Kategori: Türk Şiiri

Geçimsizlik

Birine kızıyordu delikanlı:–Ah! dedi, bi bilsem onun kim olduğunu! Usluluklar içindeydi kızın gözleri:–Ya yoksa, dedi, öyle biri? Ya kızacak bişey yoksa. Yol boyunca konuşmadılar artık, kara kara düşünüyordu delikanlı: Ya yoksa öyle biri…Ya kızacak bişey yoksa? Yıllardır su verdiği, üstüne titrediği, biliyordu, o içindeki sevgi, o pırıl pırıl hançer öfkesiz kalırsa paslanacak… Kızın aklı ütülü …

Devamını oku

Diken

Ne sigaralarda tat kaldıNe gönlümü avutur tazeler,Önümde açık duran tek umutKapısı daraldıkça daraldı. Her gece gökte bir küçük yıldızSeninleyim diye el ederNe onun uzaklığı azalır,Ne benim içimdeki kederler. Kırların kokusu bile duyulmuyor,Yeşeren otların, sararan otların, yanan otların.Hatıralar kervanlar gibi gitti giderYağmuru bile kalmamış bulutların. Aldatır beni küçük yıldızım,Atlar gibi soluyarak kanımı içer,Bir yandan tarlalar yeşerir,Bir …

Devamını oku

Gidişini Anlatıyorum

Sen gidiyorsun ya işine yetişmek içinSaçlarını, gözlerini, elleriniNeyin varsa toplayıp gidiyorsun yaHer seferinde bir şey unutuyorsun sıcakTermometrede yükselen çizgi çizgiKim bilir nerelerde soğuyorsun Senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülenİnsan insan bakan gözbebeklerinBeni tutsa tutsa gözlerin tutar ayaktaBeni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder Ne gelirse onlardan gelir banaÇalışma gücü yaşama direnciMutluluk gibi kazanılması zorMutluluk …

Devamını oku

Adsız Bir Çiçek

Ben gidince hüzünler bırakırımBu senin yaşadığındırBir ev sıkılır kadınlardakiSeni sevmek bu kadar mıO benim yaşadığımdır Bazan da bir yerde kuşlar vardırNe uçmak, ne görünmek içinBir karanfil pencereyi delerBir kapı kendiliğinden kapanırİstesek sevişirdik, ama olmadıBiz değil yaşayan acılardır. Gitsem de her yerde biraz vardırHatırda zamansız bir plakBir otel kapısı, biraz istasyonVardır o seninle birlikte olmakBuluşur çok …

Devamını oku

Çakıl Taşları

Biliyorsun ki kârî, kalbin derinlikleri,Damla damla biriken gizli gözyaşlarıdır.Kudretimin oradan çıkarabildikleri,Halis inci yerine bu çakıl taşlarıdır. Görüyorsun, nihâyet, çakıl taşları sende,İncilerse şairin kendi kalbinde kaldı.Fakat şunu anla ki o, çakıl bulurken de,İnci araştırmadan duyulan zevki aldı. Necmettin Halil Onan

Ahmet Haşim’in Portresi

I Karanlığı seviyorsun Şair!kapalı gözlerin çevrili içinene kör edici bir ışıkne yansımakaranlık Allah gibidirve tek başınabiliyorsunne güzeldirsevmek karanlığı II Karanlığı seviyorsun Şair!rengi yokahengi yokkıyısında oturup bakıyorsuniçinde dalgalanan denizedüşünüyorsunne güzeldirsevmek karanlığı III Karanlığı seviyorsun Şair!ne renklerin ağırlığıne şekillerin kalabalığıçizmeye çalıştığın resimöldüğündesen de ölüyormırıldanıyorsunne güzeldirsevmek karanlığı IVKaranlığı seviyorsun Şair!ne kimseyegözlerinden veriyorsunne kimseningözlerinden alıyorsun cehenneme gidecekbu hasta adamın …

Devamını oku

Kara lâle

paylaşmak ister her şeyi seninleçünkü o vakitısırdığın elmalar yasak bir gözeye yol bulur gövdesindeana tanrıçaların ilk hecesine değergenişler gökyüzü çünkü uzakta bir tepeyi çıkarsın hiç durmadantırmanmanın tepede olmaktan iyi olduğunuherkesten önce biliyordun sen çünkü zehirli mantarlar, fare delikleri, sedirlerderin ormanların yabani menekşesidirbu günlerin göremedikleriağzından yediği portakalların suyuen sonunda taşıracak nehirlerisonra dövülmüş çocuklar gibi yere yakın …

Devamını oku

Sonbahar

IDeniz kıyısındakikahvede akşamın ışığıdüşerkensanazamanın içinde güzellikler gizlemişsonbaharın yapraklarıyla kumruların düşüncesinde,her daim süregelen bukabaran şehvetine yayıldım,sonrasını hiç kimsenin bilmediği bir gelecek!Beni kabul eden gözlerine sadık kaldımakan suyun içinde bakışların ninni olurateşleri aynaya düşmüşaşkın. IISenin ellerin ellerime uzanırellerim ellerinebirbirine kilitlenirseninle günbatımından geçerizakşam oturacağımız iskemleleri hazırlarızseninle vahşetimiz olacak geceyi adlandırırızgüzel uykusuzluğumuzla. Sonrasenin gözlerin gözlerime bakargözlerim gözlerineakşamın sonunda uzanırızsabah …

Devamını oku

Yanma

Ve elbetGözlerin sularımdan çekilinceürkek bir ceylanla anlaşırımyüzünün çok yakını olan bir limanadilinin ve ağzının verdiği baş dönmesinebahçeni tutan tavşanlara sığınırım Karnımdan geçilmiyor moraran ağzımKovalanıyorumİkindi zaman karanlığı iç çarşılarey şafak bir askerle anlaşÇünkü namluya sürüldünİşte burda bir ordu yürüyen karnımdaİzim sürülüyor köpeklerin sürünerek yaklaştığıAnlaşılıyorHatırlarımıza dokunulmamışFakat el konmuş aşkı yaratırken kuğularınGeleceğimizin serin suları ve göllerine Ey kadın …

Devamını oku

yağmur yatağı

barbar bitkiler gibi yerleşiyorsun alana… sen gelincebir buğu sarıyor çiçekleri… üzerimizden yeşil birdalga gibi geçen sessizliği görmüyorsun… asıl barbarbenim oysa yansıtamadığı dillerle kuşatılmış…kapıyı hızla çarptığında bir su çizgisi yok oluyor öncesonra beni kuşatan diller… duvarlarda belirenmor lekelere bakıyorum hiçbir şey söylemeden… ona ince uzun bir yaprak uzatıyor ve diyorum ki:…hiç korkma benim dokum cam……ölmüştüm… ama …

Devamını oku