1.Ölüm yaşamdan daha belirgindir.Ölüm yaşamdan daha kesindir.Yaşam belirsizdir; oysa ölüm,belirgin ve kesindir.Hep bir süreç olan yaşam, ölüm anında,sonunu değil, sonucunu bulur : Ölümyaşamın sonucudur – kişinin nasıl biryaşam yaşadığı, öldüğü ölümden bellidir.Ölümü bilen, onun bilincinde olan bir yaşam,yaşam sürecinin her anında ölümü yaşama katarak,yaşamı bilinçli kılar – ölümü yaşamdan koparmadan,ama ölümün yaşamı kaplamasına da izin …
Tag: Oruç Aruoba
Şub 23
Şöyle bir ikilem yaşıyorum
Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum – bana bağlı olmanı; ama, benden bağımsız olmanı… Bunlar bağdaştırması olanaksız şeyler mi? Çok zor; ama bir yol var: Daha önce yazdığım ‘özgür temel’ düşüncesinden yola çıkarsak: her birimiz ötekine tanıdığı ilişki uzamında yalnızca ona yer tanır, başka ilişkileri …
Şub 23
Tavşan Besleyene Kılavuz
1.Tavşan besleyen,havuç da yetiştirmelidir. 2.Tavşan besleyen,evinde attığı her adıma dadikkat etmelidir ——tavşan, kendisine havuç vereninayaklarını tanır; zıplaya zıplaya,geliverir… 3.Tavşan besleyen,evdeki bitkilerini de emniyete almalıdır —hatta, kağıtlarını ve kitaplarını ve espadrillerinive halılarının püsküllerini ve yırtık blue-jean’lerininaçıkta kalmış ipliklerini bile —— tavşan,kemirebileceği herşeyi kemirir. 4.Tavşan besleyen,pazardan, maydanozu beşli demetlerle;pancarları ve turpları, sapları;kıvırcık ve marulları da, dış yapraklarıkesilip …
Şub 23
Hani
Bir tedirginlik, huzursuzluk doğacak içinde, onun ile yanyana, yüzyüze olunca— o denli yabancı düşmüş olacaksın ki yaşamının kendi, sahici anlamına, aykırılık duyacaksın ondan— ancak o zaman anlayacaksın, nasıl tam da senin kendi anlamın –ta kendin- olduğunu onun: o yıllar boyunca kendine ne denli aykırılaştığını— ama o da hemen duyacak, duyumsayacak senin duyduğunu: suskunlaşacak, kapanacak, uzaklaşacak… …
Şub 23
Bir akşam kuruyemişçiye gider,
Bir akşam kuruyemişçiye gider, kuruyemiş alırsın. “Ayrı mı olsun, karışık mı?” diye sorar satıcı. “Karışık” dersin: biraz beyaz leblebi, tuzlu fıstık, badem, Şam fıstığı (kabuklu; kabuksuzu çok pahalı), biraz da fındık -tuzla kavrulmuş. Satıcı kesekağıdını doldurur, sallar, içindekileri iyice karıştırır. Evde, kesekağıdını büyücek (yeterli büyüklükte) bir -cam- kaba boşaltır, içkini koyar, çalışma masana oturursun. Önce …
Şub 23
Aşk, çünkü
‘aşk’,çünkü, önemsiz;giderek,değersiz bir şeydir: kişinin ‘başına’,nedensizce;hatta,nesnesizce ‘gelir’ : neden şu kişiye aşık olmuşsunuzdur; kimdir,aşık olduğun –belirsizdir- çünkü,yalnızca bir ‘etkilenim’, bir ‘tutku’dur işte : bir tutulmuşluktur… sevgi ise dünyanın en önemli;giderek de(enderliğinden mi acaba-herhalde…) en değerli şeydir – çünkü, kişinin bilinçle ve tam da belirli bir kişiye yönelik,bulunabileceği en yoğun ve en yalın – anlamlı;amaçlı- eylemidir. …
Şub 23
Orada
Orada beni düşünüyorsun Hissettim bunu: Bir şiddetli rüzgar gibi aşarak tepeleri geçerek boğazları ulaştı buraya geldi dokundu bana düşünmen beni. Orada beni düşünüyorsan hissetmelisin bunu: Bir rengarenk ışın gibi aşarak tepeleri geçerek boğazları ulaşmak oraya gelip dokunmak istiyor sana düşünmem seni. Oruç Aruoba
Şub 23
Temiz tutmalısın onu
Temiz tutmalısın onu -o ince kar örtüsü kadar lekesiz (bembeyaz bir mendil gibi); incecik, ufacık, kırılgan bir biblo gibi o -çok dikkat etmelisin, dokunurken, tutarken, eline alırken.Çünkü hep daha çok sahteleştin bugüne dek yaşamının anlamına, o günden bu yana -istedin bunu hatta; yalanların daha kolay, daha rahat olmaya başladı, içine girdiğin aykırı durumlarda, ortamlarda, ilişkilerde…O’ysa …
Şub 23
Geldim
Oraya geldim –oradan gittim:Öylesine yakındık ki. Dalından kopardığım yeşil elmanıniki yarısı değilhepsini yediğin kendisi gibi. İçinden geçtiğimiz kokulu karanlığıdelip geçen parlak ışığım gibi. Koyu yeşillikler içindeki evingözümüze çarpıverensarı sıcak penceresi gibi. Ayaklarımızın altında kıpırdananserin denizin parıltıları gibi. Öylesine yakınız kioraya geldim –orada olacağım. Yorgun musun?Yattın mı? Uyu –düşünme beni. Oruç Aruoba