Gözleriniz madam
Gözlerinize bakıyorum da 
Sanki bir yangın yeri 
Yüzünüz talan edilmiş bir 
İmparatorluktan kalma gibi,
Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına,
Tüten dumana ve akan kana bakmaksızın 
Aldırmaksızın…
Patlayan bombalara şiir söylüyor gibi
Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi 
Siz koşuştururken lise bahçelerinde 
Dilinizde Ahmet Arif’ten Yarım yamalak ezberlenmiş iki dize 
Deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda,
Bir şairdim ben 
Kalbimi büyüten dumanlı odalarda 
Benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam.
Yalan yok! yalan asla olmayacak 
Çünkü aşkı üstünüze serpiştirip kaçan o yağmur 
Bir gün sizi de ıslatacak 
Bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbinizin içine
Orada bir şarklıyı göreceksiniz 
Biz şarklılar, yani aşıklar 
Ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar
Hep yenildik!
Farklı malubiyetlerden kuruldu bizim tarihimiz 
Diyorum ki… vaktiniz varsa bu akşam 
Bizim yüzümüz kızarır 
Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz 
Genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız 
Bir bakarsak usulca elimizden kayar 
Ve parçalanır kristal gençliğimiz 
Biz kristal gençleriz madam 
Kolayca tuz buz oluruz 
-Eve gitsem daha iyi 
İyide benim o darmadağın halimi bırakıp nereye,
Her gece saatlerce alıştırma yapıp da
Bir tek sevda sözcüğü fısıldayamamanın sıkıntısı
Aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun ?
Merdivenlerden peşinizden koşup da
İsminizi haykırmayı size bakarken derinde
Bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden nereye he…
Bir gün yağmur yağsa 
Sırılsıklam o yağmurda ıslanacak 
Ve elinde tutuğu karanfille
Gözyaşları,saçlarından sızan yağmurla karışacak 
Onun kapısının önünde duracaktı 
Onun kapısının önünde duracak 
Ve asla zile basmayacaktı
O kapının önünde saatlerce ağlayacaktı o sırada fonda 
‘’Senin mavi gözlerinde çalacaktı‘’çalacaktı 
Sonsuzadek Sofya…
Kemal Sayar
 
                
                                                                











