor hüzün.