Çalıları çıldırtan bordo bir yel 
kalbimi de değiştiriyor bildiğin şekilden 
eğer cezaysa aklımda biriken bu sesler… 
göller üşümesin! 
bağışlanmak için önümde durdu 
karadan kara o kevser 
bilmiyordum henüz bendeki saf acıymış o cevher 
Ey kuleler!! göğe doğru açılan kapı… 
bu bir karadüzen! 
yaprakların sesi birikirken yüzüme 
yalnız bırakılan bir yıldız gibi 
tek gözümle gördüğüm 
tarih: yoktur sevgilim! 
sadakatle söylenen bir ağırlıktır cümlemiz 
çekip almak isterdim seni elbet 
ezberlediğin tenhadan ve sözlerden 
bende biriken öğütülmez bir aşksın sen 
karadüzen içinde oysa dönmekte değirmen 
külün ateşten yana tavrı değişirken 
beklerim ben de değişsin gölün rengi 
ve değişsin karşılıklı iki kalbin yeri 
sen acıyan 
yerlerimde kalan susmanın bereketi 
zaman kalmadı hata yapmak için 
sırtımda çürürken taşıdığım nefesler 
yüzümüz bir defter gibi birbirine açılırken 
Aşk…yokluktan büyüyen kırmızı bir kitaptır 
parçalanır elimizde sevgiden
 
                
                                                                











