Kategori: Türk Şiiri

fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni

fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seniböyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seniben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felekşâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadırrişte-i cem’iyyetim zülf-i siyeh-kârındadırhastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadırbir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrususûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır …

Devamını oku

Yürüme

Bir adım; yere basan iki ayak arasındaki uzaklık değildir, gövdeyi taşıyan bir ayak, ileten öteki ayak – ve, bir önceki ile bir sonrakilerde hep yer değiştiren ayaklar arasında sağlanan sürekli devinimdir.Yürüdüğümüz yoldaki yerler, yolumuzun yönüne katılır. Kişinin yükü olmasaydı, yürümeyi de seçebilirdi – Yolun dışına çıkıp gitmeyi… Yola çıkan kişi, yerle bir olmazsa, bir yere …

Devamını oku

De ki işte

1.Ölüm yaşamdan daha belirgindir.Ölüm yaşamdan daha kesindir.Yaşam belirsizdir; oysa ölüm,belirgin ve kesindir.Hep bir süreç olan yaşam, ölüm anında,sonunu değil, sonucunu bulur : Ölümyaşamın sonucudur – kişinin nasıl biryaşam yaşadığı, öldüğü ölümden bellidir.Ölümü bilen, onun bilincinde olan bir yaşam,yaşam sürecinin her anında ölümü yaşama katarak,yaşamı bilinçli kılar – ölümü yaşamdan koparmadan,ama ölümün yaşamı kaplamasına da izin …

Devamını oku

Özgürlüğün, yaşamının farkına varman olacak.

Yaşamın, olaylar ve durumlar içindeyken,birşeyler yaparken, kendini seyretmenin süreciolacak.‘Çelişik’ birşey, değil bu; kişiliğin ‘gelişen’ birşeydeğildir ki – ta başından beri (neresiyse o ‘başı’…),tam olarak vardır; yaşam boyu da, yaptıklarında,yalnızca, ortaya çıkar, kendini gösterir:Hem de, hep yeniden aynı sıra içinde çıkar ortaya.Sen ise bir seyirci olacaksın yalnızca;‘elinden birşey gelmeye’cek, durumlar, olaylarkarşısında – kişiliğin, ne yaptıracaksa onu …

Devamını oku

Yaşamın, yükündür

Yaşamın, kendi kendine ağırlık haline getirdiğinşeylerin altında ezilmenin süreci olacak.Yaşamı ‘hafifçe’ yaşayabilseydin, yaşamın olayları dauçup giderler, sana yük olmazlardı – ama o zaman da,uçucu, boş olurdu yaşamın. Bu yüzden, yaşadığın her olayı ‘ağır’laştıracaksın; ki uçup gitmesin, omuzunaçöksün; sen de onun yükünü taşıyasın.Yaşaman, yaşamın yükünü yüklenmek olacak.Yaşam, yükleneceğin yüktür.Yaşamın, yükündür. Oruç Aruoba

Şirk Edenler İçin Tövbe Euzubillah!

ben kalbimle secdenin yerini değiştirmeye gidiyorumel ve taş ve şeytannefsimle beraber sokağa oynamaya çıkıyorlarsen ve seni ve seviyorummahrem bir denklem olarak evde kalıyorsunuzgünlerden cumabugün vertigosu olan bir yetim için dünyayı durdurmalıyımşehri şerheden şahane bir yağmur vururken kaldırımlaragel de cuma mesailerine saldır ayalarımlagel bileklerimi soy omuzlarımdangel kayboluşlar söyleyen kara bir dudaksa da zencinasıl olsa güney atlantik …

Devamını oku

Şöyle bir ikilem yaşıyorum

Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum – bana bağlı olmanı; ama, benden bağımsız olmanı… Bunlar bağdaştırması olanaksız şeyler mi? Çok zor; ama bir yol var: Daha önce yazdığım ‘özgür temel’ düşüncesinden yola çıkarsak: her birimiz ötekine tanıdığı ilişki uzamında yalnızca ona yer tanır, başka ilişkileri …

Devamını oku

Tavşan Besleyene Kılavuz

1.Tavşan besleyen,havuç da yetiştirmelidir. 2.Tavşan besleyen,evinde attığı her adıma dadikkat etmelidir ——tavşan, kendisine havuç vereninayaklarını tanır; zıplaya zıplaya,geliverir… 3.Tavşan besleyen,evdeki bitkilerini de emniyete almalıdır —hatta, kağıtlarını ve kitaplarını ve espadrillerinive halılarının püsküllerini ve yırtık blue-jean’lerininaçıkta kalmış ipliklerini bile —— tavşan,kemirebileceği herşeyi kemirir. 4.Tavşan besleyen,pazardan, maydanozu beşli demetlerle;pancarları ve turpları, sapları;kıvırcık ve marulları da, dış yapraklarıkesilip …

Devamını oku

Hani

Bir tedirginlik, huzursuzluk doğacak içinde, onun ile yanyana, yüzyüze olunca— o denli yabancı düşmüş olacaksın ki yaşamının kendi, sahici anlamına, aykırılık duyacaksın ondan— ancak o zaman anlayacaksın, nasıl tam da senin kendi anlamın –ta kendin- olduğunu onun: o yıllar boyunca kendine ne denli aykırılaştığını— ama o da hemen duyacak, duyumsayacak senin duyduğunu: suskunlaşacak, kapanacak, uzaklaşacak… …

Devamını oku

Bir akşam kuruyemişçiye gider,

Bir akşam kuruyemişçiye gider, kuruyemiş alırsın. “Ayrı mı olsun, karışık mı?” diye sorar satıcı. “Karışık” dersin: biraz beyaz leblebi, tuzlu fıstık, badem, Şam fıstığı (kabuklu; kabuksuzu çok pahalı), biraz da fındık -tuzla kavrulmuş. Satıcı kesekağıdını doldurur, sallar, içindekileri iyice karıştırır. Evde, kesekağıdını büyücek (yeterli büyüklükte) bir -cam- kaba boşaltır, içkini koyar, çalışma masana oturursun. Önce …

Devamını oku