ecce emor!

Seçim benim
gönlüme kusursuz bir onay verdim
bastım ruhunun üstüne dudaklarımı
nefesimden can aktı onun nefesine
o ağız ki şakıyacak dünyaya
havayı kesmeden dörde beşe
hızını biçmeden rüzgârın
parmağı kırmadan şurda burda
duyuracak herkese.

Bir başlangıç ki hayret vadisinde buluşacak o gün atlar.

Aşka bedel varsa ayrılıktan öte
ödüyorum ödeyeceğim daha da
vurmak isteyene açtım sırtımı
yaban saymış olmalı içindeki beni
tükürmek heveslisine yüzüm açık
aynada tanır birgün elbet kendini
yolmak hırsına sakal bıraktım
hor bakana gülümsüyorum acıyla
koyun sessizliğinde yaşamaktayım
ağılım yolduğum otlardan örülü
duyuyorum ahalinin kan tutkusunu
hazırım bir kurban ya da meczup
gibi şu linç kalabalığını karşılamaya.

Dönüşüm yok aşk fısıldıyor bu vadi ha bire, ters akamam
ya o aşk denizine karışırım ya da yatağı belirsiz dip sulara.

Mahmut Temizyürek/yalangezen s.55

ecce+emor ecce emor!

Güdümlü Papatya

Tekliyor kalbi tetiğe basınca
Gözleri dolmuş bir silah…

Sense kuş uçuran şairlerden ürkerek
Kalp masajı yaparken kelimelere,
Üstü açık bir zırhlı gibi
Hızla sürüyorum kendimi dünyaya

Bilirim; uçuşa yasak bölgedir kalbin,
Bir sınırı cetvelle çizer gibi gözlerin…
Oysa benden sana atılan papatya
Ne kadar güdümlüdür acaba…

Yine de şehir düşmüyorsa
Düşleniyordur, unutma!

İbrahim Sarışın

gudumlu+papatya Güdümlü Papatya

Umutsuzca üzgündü

   O zaman yanıma gelip, kolunu omzuma doladı ve beni yavaşça kapıya yöneltti. “Çok hoşsun, kimi zaman da güzelsin. Duyarlısın, coşkulusun, dürüst olmaya çalışıyorsun, hem kendi yaşında, hem doğal olmaya çabalıyorsun ve aynı zamanda biraz burnu büyük, biraz da eski kafalısın. Hatta satrancı bile iyi oynuyor sayılırsın. Kızım olsaydı, sana benzesin isterdim. Belki de bu nedenle son aylarda seninle birlikte olmayı bu kadar çok arzu ettim.”

Yüzünü görmeyeyim diye beni önünde iterek kapıdan çıkardı.

“Böylesi şeyleri yüzüne bakarak söyleyemem. Ama yüzünü dönmemelisin, ne olursa olsun. Hadi, şimdi git artık.”

Bir an omuzlarımı sıktığını hissettim. Ve başımın arkasını öptü. Beni gitmem için itti. Durup geri bakmadan önce iki üç basamak indim. Gülümsüyordu, ama hüzünlü bir gülümsemeydi.

“Lütfen uzun sürmesin,” dedim.

Yalnızca başını salladı. “Hayır, çok uzun değil” mi, yoksa “Umutlanma, uzun sürmemesi olanaksız” mı demek anlamına geldiğini bilmiyorum. Belki kendi de bilmiyordu. Ama üzgün bakıyordu. Umutsuzca üzgündü.

John Fowles
10150168658899802 Umutsuzca üzgündü

Sonsuz Turne

İnsan kapalı bir mektup gibi sonsuza gider
üstünde nice kasabaların, akşamların pulu
bu postacı başka, mektubuyla birlikte alır insanı
aynı adrese götürür, aynı soğuk mührün vurulduğu
zarflar üst üste, ruhlar sessizlik gömleğinde
ne gecikir, ne postada kaybolur insan
bir mektuptur dönüşsüz ve yalnız ve sonsuz turnede

Haydar Ergülen
Zarf/Kırmızı Kedi Yayınları

blogger-image-618324114 Sonsuz Turne

Mektup Neresi

Bir zarf açılınca
içi açılıyorsa kelimelerin
mektup odur

Bir zarf kapanınca
dışarıda kalıyorsa bazı kelimeler
mektup odur

Bir zarf daha uzağa
gitmeye hazırlanıyorsa
geride kalan mektuptur
kimseye göndermeyin onu
biraz önce yazdığınız mektubu
size gelmiş gibi okuyun:

Mektup yerini bulmuştur.

Haydar Ergülen

blogger-image-526504430 Mektup Neresi

Gönül Mezarlığı

Siz mezarlıklara sadece şehirlerde mi rastlarsınız,
beton duvarlarla örülü ve servi ağaçlarıyla örtülü
bir alan mıdır bildiğiniz sonsuz uykuların döşeği…
Yada bir yol üzeri arabanızla seyrederken,
yol kenarında bir araya didişmiş köy mezarlıkları mıdır
her yolun sonunun oraya varacağını hatırlatan size… Nedir ki ölüm?
Dönüşü mümkün olmayan bir yolculuk mu,
kaybolacağın karanlıklar içine suskun dillerle…
Nedir ki ölü?
Daha çok girimleştirsin diye toprağın karasını,
beyazlara sarılı rengi solmuş bir ten mi çukurlar içinde… Peki ya kaç aşk ölüdür gönüllerinizde
Kaç kalp mezarlık matemindedir gizlice
Rastladınız mı hiç kalbinizde ki gömülü sevdalara
Zamanla örülü ve artık imkansızlıkla örtülü o aşklara
İlk kimi gömdünüz ki oraya lise aşkınızı mı? yoksa çocukluk mu?
Hangisi daha derine gömülüdür ki hatıranızda
Şu Azrail’e kızmamalı valla emir kuludur nasılsa
Bunca aşkın çıkarıp canını, gömebiliyorsak gönül mezarlığımıza
Hiç aramamalı hatırlamak için ölümü mezarlıklarda
Sen farklı mı düşünüyorsun bu konuda, unutma ki;
Her kalp bir mezarlıktır sevip de bitiyorsa bir aşk orada…

Sertaç ÖNER

blogger-image-119546852 Gönül Mezarlığı

Dîn ü millet sorarısan ‘âşıklara dîn ne hâcet

1 Dîn ü millet sorarısan ‘âşıklara dîn ne hâcet
‘Âşık kişi harâb olur âşık bilmez dîn diyânet

2 ‘Âşıklarun gönli gözi ma’şûkın isteyü gider
Ayruk sûretde ne kalur kim kılısar zühd ü tâ’at

3 Tâ‘at kılan uçmagıçün dîn tutmayan Tamu içün
Ol ikiden fârig olur neye benzer bu işâret

4 Her kim dostı severise dostdan yana gitmek gerek
İşi güci dost olıcak cümle işden olur âzât

5 Anun gibi ma’şûkanun haberini kim getürür
Cebrâîl-i mürsel sıgmaz anda olıcak münâcât

6 Sorı hisâb olmayısar dünyâ âhiret koyana
Münker ü Nekir ne sorar terk olıcak cümle murâd

7 Havf ü recâ nice gelür varlık yokluk bıragana
İlm ü ‘amel sıgmaz anda ne terâzû ne hod sırat

8 Ol kıyâmet bâzârında her bir kula baş kayısı
Yûnus sen ‘âşıklarıla hîç görmeyesin kıyâmet

Yunus EMRE

yunus+emre Dîn ü millet sorarısan ‘âşıklara dîn ne hâcet

İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar

1 İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar
Ger elünden gelmezse söyleme fâsid haber

2 ‘Âşıklarun ahvâli ma’şûk katında biter
Sözün var ana söyle benüm elümde ne var

3 Dost yüzinden nikâbı her kim giderdiyise
Hicâb kalmadı ana ayruk ne hayr u ne şer

4 Hîç kimesne kendüden hâlden hâle gelmedi
‘Âşıklarun cânına ma’şûka urur minkâr

5 Kim ki ‘ışk kadehinden bir zerre içdiyise
Ana ne ‘akl u ne us ne esrük ü ne humâr

6 Tek ben degilem ‘âşık ol ma’şûk nazarında
‘Işk yolına cân fidî benüm gibi sâd-hezâr

7 ‘Âşıklarun hâlini ‘âşık olanlar bilür
‘Işk bir gizlü haznedür gizlü gerekdür esrâr

8 Korkaram söylemege şerî’at edebinden
Yohsa eydeydüm sana dahı ayruksı haber

9 Kim vire bu dilile ol ma’şûkadan haber
Meger ol kimseler kim cân içinde cânı var

10 Yûnus ölürse ne gam ‘ışk içinde kardaşlar
‘Işk yolına uyagan ma’şûk burcında togar

Yunus EMRE

esinti+gezinti İy beni ‘ayıblayan gel beni ‘ışkdan kurtar

Şeytanî Fısıldaşmalar ve Kulis Faaliyetleri

Bilmelisiniz ki, inancı sağlam olmayan bir insanla bile omuz omuza verseniz, vifak ve ittifak ettiğiniz sürece Allah işinize bereket ihsan eder.. ve yine bilmelisiniz ki, -faraza- Hazreti Cebrail, Hazreti Mikail ya da Hazreti İsrafil ile ortaklık kurup iş yapsanız, fakat sonra aranızdaki münasebette az zedelenme olsa, mesela, birbirinize karşı hayalleriniz kirlense, iç şetimlere girseniz, su-i zanda bulunsanız, Allah bereketini alır ve sizin üzerinizden tevfîkini keser.

M. Fethullah Gülen

442433859801 Şeytanî Fısıldaşmalar ve Kulis Faaliyetleri

Elveda Diyemedik

Yıldızsız bir geceydi
Bir dağ çiçeği gibi şimdiden hasretteydim
sürgündüm çok uzaklardaydım,
Ve gözlerindi sürgün sebebim..
Çok çabuk çekildin hayatımdan
Kaderle el eleydin,
Bense kederle sarhoş…
Yarım kalmıştı hikayemiz
Göçmen kuşları gibi gelip geçtin bu şehirden
Belkide hayatımdan
Duymadın haykırışımı, acılarımı,
Benimsin sanmıştım uçtun avuçlarımdan
Tutamadım, gitmede diyemedim
Olamadın bir yıldızın kayışı kadar hayatımda
Zaman çok kısaydı bizim için
Yetmedi gözlerimizden yaşı silecek kadar
Nede elveda diyebilecek kadar…

Abdulhak Hamit Tarhan

Elveda+Diyemedik Elveda Diyemedik