Kışın ilk yağmuru

Kışın ilk yağmuru ile
ne de güzel taranmış
çaylağın sık tüyleri.

Matsuo Başo

Güz Rüzgârı

Güz rüzgârı esiyor,
Yoşimoto’nun
taş yüreği gibi soğuk.

Matsuo Başo

Haiku

O kadar da çabuk
öleceği nasıl anlaşılsın
ağustosböceğinin sesinden?

Matsuo Başo

Erik Çiçekleri

Erik çiçeklerinden
beyaz bir örtü,
ama nerde turnalar,
dallara mı gizlendiler?

Matsuo Başo

Matsuo Başo – Haiku

Kuru kiraz ağacı
dişsiz yaşlı bir kadın gibi
anarak gençliğini
çiçeklerle donanmış.

Matsuo Başo

aynı odada

Çok soğuktu, ama
aynı odada uyuyorduk,
rahattı içimiz.

Matsuo Başo

Kelebek’in kanatlarında yanan tütsü

Günün sonuna doğru küçük bir çayevine vardım oturdum. Kelebek adlı genç bir kadın bana küçük bir ipek parçası uzattı ve adını konu alan bir şiir yazmamı rica etti.

              Nasıl tatlı bir tütsü
              yanıyor kanatlarında,
              zarif bir orkideye
              konmuş Kelebek’in.

Matsuo Başô

kuzeye giden ince yol
ve diğer gezi notları / YKY – 1994

Çeviri: Coşkun Yerli

Süsen çiçekleri açtı ayaklarımda

Süsen çiçekleri açtı
ayaklarımda sanki-
sandallarımın mavi bağları

Matsuo Başo

Sıkılmak

Bir insan bulunduğu çevreden sıkılıyorsa, ya o çevreden daha geride, ya o çevreden daha ilerdedir.

Sıkılıyor musunuz?
*
Bir insanın maddi olanakları dilediği gibi yaşamasına yetmiyorsa o insan da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan evinin düzeninde gönlünce bir uyum sağlayamıyorsa, o insan da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan, “tüm yaşam boyunca ben aslında ne yaptım” sorusuna bazen geçerli bir yanıt arar.
Kendini kandırmadan bu soruya olumlu bir yanıt veremiyorsa, o insan da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan ilişkiye girdiği kişilerden saygı ve içtenlik görmek ister.
Saygı ve içtenlik bir yana, belirli bir ilgi dahi göremiyorsa, o insan da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan hata yapan bir yaratıktır.
Yapılan hataların sonucu ise bazen çok geç çıkar insanın karşısına ve o sonucu düzeltme olanağı da artık bulunamaz.
Böyle durumlarda da insan fena halde sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan sade kendi derdini anlatarak yanıp yakılan ve başından geçen anlamsız bir olayı bütün ayrıntılarıyla bir bir sıralamaya kalkan dostlarından da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*

İnsan boyuna kendisini kullanmak isteyen, “Şunu da yapıversene, bunu da yapıversene” diye buyruklar veren kişilerden de sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan elindeki olanakları gerektiği gibi kullanmadığını, daha iyi yaşamayı başaramamış olduğunu düşününce de sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan birini sever de, sevdiğinden beklediği ölçüde karşılık göremezse, yahut aldığı karşılığın azalmaya başladığı kuşkusuna saplanırsa, o zaman da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan kimseyi sevmiyorsa da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan tüm yaşamında şöyle dört başı mamur doğru dürüst bir aşk yaşamadığını anımsadıkça da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan özendiği amaca bir türlü varamadığı aklına geldikçe de sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan pek de değer vermediği eski tanışlarının kendisinin çok ötesinde başarılara ulaştıklarını öğrenince de sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan çok sevdiği bir eşyanın kırıldığını yahut kaybolduğunu duyunca da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
İnsan bir başarısını karşısındakine anlatıp da, karşısındakinden sıcak bir tepki alamayınca da sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?

*
İnsan eski bir ayıbının ortaya çıkmasından sıkılır.

Sevdiğinin başkasına gitmesinden sıkılır.

Dilediği armağanı alamamaktan sıkılır.

Hava yağmurlu olduğu için sıkılır.

Bir toplantıda ilgi çekemediği için sıkılır.

Plajda ilk aşkını başkasıyla gördüğü için sıkılır.

Elinde paketlerle öğle üstü kan ter içinde yokuş çıktığı için sıkılır.

Uykusu kaçtığı için sıkılır.

Üzücü düşler gördüğü için sıkılır.

Umduğu dağlara kar yağdığı için sıkılır.

Sıkılır oğlu sıkılır.

Sıkılıyor musunuz?
*
Şayet böyle hiçbir sıkıntınız yoksa, o zaman da şu soruyu sormak gerekir:
Gerçekten yaşıyor musunuz yoksa çoktan öldünüz mü?

Çetin Altan

Cengiz Aytmatov – Elveda Gülsarı

Gözleri terkedilmiş bir evin pencereleri gibi bomboştu, gözlerin ışığı sönmüştü.

*

“Böyle olacağını bilsem yola hiç çıkar mıydım? Allah’ın kırında, ne o tarafa gidebilirsin, ne bu tarafa… Durup dururken at da elden çıkacak” diye geçirdi içinden.

*

Ancak, Tanabay çok acele ettiğini anlamakta gecikmedi. Geleceğe rehin olarak daha birçok yılını vermesi gerekiyordu.

Cengiz Aytmatov – Elveda Gülsarı