Tag: Oruç Aruoba

Biz (Zaten)

önce…Çeşitli, birçok kaynaktan akıp biriken öfkemiz,öyle olur ki, (belki) zavallılığı içindepek de haketmediği —belki, layık bile olmadığı—bir biçimde, boktan birinin kafasında patlar:Aslında, o çok daha beterini haketmiştir; ama,işte layık değildir buna aslında. Öfkemiz kördür— en çok da ayna karşısında… Öyle olur ki, bir sürü yönden üzerimize çullanançeşit çeşit baskılar, bir basınç kaçağındabiraraya gelip, suratımızın önünde …

Devamını oku

Gündüz Yarasaları

I.Neyiz ki biz?İlk ışınları görününce güneşin,Kaparız tepenin gözkapaklarını —Çam değiliz ki, kollarımız açıkÜrpererek karşılayalım donuk ışığı.Gölgeler kısalınca çıkarız ortaya,Açıklıktır, aydınlıktır aradığımız,Parlaklıkta bulur gücünü görüşümüz.Tanımayız alacakaranlığı delen,Tepelerin arasından seçen bakışı. —Kör olmuş ışıktan gözlerimiz.Gündüz yarasalarıyız biz. II.Geceyi düşleriz gündüzken,Geceyken de gündüzü, —Yitirebileceklerimiz yitiktirOnlardan uzaktayken — amaÖzleriz, döneriz yenidenYitirmedenYitirebileceklerimiziYitiremediklerimize.Yitirebilirdik, deriz;Ama yalnızca bir fiil çekimi bu —Tutsaklıklara bağlamışız …

Devamını oku

Sallanan Eller

Zeynom: Giderken dalgaların ardından baktım sana yıllardan sonraHiçbirşey eskimemişHerşey yepyeniOlabilir mi? Ne çok duygu yaşanıp geçmişDenizde sürüklenen iki somun ekmekYemyeşil bir sarmaşık, kökleri kopukNe çok yol, ne az varış Güneşin kuruttuğu, rüzgârın savurduğuKarın soğuttuğu, onca iççekişGünlerin yavaş akışla oluşturduğuNe az yer, ne çok geçiş Geçmedik belki, gitmedim belki benSen orada uzaktan el sallarkenRüzgâr sustu, dalgalar …

Devamını oku

Baltalanan İncire Ağıt

Duvarda kaldı köklerinçıplak, utanmış.Toprağa saçıldı dallarınkopuk, parçalanmış. Bir boşluk esniyoreski yerinde.Kumru gelince sekiyoreksikliğinden. Yongalar arasındankokulu, kuruyanbir hava yükseliyormartılara ulaşan. Yokluğun bile yokolacakboşalamadan, baharda.Ben de giderim artıkburalardan yakında. Oruç Aruoba

Önce

14 Eylül Canım –işte yalnızca bunu yazdım; ne yazacağımı bilmiyorum, düşünmedim de – öylesine, bu sözcüğü yazdım:-Canım,içimden akmağa çalışan özlem türkülerini geri itiyorum; onların yeri burası değil. – ‘Karar verme’, ‘istemeyi isteme’ demiştim. Bunlara şunu eklemek gerek : h i ç k u ş k u d u y m a m a. Hem bu …

Devamını oku

Çıkış

Yol, kendine bir yer bulamamışkişinin özlemidir. Kendi yerini yerleşikliktebulamayan kişi,onu yolculukta arar. Nasıl, bir yer, bir yolun başı ya da sonu;bir yol da, bir yerden önceki ya da sonrakibir durumsa — kişinin durumu da,hep, öyle, ya da, böyledir… Yerini yitiren kişi,yola çıkmak zorundadır. Yola çıkan kişi, yeni bir yer arıyordur— ama yola hep bir (eski) …

Devamını oku