onu vurdular, gözümle gördüm onu
ak bir zambağa binmiş 
                          gidiyordu
zambak dur, sana da bulaştı kan.
bir damla gözyaşından 
doğurmuştu anası onu,
bir avuç sevinçle 
büyüttü.
bir avuç hüzünle 
nice zorluklar 
nice ayrılıklar 
ve saçlarına beyazlar  
                     düşürerek.
onsekizindeydi 
bir sevgilisi vardı,
aynı mahalleden 
eyüpten.
henüz öpmemişti bile
konfeksiyonda 
çalışırdı. 
onu vurdular 
gözümle gördüm onu
bir güvercin havalandı.
eyüpte, o basma 
perdeli evde,
kurudu saksıdaki sardunya
birdenbire
çatladı 
bir fotoğrafın camı.
tel çerçeveli
düştü 
radyonun üzerinden
yere.
dağıldı kitapları
dağıldı şiirler 
ve roma hukuku
güvercin 
konamadı.
onu vurdular, gözümle gördüm onu 
ak bir zambağa binmiş 
                           gidiyordu
zambak dur, sana da bulaştı kan.
 
                
                                                                











