delikanlı sevdalı heysevdalık mı kaldı sendeacıya banmış yüreğinsevdalı düşler yerine hey delikanlı körelmekesme umudunu kesmeacı çırpan yürekte dedöner tomurcuk çiçeğe bak işte seviverdiğintan duvakla doğan günlegönlünün can penceresinaçıyor ipek mendille haydi delikanlı durmauzan alıver mendiliçıkar da sun yüreğindengoncalar goncası gülü delikanlı deli gönülsevdana acınla eğilacıya banmış da olsayürektir sunacağın gül Yaşar Miraç
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Birbirine Karışsın Diye Saçlarımız
sigarasını söndüren berberdarman duman dinliyor söylediklerimielindeki makası nerdeyse dünyaya düşürecekyani biz ayrılınca dünya nereye gittiyse“kökünden kesin saçlarımı” diye yineliyorum“sonra toplayıp verin bana, bir ayrılığın andacıdırlar”dokunurken saç tellerime parmakları titriyorher zaman özene bezene taradığısiyah, kıvırcık bir sel boşanıyor ardındangözlerini yumarken aynalaryalnızca makasın sesi duyulanve kanat çırpışıkafesinde çılgına dönen sakanın sevgilimaçtığında postacının getirdiği paketi yarıniçinde senin yüreğini …
Şub 23
Uzak
Herkesin bir yağmuru vardır ve bir rüzgarıAşk biraz ıslanmaktırAl götür beni o uzak yağmurlaraHerkesin bir şiiri vardır ve bir şarkısıAşk biraz çoğalmaktırAl götür beni o uzak şarkılara Herkesin bir akşamı vardır ve bir masalıAşk biraz yorulmaktırAl götür beni o uzak akşamlara A. Hicri İzgören
Şub 23
Ali’ye
Şimdi sözler herşeyi kirletmeye çalışırken Zamanın içinde parmak uçlarının ince çığlıklarını anımsarım Dokunuşların yazılmaz sözleriyle kaybolduğumuz ormanları İkimizin sığınağı aşkın evinde doyamamak birbirine Denizler ortasında bir salda yolculuk ışıklı bilinmezlere Senin için yıldızlarla dans ettiğim o gece içime bakışlarının nehrini akıttı Şimdi o ana bakarken kırıcı sözlerin almaya çalıştığı kıskanç kırbaçların acıttığı yaralı ceylanımı kucaklarım …
Şub 23
Özlem
sesimi biriktirmiyorum artık ağlamane kadar gelişmiş olsa da acı üretimiyüzbinlerce kuş uçurdum hüzünden arınmışsen ki zehirlerini soydun sevdanın ve zamanınsesimi biriktirmiyorum artık ağlamakalbimde özlemi yok imkansız baharların Refik Durbaş
Şub 23
Yıldönümü
Küçücük odamda karanlığın dizine koyup başımıcanını canıma kattığım günleri düşündüm bu akşamyalnızlığın gözlerinden öpüp saçlarını okşadım rüzgarınsevdamızın dudaklarından sevinci emdim bir de hüznü ve ayrılığıküçücük odamda karanlığın dizine koyup başımıdüşündüm bu akşam, meğer ne çok hisli sevmiştim ben seni Refik Durbaş
Şub 23
Mıknatıssız Pusula
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.ben sana düzenli olarak telefon ediyorum. yüzyıl şilisinden bir dazz javulcusu inliyor tam arlarımdahiç durmadan kentlimağlup kıyasıya mağrur ve morbir çocuğum şimdi pişman olmak içinbirbiriylebağlantılıyüzbinlerceyılım vor. seni sevmembu savaşıkesintiye uğratmazama ordan bakma!bu, werther’inleş kanınıgül kılar. birleşmemiz radikal …
Şub 23
Kar Taneleri
ellerinden yağardıen güzel yalanından dünyanınbedenimde titreyen kar taneleri hangi sevişme bir vedadan daha uzundurnedir ki aşk çağımızda bir merhabadan başka?demiştin ya, aşkkış yorgunluğu gibi yürürken aramızda bir merhaba yeterdi güneşi ısıtmaya gecenin gömdüğü gümüş bir yıldız gibimermer bir unutuşun mücevherinebağışladım kar sesiniyüreğindedonup kalmış kışın merhametine kurudu bir içdeniz, güneş çekildibir mevsim gözlerini bırakıp gittikar kokan …
Şub 23
Beş Kuruşa Aşk Şarkıları
Bir yalnızlık büyütürdüm saksıdakalandı çok eski günlerdenbir bana yetsin, hıncımı arttırsınaşkımı pekiştirsin diye sevince.Günüydü, gelip durdu hüznümün önündegidilmemiş bir saklı deniz sandım. Kıpırdamazdı yapraklar geceyletüketirdi çiçeği, kuşu sevdiremeyen konyakbana neydi gülmeler, şarkılarotobüs durakları, alandaki kalabalıkgeldi durdu, alana merhaba dedim. Bir göz bozgundur yerine görevururdu pencereme rüzgâr,ben hep öyle bir gözdümçığlığını kendine saklayan.Düş kurmazdım, beklemezdim şurda …
Şub 23
Aynı Evde İki Yalnız
sen ve bensesimizde uçurum şarkılarıellerimiz iki kuğu boynu yere eğilmişiki yana düşüyoruz sessizceyolda kalmış arabanınkırılmış tekerleği dönüyor beynimizdepişmanlığın günle bitiştiği yerdeyizyeniden yeniden bakışıyor gökle yersilinen iki yüzün unutkan suretindene senin hevesin var ne benim gücümyeni bir şarkıya, yeni bir aldanışınprovasınayol çağırıyor, gidemiyoruzsözcükler kayalardan kopan çakıllar gibiufalanıyorsözcük kırıklarıyla hayatı süslüyoruz çadırı sele gitmiş göçebeler gibiyizson hayvanlarıyız …