Tag: Cevat Çapan

Mevsimlerden Yaz

Dün gece kendimi gördüm düşümdecebimde ipek mendil, güvey tıraşı oluyorum Berber İdris’te, kulağımda karanfil. İçme şu mereti, diyor İdris Tiryaki Tevfik Dayıma, dayım hiç aralı değil, sanki hala Yemen’de. Bakkal dükkânını batırdı geçen kış, çardaklı kahveyi açtı bu yaz Balıkçı İlyas’ın bitişiğinde. Bir Rumeli havası tutturmuş davul zurna, kazanda pilav zerde. Şu düşten hiç uyanmasam …

Devamını oku

Ey Zaman Kuşu

Hangi yöne uçsan kırık kanatlarınla,bil ki ardındayız biz de o yaralı geyikle.Birkaç kişi, yaprakları sararmışeski kitapların içinden.Her şey ezberimizdelanetlilerin lanetlediği ölümsüz metinlerden.Sızan ışığın alacaaydınlığında,unutulmuş hücrelerin yosunlu duvarlarınahem düşlerimin haziran güneşi yansıyor,hem de dışarda savrulan kar. Cevat Çapan

İsmene

…Sanırım taşınmayacak kadarağır bir yüktür insanları yönetmek ve komut vermekSonunda da,herkes yönettiği neyse onunla yönetilir-herkese ve her şeye duyduğu o sınırsız kuşku dışında;sessiz madenden bir hançerdir bir kuşun gölgesininrastgele bir odaya girişibir akşam saatinde.Bu yüzden günbegün daha dazorbalaşır zorbalar.İnsanlar sizden korkmaya,size gereksinme duymayabaşladıklarında,hiç bilemezsiniz size neler hazırlarlar.Onun için ne yönetmeli insan,ne de yönetilmeli(bilmem bu nasıl …

Devamını oku

Pencere

(Deniz kıyısında bir odanın penceresi önünde iki adam oturmaktadır. Görünüşlerinden uzun zamandır birbirlerini görmemiş iki arkadaş oldukları anlaşılır. Biri denizciye benzemektedir. Öbürü,susanı ise, denizciye benzemez. Yavaş yavaş gece inmektedir, Sessiz, menekşe ve kızıllık içinde bir bahar akşamı. Dingin denizin üzerinde gemilerin bordaları, halatları,direkleri ve evler çizgi çizgi yansımaktadır. Başlangıçta sıradan ve biraz yorgun bir ses:)Burada pencerenin …

Devamını oku

Dudak dudağa yatıyorduk

Dudak dudağa yatıyordukParmaklarıma doluyordu çıplak memeleriBoynunun gümüş ovasında dörtnalaydı coşkun,                   birden: herşey bitti.Artık yatağına almıyor beni. Yarısını                    Aşka adamış gövdesinin,Yarısını usluluğa: arada ölen benim. Mabeyinci PavlosÇeviri: Cevat Çapan

Başka Yerler Başka Düşler

Biz dağdan iner gibi yavaşçaatını bağlayıp avludaki asmayaodaya sessizce giren bir düştü babam. Ben denize bakardım yarı uyanıkannemi çocukluğunda iskelede bırakıpuzaklaşan gemiye. Başka yerlerde, başka düşler canlanırdı,ağaran ufukta sabahın ilk karaltıları,sesler duyulurdu uzaktan karşı yamaçta. Yapayalnız yürür gibi uçsuz bucaksız ovadanasıl bir araya geldiklerini düşünürdümapayrı insanların, susarak yaşadıklarını yıllarca. Gün, uzayan gün. Bitmeyen yol. Yakıcı …

Devamını oku

Yapı İskelesi

Duvarcılar, bir yapıya başlarlarken,İyice gözden geçirirler iskeleleri; Fazla basılan yerlerdeki kalaslar kaymasın,Merdivenler sağlam mı, çiviler iyi çakılmış mı. Gene de hepsi sökülür bunların işleri bitince,Sağlam, güven veren duvarlar çıkar ortaya. İşte, sevgilim, bazan bizim aramızdaki köprüler deYıkılıyormuş gibi görünseler de, Hiç aldırma sen. Varsın yıkılsın iskeleler,Biz duvarımızı ördüğümüze güveniyorsak eğer. Seamus HeaneyÇeviren : Cevat Çapan

Kıyıdaki Ev

Kanıt aramadı hiç; kuşku duymadı.Düşündü durdu geride bıraktıklarını,genç ölüleri.Nereye yerleşeceklerdi karaya çıktıklarında?İşte şu boş ahşap ev kıyıda, Rumlar’dan kalma,o bildik sesi denizin aynı dili konuşan.Oysa susarak geçirebilir o, kalan günlerini.Kim sürecek şimdi bıraktığı mallarınakarşılık verilen on dönüm tarlayı,kim toplayacak zeytinlerini yüz kırk ağacın? Alış alışabilirsen yenidenbu yeni rüzgâra, meraklı komşulara.Martılar aynı martılar mıunutmaya çalıştığın adada …

Devamını oku

Yalıoba Günlüğü

Bir bir çatlıyordu kılcal damarlar.“mutluluktandır.” dedin.Yeşil bir koku yayılıyordu havayabiçilen otlardan.Bilinmez bir yönden esiyordu meltembir düşten uyanmadan,bana senden haber getirircesine.Acemi gözlerle baktım eskimiş dünyaya:sabahın ovada dağılan sisini gördüm,sendin uzaklaşıp giden dağlardan dağlara. *****“Güzel ” anlamını yitirdi diyordu dervişakşamın geceye dönüştüğü bu saatlerde.Ey dünya, koca dünya, uçsuz bucaksız çöl,oysa kendini alışmış sanırdın sen gülünedikenine…Şimdi yürürken Karasu …

Devamını oku

Çıplak Bir Kıza

Nasıl da tatlı tatlı bakıyor bana-sen siyah gözlü kız!Köpürüp akan ırmağın kıyısındanaçıkça seçiyorum yeşillerle uyumlu      çizgilerini.Otları dağlayan alevler gibi bir çıplaklık      değil bu,ne de küllerin habercisi bir köz sıçrayıp      parçalanan,daha çok, oraya sessizce yerleştirilmiş,      sabahınen körpe çuhaçiçeğisin sen, bir solukta      yetkinleşen.Esintiyle sallanan çuhaçiçeğinin serin imgesi.Gizli, …

Devamını oku