Yağmur Bizi İzliyor Sevgilim, Yalnızca Biz

Anılarını Yerlerden Toplayanlar Derneği’nden dönüyorum
Bir yanıp bir sönüyorum
Yağmur bizi izliyor sevgilim, yalnızca biz
Yalnızca biz geçmişi yaktık, yalnızca biz
Bir şemsiyeye çarpıp batan bir teknedeydik, eğildik
Eğildik ve iplerini çözdük
Sonsuz ipli uçurtma şenliğine dönüştü birlikteliğimiz
Yağmur bizi izliyor sevgilim, yalnızca biz
Ağzımız sürükleyip götürüyor çalar saatleri
En tehlikeli odalarındayız otellerin

Anılarını Yerlerden Toplayanlar Derneği’nden dönüyorum
Bir yanıp bir sönüyorum
Yağmur bizi izliyor sevgilim, yalnızca biz
Yalnızca biz bayrakları yaktık, yalnızca biz
Gözyaşı şişelerine çarpıp kırılan bir ülkedeydik, sevdik
Sevildik ve kire pasa direndik
Yeniden sevdalanıyorum sana bunca kaçak günlerden sonra
Yağmur bizi izliyor sevgilim
Bir bardak yeryüzünde yeniden fırtına.

Akgün Akova

Bir Kıyı Kahvesinde Uyandık

bir kıyı kahvesinde uyandık
üç aşağı beş yukarı her şey denizdi
sesimiz: iki çay, biri şekersiz
çıkınımız çadır bezinden, ilmiği eksik
masamız ters dönmüş gümüş kalyon

bir kıyı kahvesinde uyandık
sizi sabah yıldızı sordu dediler
el ele tutuştuk dışarı çıktık
avuçlarımız göğe kapanırken
elimiz bile denizdi karman çorman

( okura yıldırım telgraf :
bu şiir bitmeye varınca sezinledim
stop
deniz de sevda gibi
stop
tüm şiirlerde sözü edilse bile
eskimiyor
stop )

Akgün Akova

Geriye Dönmeyecek

birden duruyor, “yola her çıkışımda” diyor
“bir kız vardı gözleriyle beni bekleyen
bir kız topsuz tüfeksiz çıkartma yapan yüreğime
bir kız vardı tıpkı uçuçböceği kanatlarından ürken”

( derinde Fenike gemileri
kanadı kopuk uçaklar gibi andaç oldu ayrılık
solgun olsa da
yere düşen bir gül nasıl gene bir gülse
boşadır ayrılığı anlatmaya çalışmak
anlarsa ancak yüreği anlar bir çocuğun
annesinden ayrılmışsa )

çıkıp gidiyor şiirden, yollarda bir suskunluk
hele kutup yıldızını görseniz o nasıl suskunluk

suskunluk, geriye dönmeyecek diye

Akgün Akova

Aşk Ve Kuyrukluyıldız

gittiğim bütün hekimler aynı şeyleri söylediler
söz birliği etmişcesine
“aşk hastalığıdır bunun adı
ve çok sarsar insanı bu yaştan sonra”

oysa ne yalan söyliyeyim,
ben yalnızca
bir kuyrukluyıldıza
çarptığımı sanmıştım
yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken
yüreğim bir patlamayla aydınlanınca

Akgün Akova

Ölüm Ülkesinde Aşk

Gece bir karşı varlıktı karanlığıma
Gece tanımsız bir bütünlük
Senin hayatını düşündüm
Sevmek sevgilinin suretini bürünmektir biraz da

Sonbahar uzaktan bakmaktı sana
Sonbahar yeniden ölüm

Mithatpaşa Caddesi’nde yürüyorum
Kim bilir bu duyguyu kaçıncı kez yaşıyorum
Güzelyalı tenha bir gece olmuş İzmir’de
Hep senin gözlerini görüyorum
Yaşamak yumuşak dikenlerinde yokluğunun
İkimizde iki ayrı evrende iki ayrı barış
Bir uyumu eylemek zordur bunun gibi
Uyum yokluğuysa uyumuzluğun

Sen yok gibisin
Yokluğunu kim tamamlayacak
Güzelyalı bir vapur olmuş körfezde
Sulara ışığını sürüyor yanılsama
İşte bir kavram sevgimi tamamlayacak
Yanılsama yansır içinde bir vapur penceresinin
Sevgilim gölgen gölgeni görüyorum senin
Kimse bilmeyecek yerini ölüm ülkesinin
Ölüm ülkesi karanlık bir gece
Kimsenin tanıklığı yok sevgimize
Gece kimsenin bilmediği bir ölüm ülkesidir
Sevgilim bu sonbahar günlerinde

Nadir olan şey yok gibidir

Ahmet Güntan

Mukavemetsiz Şiir..

ben obi wan kenobi değilim sevgilim
ışın kılıcım yok, kahrı ikiye bölemem
olsa olsa bağımsız film çekme heveslisi
düşük bütçeli işler yapmak zorunda kalan
uzakdoğulu bir yönetmenin
üçüncü sınıf komik kostümlü kahramanı olabilirim..

ben cüneyt arkın değilim sevgilim
seni tehlikelerden koruyamam
şöyle irice bir mahalle delikanlısıyla kavga etsem
yani sana laf atsa biz seninle parkın orada el ele yürürken
ben de kavga etmek zorunda kalsam
iki dakikada ağzımı burnumu kırar..

ben polat alemdar değilim sevgilim
ister istemez yaptığımız işlerin sonunu düşünürüm
misal biz seninle yasa dışı bir işe girsek
polis yakalasa sonra beni, sorguya alsa
behzat ç. gibi bir komiser çıksa mesela karşıma
iki tokat atsa
hemen senin adını veririm..

ben hazreti ali değilim sevgilim
sabrım da şefkatim de merhametim de
bir yere kadar..

Ali Lidar

İtalyanca Konuşsaydım Sever miydin Beni..

İtalyanca konuşsaydım sever miydin beni?
İngilizce Almanca falan olmuştur tabi de
Eminim hiç İtalyanca bilen sevgilin olmamıştır.
Ben şimdi kursa gitsem,sen beklesen.
Beklemesen bile çok ileri gitmesen.
Ufak tefek yakınlaşmaların olabilir ama ileri gitme olmaz mı?
Neyse işte ben kursa gitsem.
İki seneye sökerim sanıyorum, malum kafam kalın biraz.
Sonra gelsem yanına.
Calvino’yu Dante’yi v.s kendi dilinden okusam.
Gözüne girermiyim o zaman?
İtalyanca konuşmayı öğrenirsem sever misin beni?

Doğru düzgün bir adam olsaydım sever miydin beni?
Kavga etmesem, küfür etmesem, tesbih çekmesem.
Bak şimdi sen beni seversen
sen şimdi beni bir sev var ya.
sevinçten ortalığın .mına korum..
Pardon pardon, küfür yok,
Valla son olur bu etmem bir daha.
İşe gider eve döner efendi efendi takılırım.
Doğru düzgün bir adam olursam sever misin beni?

Toplumsal duyarlılıklarım olsaydı sever miydin beni?
Mendil satan çocuklara dertlenip
Nesli tükenen hayvanlara içlenseydim.
Ne bileyim işte bu petrol sızdıran tankerlerin anasına avradına..
Yok ama küfür yok doğru.
Bu petrol sızdıran tankerlere protesto mesajları falan çekseydim
Yoksullukla mücadele eden sivil toplum örgütü gibi şeyler var ya hani?
Gerekirse onlara bile üye olabilirim.
Toplumsal duyarlılıklarım olursa sever misin beni?

Ali Lidar

Ağlamak Anlamaktır..

O kadar güçsüzüm ki sesim bile çıkmıyor
Saat üçtür belki dört uyusaydım ya keşke
Uyanmaktan korkmasam yüz yıl uyurum sanki
Ağaçlar, evler, kuşlar bile uykuda
Bir garip, bir tuhaf, bir huysuzum ki sorma.
Sana söyleyemediklerimi bak gaybına söylüyorum
İçinden konuşma!
Bu yeryüzü bu gökyüzü iyi güzel amenna
Her işte bir hayır var doğru bunları geçmeyelim
Ama bıktım artık şerden hayır damıtmaktan
Misal şimdi yan yana uyumak var
Uyumamakta hayır var da
Uyumakta ne mahsur var
Bir güzel olsak ya senle bu anlaşmamazlıklar niye
Secdelere küs alnımda bir kara bir kara
Kalksak gitsek ya şimdi
Belki Abant olur belki Porsuğun kenarı
Bayram namazından sonra
Ben anlatsam sen anlasan beraberce ağlasak
Ağlamak anlamaktır benimle ağlasana..

Ali Lidar

Tesirsiz Parçalar 26

26.
Bana empati yapma ben küçükken
ben küçükken çok kuş vurdum iyi adam değilim.
Geliştirdiğim duyarlılıkların alayını toplasan
kanadını kanattığım tek bir serçe yavrusunu iyi etmiyor.
Bana saygı soslu veda nutukları atma
sıkıyorsa diş gıcırdatmalarımı taklit et de görelim
Görmüyor musun bir tırnak kendi etini parçalıyor
sen kalkıp beni üzmemekten bahsediyorsun.
Bana ders vermeye kalkma ben dersimi
yıllar önce tek başıma çizgi film izlerken aldım.
Çünkü annesi çok meşgul olan çocuklar
oturup tek başlarına çizgi film izlerler.
Bana empati yapma çünkü annem,
Annem empatinin ne olduğunu bilmiyor..

Ali Lidar

Bir Şey Var Aramızda

Birşey var aramızda
Senin bakışlarından belli
Benim yanan yüzümden
Dalıveriyoruz arada bir
İkimizde aynı şeyi düşünüyoruz belki
Gülüşerek başlıyoruz söze
Birşey var aramızda
Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
Fakat ne kadar saklasak nafile
Birşey var aramızda
Senin gözlerin ışıldıyor
Benimse dilimin ucunda

Nahit Ulvi Akgün