Tag: Edip Cansever

Yeniliş

Açılmamış bir şarap şişesiydimKi öyle kaldımAcımı köpürtmedimİçime sağdımGözyaşlarımı göstermedimKi sildimÖzgürlüğüm beni tutsak düşürdüBaşaramadım İçimde kara kara bulutlar sallandıKi sallandılarDışarı yağamadım Ve yenildim ve sustum. Edip Cansever

Bir Taş Atarsın

Bir taş atarsın, taş nereye düşerseMutlaka bir köşebaşıdırÇünkü yüreğin daralmıştır ve kıştırKullanılmamış bir sicim gibidir soğukİşte bak her kestaneciye sapsarı bir köşebaşı kalmıştır. Şimdi bir şamandıra denizin yüzündeDurulmamış bir anı gibi kendini salmıştır. İçimizde birbiriyle konuşan yaprak bolluğuYalnızlık bir başına kalmıştır. Edip Cansever

İçinden doğru sevdim seni

İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. Yerleştir bu sevdayı her yerine Yüzünde ter olan su damlacıklarının Kaynağına yerleştir Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına Gül taşıyan çocuğuna yerleştir Ve omuzlarına daracık omuzlarına Üşümüş gibisin de sanki …

Devamını oku

Mendilimde Kan Sesleri

Her yere yetişilirHiçbir şeye geç kalınmaz ama Çocuğum beni bağışla Ahmet Abi sen de bağışla Boynu bükük duruyorsam eğer İçimden öyle geldiği için değil Ama hiç değil Ah güzel Ahmet abim benim İnsan yaşadığı yere benzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer Suyunda yüzen balığa Toprağını iten çiçeğe Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine Konyanın beyaz …

Devamını oku

Masa da Masaymış Ha

Adam yaşama sevinci içindeMasaya anahtarlarını koyduBakır kaseye çiçekleri koyduSütünü yumurtasını koyduPencereden gelen ışığı koyduBisiklet sesini çıkrık sesiniEkmeğin havanın yumuşaklığını koyduAdam masayaAklında olup bitenleri koyduNe yapmak istiyordu hayattaİşte onu koyduKimi seviyordu kimi sevmiyorduAdam masaya onları da koyduÜç kere üç dokuz ederdiAdam koydu masaya dokuzuPencere yanındaydı gökyüzü yanındaUzandı masaya sonsuzu koyduBir bira içmek istiyordu kaç gündürMasaya biranın …

Devamını oku

İnfilak

ben gidince hüzünler bırakırımbu senin yaşadığındırbir ev sıkılır kadınlardakibir adam sıkılır kadınlardaki seni sevmek bu kadar mıo benim yaşadığımdır bazen de bir yerde kuşlar vardırne uçmak ne görünmek içinbir karanfil pencereyi delerbir kapı kendiliğinden kapanıristesek sevişirdik; ama olmadıbiz değil yaşayan acılardır gitsem de her yerde biraz vardırhatırda zamansız bir plakbir otel kapısı, biraz istasyonvardır o …

Devamını oku

Muleta

geçtikti bir gün haniormandan ve aydınlıkların fısıltısındankenti görmeye gittikti yağmurdayürüdüktü dar sokaklarda saatlercegirdikti sonunda yanık yağ kokuluçinko tezgahlı bir meyhaneyegöz göze geldikti sevimsiz bir papağanlademiştin o gün bana, anımsıyorumah, acısız boğulabilir insan eylüldü, mavi dönemiydi sanki picasso’nun-denize inen atlılar-sonra sonra guernica ve‘chat et oiseau’yıl bin dokuz yüz otuz dokuzyas içinde bütün dünyaşehirler yanmış yıkılmışgördüktü ne …

Devamını oku

Gül Kokuyorsun

Gül kokuyorsun bir deAmansız, acımasız kokuyorsunGittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğunDayanılmaz bir şey oluyorsun biliyorsunHırçın hırçın, pembe pembeÖfkeli öfkeli gülGül kokuyorsun nefes nefese. Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsunVe acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyleSen koktukça düşümde görüyorum onuDüşümde, yani her yerdeYüzü sararmış, titriyor dudaklarıŞakakları ter içindeTam alnının altında masmavi iki ateşİki suİki deniz bazenBazen iki …

Devamını oku

Buz Gibi

Aşk iyidir bakDuyumunu artırır insanınHele don gömlek sabahlarıTıraş olacağını duyarsınYeni gömleğini giyeceğin gelirBir yeni biçim eklersin insan olacağaMasaya, merdivene, aynalı dolabaDerken ardından şıpın işi bir kahvaltıAmanın dersin bu ne delice gidiş?Paldır küldür açar mıydı fıstık ağacı?İspinoz düşünür müydü?Deli olan kaşınır mıydı?Kolların upuzun Walt Whitman’ı okumaktanAğzın desen bir karış açıkSokaklar yok mu, o sokaklarÖnce bir yeşile …

Devamını oku

Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir

Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiçYağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm deBir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle…Ve yarışırsa ancak Monet’ninKadınlarına yaraşan giysilerinleGördüm deBen seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç. Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilindeBir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstündeBir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasındaÖyle …

Devamını oku