İhanetten bir alıntı sağlığınla gelirsin (gelirsen) Unutmabeni çiçekleriyle yaralarımı süslersin Utanılası birşeydir katıksız pembeliğin Bu yüzden kitaplardan yalnızca ıslık çalmasını öğrenebilirsin Tüm iyiliğin filmlerin iyi bitmesini istemek Ama bu kente gelirsen unutma beni ara Sana bir çay ve temiz yaralar ısmarlarım Öfkem geçer dinle yüzümü sevgiyle bakarım Kimse değil, SENİ YALNIZ BEN ANLARIM Osman Konuk
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
İçini İçime Döken Dil
– Ayşe için – Kendini seyrediyor iç denizindeki ışıkla Sevişe sevişe biten yaz, hazan ve yağmurlu günler Çocukluk resimlerimizden akıp gidiyor Kalbi birbirinden seken Çılgın atların ve kırbaçların ucunda. Seni ne çok seviyorum içini içime döken dil, Benzeşen yüzlerin toplamı bir akşam Deniz çoktan çekildi. Patikalarımızın bittiği yerde Varsa yoksa kedi kokan tren düdükleri Ellerin …
Şub 23
Ağlamak
Hangi tele vurunca böyle hıçkırabilir,Güneşi kanadında taşıyan büyük melekSenin ince gönlünü hangi kış kırabilirGüneşi kanadında taşıyan büyük melek Yaz bütün binalara birden geldiği zamanKanın gelişi gibi tıkalı bir damaraIlık bir sükûnetle sarmalanır uyumanDerin bir kadifeyle kaplanır derin yaraAğzın artık yanıyor, artık anlatmayalımKim bu ağır şeyleri böylece diyebilir?Demirden kapıları neden ıslatmayalımTa çürüsün çürüyen; evet çürüyebilir Gözyaşların …
Şub 23
Tekfurun Kızı
Ben seni alamam ah Holofira Azığım tam takır bineğim nalsız Bir bende geçerim kalacağım yok Dostlarım bivefa düşmanım yalsız Kolum halat değil bakracımda kum Ben seni alamam ah Holofira Sade yoksulluktan yokluktan değil Eline kir olsun elli üç lira Amma ki alamam Bir uzak sevi gelmişte çökmüş ta onlar gibi Ben seni alamam ah Holofira …
Şub 23
Balçığın Bileşimi
insan ne taştan, ne tahtadan, ne ottan,ne buluttan yaratılmıştır;insan kelimelerden yaratılmıştır;seslerden, susmalardan, imalardan:konuşmaktan, konuşmaktan, konuşmaktan… insan gülmekten, ağlamaktan,sabah akşam hem kendine, hem Tanrı’yasebepli, sebepsiz yakınmaktan,mızırdanıp durmaktan yaratılmıştır. korkulardan, kuşkulardan, kuruntulardan;biraz umuttan, biraz tutkudan, bolca rüyadan,onmayan, uslanmayan meraktan,azıcık akıl, azıcık fikir, azıcık izanve çokça duygudan yaratılmıştır; bir çuval bilgiden, bir atım bilgelikten,icazetli ve icazetsiz bilgiçliktenve körlükten, …
Şub 23
Bir El Son Bir Kez Uzanırsa
Bir el, son bir kez uzanırsa kâğıtlaraYazacak ne kalmıştır yaşama ilişkin?Gitgide kendini biraz daha deşen şiirTuruncu bir sokakta koşan çocuklaraŞimdi hangi anının büyüsünü sunabilir?Akdeniz, bir tek seni anlatmak isterimÖtesinden bütün tanımların, yalnızca birDuyu, bir görüntü, uzun bir çığlık olarakÇünkü ne bir mühür kaldı elimde artıkNe de gönderlerime çekilecek bir bayrakYanıldım bir yerlerde, bir yerlerde tökezledimDünya …
Şub 23
Bir Tereddüdün Şiiri
bir pazar yorgunuyum sevgili günceyazılı olmuşum dün gece sosyalden ve dindensahici sanat çalışmışım, dolmuşum ta boğazımabüyük müzik, uzun roman, mutlak kibirlederi değiştirmişim beşiktaş’a geçerken alelacelebugün pazar, bugünpazar gazeteleri alıp basıyorum yaralara ekleriyle küçükkentsoyluya bir kalıp ezinebalkonda begonya güzeldir vesairevapurların biteviye geçtiğini bilmek hem şu yönde mutlupazar dondurmaları eriyor balıkları büyüyor duyuyor musun ey güncelirikler şarlayarak …
Şub 23
Güneş Çaldı Kapımı
çok yalnızdım ve güneş çaldı kapımı sürgünden yeni dönmüştüm, makronissosorda kurak ve ıssız bir yüreğim vardı(şimdi sizin yürekleriniz gibi) onu da getirmiştim. arkadaşlarım hariçherkes beni terketmişti. yaşamım uzun bir deniz yolculuğunadönüşmüştü git git varılmayankıyısız bir deniz. evet, herkes terketmiştisevgili ve hüzünlü pire eleni bile. ve güneş çaldı kapımı kapımı çaldı güneş. gerisini biliyorsunuz. Behçet Aysan
Şub 23
Bir Eflatun Menekşe
sevdalı bir menekşetanırdımeflatun özgürlükte açan. başkasının sevincionun da sevinciydi inci kolyelerlesüslüboynuna hiçölüm yakışmazdı ki. geceleyin, kuş uçaruyanırmenekşesanki kapısı çalanonunki. sevdalı menekşemhercai eflatunum üzgünüm seni bensoldurdum seni ben öldürdüm bir saksı yaparakyaşadıklarımızdan. Behçet Aysan
Şub 23
Bir Eflatun Aşk
I. Benim o hep fırtınalarla boğuşan ruhum Yorulmuyor yaşamaktan. Midyat’lı bir gümüş ustasıdır, süryani Ve yüzündeki çıban gibi Yüreğinde yaralar Taşımaktan. Yorulmuyor yorulmuyor Ağır işçi Kedere ve aşka çalışmaktan Kiminde peçeli bir gülüş çağırıyor Kiminde kovuluyor kapılardan. 2. bak sabah yaklaşıyor birazdan ufuk moraracak sevgilim çıplak sokaklarında ayak seslerim dolaşsın yasak ırmaklarında yıkanayım avuçlarına karlı …