Sen geliyorsun; kuşlar geliyor bahçelerden
Papatya kokusu bir de, sen gelmeden önce 
Nasıl tanıyorum bilsen geçtiğin sokakları 
Biraz mahmur oluyor bakışları, fersiz, çaresiz 
Ölü kelebekler görüyorum sokak köşelerinde 
Duvar diplerine bırakılmış acılar 
Yorgun ihtiyarlar bir de, gençliğini arayan 
Sen tüm sokaklardan geçmişsin meğer 
Hangisine baktıysam rengi bembeyaz 
Bir dokun bin ah işit pencereden 
Bir asker ağlıyor kenarında sessizce 
Yavuklusunun adını unutmuş gözlerinde 
Ne zaman biteceğini askerliğinin 
Nereye gideceğini, kim olduğunu 
Aklının karıştığı mahzenlerde 
Bir adam izlerine bakıyor delice 
Şimdi sen geliyorsun, biliyorum 
Hayallerim geliyor, umutlarım, mutluluğum 
Hiçbir şeyi görmüyor gözlerim 
Gireceğin kapıdan başka
Nurullah Genç
 
                
                                                                











