Günün dağlardan inme vakti geldiğinde mevsim güz, bulutlar yağmur kokardı, sözcükler sevinçten uçardı adın geçince. Eskiden insan varsa aşk da vardı, şimdi o bildik gökyüzü değil üstümüzdeki. Bir yanlışlık oldu, ömür de yoruldu ömrümüz olmaktan. Hevesin huyu değişti, yıldızları saymak geçmiyor içimden!… Varsın umutlar eskiye dursun annem, aynlıklar kapı aralıyor yeni buluşmalara. Bir gece vakti …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Gittin İçimde Kaldı Ayrılık
Ayrılırken buz tutmuş bıyıktı gözlerin Kaçamak ellerimiz komutsuz sallandı Dudaklarımızda sıradan sözcükler Vedalaşmayı bile beceremedik Son bir bakış kaldı arkanda Kalabalığa karışan Her şey düzmece bir dinginliğe gömüldü Gittin. İçimde Yığınlarca kitap kaldı uçuşan Sözcükler beynimin köşelerinden Çıkıp korkuttular gecelerimi Peşimden geldi gölgeler Aynalara bakamaz oldum Hiçbir oyun avutmadı beni Yaşamıma sığmayan bir şey kaldı …
Şub 23
Her Yerdesin Nerdesin
bir anıt yapmak için tırmandığım dağda sençekicime ilk değen taşların içindesin. başarısız kimsesiz, gizlice ağladım mıağzıma tuzu değen yaşların içindesin. uzaktan her kımıltı senden bir haber bana,arkası bana dönük başların içindesin. çiçeğimi ansızın meyva yapan yazların,dallarımı koparan kışların içindesin. canımda çınlar sesin; her yerdesin, nerdesin?gündüz gece yaptığım işlerin içindesin. rüyama başkası da giriyor zaman zaman,sen, …
Şub 23
Tatlı Tuzlu Yaşamak
Sigaralar arasında duman altı bir gençliğim Ve izmarit sonbaharında yaşam.Kaçamak gülüşler,Baktığım yerde durmalar.Sebepsiz tartışmalar,Yüklenmeler sonucunda büyük ağlamalar… Aslında hayatı keşiş tadında yaşamak,Turuncu turuncu.Bir epiletik durumda yıkılmamak,Hayata bağlanmak…Avazın çıktığınca bağırmak,Bağırılması gerekenleri kocaman susmak.Otu, böceği, kuşu sevmek.Kara, kötü sinekleri bile incitmemek.Tatlı tuzlu yaşamak. Aslında hayatı bir “Molla Zahid” tadında yaşamak,Durak durak.Bir narenciye suyunu bile bir şeylere sebep …
Şub 23
Samson Ve Dalila
Heceleme beni artık Allah’ımBırak okunaksız kalayımKaderimin hepsi pek iyi olmasın varsınBak, ömrüm eriyor işteÇocukluk fotoğrafımdaki kardan adam gibi yanı başımdaBak, ilkokul talebesi kalbimdenYine karne parası istiyorlarBir gecekonduda oturuyor kalbim oysaYağmur yağdıkçaBir gecekondunun damı gibi içine doğru ağlıyor Saçlarımda dolunay taneleri eriyorSaçlarımda bir kızılderili reisiOturmuş barış çubuğu tüttürüyorİsmi: Mehtapta öpüşen iki sevgiliKalbim küs oysa, kalbim yalnız …
Şub 23
Pollyanna’ya Son Mektup
“Aşk mektupları elbette yakılmalı,geçmiş en soylu yakacaktır.”(Nabokov) Muhabbet kuşumuz öldüArkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarakBiliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zamanAcıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna Uyuyamadığım gecelerin sabahındaGözaltlarımdan mor çocuklar doğardıMor çocuklarıma ninni söylerdi sabah ezanlarıFırtına ters çevrilen şemsiyelere benzerdiDuaya açılan avuçlarımAvuçlarıma kar yağardıKimi zaman tipi…Kaç kere avuçlarımda mahsur …
Şub 23
Dudak payı
Çay bardağındabırakılan dudak payıkadar bileuzak kalamamgözlerine Yakın olsun isterimellerime ellerinyanında beton binayayaslanması gibiköhne bir evin Seni bir çivigibi çaktımçünkü beynimeve toplayıpbütün kerpetenleriattım denize Sunay Akın
Şub 23
Güneşin ışığı
her şey güneşi seviyor hattâ denizler biledenizlerde nefes alan sen bileve bizgüneşi değil ışığını seven insanlarız güneş içime vuruyor güneşin ışığı vargüneş yokgüneşin ışığını kim anlatabilecek pazar pazar gezmekdağ dağ dolaşmakve ormanlarda kalmak güneşin ışığını anlatabilecek olanı arıyorum güneş içime vuruyor Asaf Halet Çelebi
Şub 23
Bir Ağaç Olsaydım
Bir ağaç olsaydım ben,Ne yapardım, Sana kavuşak için?….Sevgilim…… Seni dallarıma almak, Yapraklarımla sarmak,Çiçeklerimle sarhoş etmek,Ve öpmek için,Dudaklarından,Sabahlara dek. Bir ağaç olsaydım ben,Açık pencerene,Yeni bir dal uzatır,Seni meyvalarımı toplamaya,Davet ederdim… Kavuşunca sana,Duygularını meyvalarımla zehirler,Seni bana aşık ederdim.Sonra,Ölünceye dek beklerdim,Pencerende sevgilim, Sonsuz bir sadakatla. Bir ağaç olsaydım ben………… Hacı
Şub 23
Suda Yiten Ayışığı
Kırk sevginin baygınıyım, belki de yüzkırkyine de yalnızlık yalazlanır kırık kalbimde Otların tutuklusuhaylazı ağzımşimdi tutlusu kara suların. Her şeye yeniden başlayabilseydim eğeraşkımı acıyla anmazdım artık. Ben ki delisiyim suların, oysa bu sularçöl rüzgarı kadar bulanık. Akar gibi geçiyorum dünyadan, ısınıp bakınmadan,sarhoşsıkılgansırılsıklam… Kırk diyarda kırkbin öpüşün bitkiniyimdudağında kırkbin kekik tadı kamaşıryine de kalbim ısırgan mı ısırgan. …