Belleğin yıldızlarından başkaGökte yıldız yok bu gece.Oysa belleğe ne çok yer varYumuşak yağmurun gevşek kemerinde. Annemin annesiElizabeth’inTavan arasının bir köşesine sıkışıp kalmışVe orada kar gibi eriyecek kadarSararıp eprimişMektuplarına bile yer var. Bu kadar geniş bir boşluktaYumuşak adımlarla yürümeli insan.Burası tümüyle görünmeyenBir tel ak saça asılı,Havada bir ağ ören kuş dalları gibi titriyor. Ve …
Tag: Cevat Çapan
Şub 23
O Büyük Fırtınadan Önce
Aklımdan hiç çıkarmıyorum seni,Ne zaman biri adını ansa,“1930” damgalı bütün kutularyere düşüyor raflardan;Dört Temmuz’daki bütün o nutukçularyeniden bağırmaya başlıyorlar.Okul müsameremizdeki seyircilerdışardaki büyük fırtınaya bakıyorlar. Birlikte oynadığımız oyundan düşünüyorum seni –ah, nasıl da çaresiz, kimsesizdin! – ağlarken,baban gene ölmüş.Sarhoşmuş, düşmüş. Ne zaman adını ansalar,orada, rüzgârdaki evlerimizyeniden gıcırdıyor fırtınada;ve nerede olursam olayım,oynadığımız oyundansessizce o kasabanın kıyısında duran …
Şub 23
Maximus Kendi Kendine
1 En basit şeyleri en son öğrendim.Birtakım güçlükler bu yüzden çıktıDenizde bile yavaştım, kumanyamı alırken,Islak güverteden geçerken.Anladım benim işim değildidenizlere açılmak. Ama işim denizlerdeyken bile,yabancı kaldım en bildik şeylere. Geç kaldım,ve aklım yatmadı adamın ileri sürdüğü gibiböyle gecikmelerinartık doğası gereği olduğunaboyun eğmenin, ağır akan zamandahepimizin geç kaldığına,başka başka insanlara dönüştüğümüzebüyüdüğümüz zamanve tek olanınkolayca tanınmadığına … …
Şub 23
İsmene
Uğrayın arada bir – beni sevindirirsiniz. Günlerbir türlü geçmiyor burada. Artık ne gelen var, ne giden,eşyanın, çatıdaki kirişlerin, döşemenin, merdivenlerin,sıvaların, kapkacağın, perdelerin, menteşelerino bilinen eskimesinden başka – yavaş bir çürüme,sessiz bir paslanma, özellikle ellerde ve yüzlerde.Büyük duvar saatleri durmuş – kimsenin kurduğu yok onları,ben de bazen önlerinde duruyorsam, saate değil,camlarında yansıyan yüzüme bakmak için …
Şub 23
İkindi Güneşi
Bu oda – ne kadar iyi bildiğim bir yer burası.Şimdi bu da, bitişik oda da işyeri olarakkiralanmış. Acentelerin, tüccarların,şirketlerin yazıhanesi olmuş bütün ev. Ah, ne kadar bildik bir yer bu oda. Bir divan vardı kapının yanında,onun önünde bir Türk seccadesi;hemen yanında, üzerinde iki sarı vazo duran raf.Sağda, hayır, karşıda, aynalı bir dolap.Ortada yazı yazdığı masave …
Şub 23
Babam
Babam iki tek atınca,“Hadi seni karpuzlara götüreyim” derdi(Karpuzlar Gebze’de oturan kızlardı)Annem kızarır, kızar,“Bey çocuk daha küçük” diye çıkışırMutfağa gider ağlardı.Babam karpuzdan anlardı. Cevat Çapan
Şub 23
Bir Pus Gibi İçimde
İçimde beni saranVe hiç olanBir özlem var hiçliğeBir istek belirsiz bir nesneye. Sanki sis gibiSarıp sarmalamış beniVe küllükteki cıgaramın ucundaParıltısını görüyorum son yıldızın. Duman duman tükettim hayatımıNe kadar belirsiz gördüklerim, okuduklarım.Bilinmeyen bir dilde bana gülümseyenAçık bir kitap dünya. 16 Temmuz 1934 Fernando PessoaÇeviri: Cevat Çapan
Şub 23
Denize Övgü
Santa Rita Pintor’a Rıhtımda kimsesiz, yapayalnız, bu yaz sabahıBakıyorum kumsalın kıyısından, bakıyorumBelirsizliğe,Bakıyorum ve küçük, siyah parlak bir vapurunYaklaştığını görmekten mutluluk duyuyorum.Uzakta, öyle açık seçik ve bildik ki kendinceArdında kendi dumanından bir bayrak bırakıyor havaya.Limana giriyor ve sabahı da birlikte getiriyor ve nehirdeDenizcilere özgü bir canlanma başlıyor,Yelkenler açılıyor, çatanalar yaklaşıyor,Rıhtıma bağlı gemilerin gerisinde motorlar gidip geliyorHafif …
Şub 23
Evlerle İlgili Üç Şiir
1. Evler Yıkan O ailenin oturduğu evin camında bir ilan:“Arsa Fiyatına Satılık Ev.” Çok geçmedenbir başka Burger King ya da Domino’s Pizza olacak burası. Yeni evlenmiş bir çift yaptırmıştı bu evi.Kızları, oğulları orada doğmuş, büyümüşlerdiSonra başka yerlere taşındılar. Çünküaile hayatının özü dağılmaktır sonunda.Ocak sönmeye başlar, yaşlı ana baba ölür,arsa fiyatına satışa çıkarılır ev.Birkaç hafta …
Şub 23
Kadın
Güller vardı, yağmurda.Koparmayın, diye yalvardım. Dayanmazlar, dedi kadın. Ama o kadar güzel duruyorlar ki oldukları yerde. Ah, hepimiz güzeldik birzamanlar, dedi kadınve koparıp gülleri tutuşturduelime William Carlos WilliamsÇeviri: Cevat Çapan