gözlerinin karşılaşmadığı bir duvarbulursam göçmen bir kuş posteri asarım, bulamazsamatlarım özenle hazırladığım uçurumdan uçurumda çiçek açmaz, bunu kutsal metinlerdepeter pan’da, kaptan swing’tegündelik ölümler için çalan müzikte buldumyoruldum. gözlerinin karşılaşmadığı bir duvarbulursam çarparım. yalnızca derin aşklar içinçalan bir müziğin ritmi var sesindedüzensiz intiharlar var, aynanın arkası varkesilen ve kesildikçe güzelleşen damarlar var, acı var koyu var, …
Kategori: Türk Şiiri
Şub 23
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Daha dokunmadan kurudu irem çöllere bir türlü yağamıyorum yeni bir koşunun başlangıcında biraz deprem sonrası biraz şehir hülyası bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bu yerlere sığamıyorum. Pembe uçurtmalar yolladığından beri sarardı tiryaki menekşeleri sonbaharın tozlu kafeslerinde sevgi turnaları yakalıyorum turnalar gidiyor; ben kalıyorum avareyim,asudeyim, yorgunum bilmiyorum neden sana vurgunum …
Şub 23
Bir Irmak Kıyısında
Başka kılan bizdik ikimizi Hani bir akşam durup göğe bakmıştık hayatın ortasındaNe gördüğümüzü söylememiştik kimseyeKimse de umurumuzda değildi hayatın o saatindeEllerimiz günah içinde kalmıştıSonra gidip yıkamıştık Allahın rahmetinde Nereye gitsek birbirimize varıyorduk hatırlaYolları kimin çizdiğini öğrenmedik hiçAma bilmiyor da değildikDoğudan batıya benKuzeyden güneye senNe çok güneş vardı hatırla ne çokSeni gördüğümde ırmak kıyısında Mevlana İdris …
Şub 23
Ağla Sevgili Yıldızım
Annem yokOnun için çok ağladımAma bu değilSize söyleyeceğim Bir yıldızım vardıAnnemin öldüğü gün benim olmuştuHer gece buluşurAnnemden söz ederdik sessizce Dün gece görünmedi yıldızımSöz vermişti geleceğineArtık daha hüzünlüyüm balıklardanDaha güçsüzüm Anladım sonraAramızda uydular var Ağla sevgili yıldızımYeryüzündeki dostun daAğlıyor bak burada Mevlana İdris Zengin
Şub 23
Kum
Bir kum tanesiyim amaÇölün derdini taşıyorum RüzgârHer sabah ayrı bir şarkıyla geliyorAtım vefadandırHiç kımıldamıyorBen varım rüzgârla harabBen varım çöl yerinde kalıyor SevgilimGücümü ölçme benim Mevlana İdris Zengin
Şub 23
Palyaço
i. kaç kişiyi öldürdüm düşlerimdekaç kilo çekerdi yalnızlıkkaç kere ezildim altındayaz yağmurlarının belki de palyaçolar ağlardı pazartesi sabahlarıher sirk geldiğinde ağlamaklı olurdukhep ağlamaklı olurduk gülünecek halimize kim sevmezdi çiçekleri filan”ben sevmezdim” dedim, “yalan” dedi bunu palyaço söyledi,palyaço söyledi ben yazdımyazdım, yazmasam ağlayacaktım herkes ağlarmış biraz, ben de ağladımsırf bu yüzden mi ağladımalçaklık gibi bir şey …
Şub 23
Tılsım Ve Trajedi
Bir ucunda Trajedi vardı bu kalemin,Tılsım öteki ucunda. Uyuduğumda kim uyanıyordu içimde, hangimiz sürdürüyordugündüşlerini, hangi yüzüm kanıyordu, neden bir ucu seçip sivriltiyordum da köreliyordu o an öteki uçtaki güdülerim, kalemin bir ucunda Trajedi, Tılsım benden yanaydı: Nereye çevirirsem çevireyim öfke doğuruyordu hüzün doğuruyordu öfke:İki ucunda kaleminebabil kuşları taş topluyordu. Gelecek ardımda kalmış bir melek:Defterim dolmuş, …
Şub 23
çeşitlemeli korku
üstüme bir çığ gibi geldin kendine kattın beni (..) d u y d u m s e n i,ö l d ü m s e n i !seni seni seniseni seni gördüm duydum yaşadım öldümyürümekten başka bir şey bilmeyen, (..) b i r b ö c e ğ i m ş i m d …
Şub 23
huş ağacı hakkında bilgi topluyorum VIII
oturup her gün sana yeniden başlamalıçünkü sen akıyorsunakşamları küçülerek açtığımız boşluğasabahları bölünüp yüzlerce çehre çehreçünkü sen akıyorsunher yaprağın bir ayıbı örtüyor hemenbir nabzı başlatıyor vurmaya her budağınçünkü sen akıyorsunağır ağır yaşadıklarımıza (..) çünkü sen akıyorsun rüzgarlı dallarınlayalnız varoluş sızıyor oyuklara – tembelve şikayetsiz.. cahit koytak
Şub 23
Şimdi Gelsem ki
şimdi gelsem ki sen, yıkanmışsınsaçlarını taramışsın.alnında mini mini damlalar,bir hafiflik, bir incelik yüzünde.buğu ardından yıldızlar gibiparmak uçların pembeleşmiş,sere serpe yatağa uzanmışsın… bunu sevda türküsü olsun diye yazdım, gelinimşimdi yağmur yağıyor yollara, yapraklara.gelsem ki sen evdesin,cümle sıcaklıklarla berabersin.göğsün kapalı,dudakların aralık.ellerimi hohlayıp hohlayıp ısıtsan. … halbuki şimdi sen nerelerdesin… Turgut Uyar
